Türk klasikleri yenileniyor! Sürü filmi tekrar beyazperdede

35. İstanbul Film Festivali kapsamında Groupama sponsorluğunda gelenekselleşen, “Türk Klasikleri Yeniden’ dokuzuncu yılında senaryosu Yılmaz Güney’e ait olan Zeki Ökten’in yönettiği ve başrollerini Tuncel Kurtiz, Tarık Akan ve Melike Demirağ’ın paylaştığı “Sürü” filmi restore edildi.

Türk klasikleri yenileniyor! Sürü filmi tekrar beyazperdede

Groupama dokuz yıldır İstanbul Film Festivali işbirliğiyle sürdürdüğü “Türk Klasikleri Yeniden” projesi ile Türk sinemasının önemli yapıtlarının yıllar sonra yenilenerek tekrar sinemalarda gösterime hazır hale getirilmelerini sağlıyor.

Sürü filminin galası

Groupama sponsorluğunda gelenekselleşen, “Türk Klasikleri Yeniden’ dokuzuncu yılında senaryosu Yılmaz Güney’e ait olan Zeki Ökten’in yönettiği ve başrollerini Tuncel Kurtiz, Tarık Akan ve Melike Demirağ’ın paylaştığı “Sürü” filmi restore edildi. 1978 yapımı “Sürü”, 7 Nisan Perşembe akşamı Ortaköy Feriye Sineması’nda düzenlenen gala gösteriminde sinemaseverler ile buluştu.


Filmin gösteriminden önce düzenlenen kokteyle Groupama Genel Müdürü Ramazan Ülger, İstanbul Kültür Sanat Vakfı yöneticilerinin yanı sıra “Sürü” filminin oyuncularından Tarık Akan, Melike Demirağ ve Levent İnanır, filmin yardımcı yönetmeni Ali Özgentürk, Yılmaz Güney’in eşi Fatoş Güney ve Tuncel Kurtiz’in eşi Menend Kurtiz de katıldı.

Türk klasikleri yenileniyor! Sürü filmi tekrar beyazperdede
Sürü filminin galası öncesi Tarık Akan ve Melike Demirağ

35. İstanbul Film Festivali “Türk Klasikleri Yeniden” bölümü için yapılacak özel gösterimde bu yıl Zeki Ökten’in yönettiği, başrollerini Tarık Akan, Melike Demirağ ve Tuncel Kurtiz’in paylaştığı, Şenel Gökkaya, Levent Yalman, Yaman Okay, Erol Demiröz, Levent İnanır, Savaş Yurttaş’ın da rol aldığı 1978 yapımı Sürü, yenilenmiş kopyasından gösterilecek. Atlas Post Production tarafından restore edilen Sürü, Tuncel Kurtiz’in 80. doğum yılı olan 2016’da, yapımından 38 yıl sonra yeniden beyazperdede izleyiciyle buluşacak.


Müziklerini Zülfü Livaneli’nin bestelediği Sürü, temelde baskıcı toplum modelini kırmaya çalışan genç bir çiftin isyanını konu alırken, bir aşiretin büyük kente göçüşünü ve trajik çöküşünü epik bir tarzla ele alır. Çok katmanlı senaryosunu Yılmaz Güney’in cezaevinde olduğu sırada yazdığı bu başyapıtta Tuncel Kurtiz, geçimleri hayvancılık üzerine kurulu aşiretin reisi Hamo’yu, Tarık Akan ise oğlu Şivan’ı canlandırır. Düşman aşiretin kızı olan Berivan’la (Melike Demirağ) evli olan Şivan, babasının tüm ısrarlarına rağmen eşini bırakmaz. Sinema tarihçisi, yazar Agâh Özgüç’e göre “Türk sinemasında ekip çalışmasının en zengin örneklerinden” Sürü, sinema yazarı Atilla Dorsay’ın sözleriyle “Doğu Anadolu’nun bağrından kopup gelen bir büyük fırtına, bir acı çığlık, bir vahşi senfoni gibi insanı alıp götürüyor”. 1979 Locarno ve 1980 Antwerp film festivallerinde ödüllendirilen Sürü, 1980 Antalya Film Festivali’nde de En İyi Film dahil altı dalda ödül kazandı. Yapımcılığını da Yılmaz Güney’in üstlendiği filmin yönetmen yardımcısı Ali Özgentürk, görüntü yönetmeni İzzet Akay, kurgucusu ise Özdemir Arıtan. Ayrıca Sürü, Kültür Bakanlığı’nın En İyi 10 Türk Filmi listesinde de yer alıyor.

Türk klasikleri yenileniyor! Sürü filmi tekrar beyazperdede
Sürü filminin eski afişi

Sinemaseverler, Groupama işbirliğiyle önceki festivallerde Erden Kıral’ın 1979 yapımı Bereketli Topraklar Üzerinde (2008), Lütfi Ö. Akad’ın 1949 yapımı Vurun Kahpeye (2009), Atıf Yılmaz’ın 1978 yapımı Selvi Boylum Al Yazmalım (2010), Memduh Ün’ün 1958 yapımı Üç Arkadaş (2011), Halit Refiğ’in 1964 yapımı Gurbet Kuşları (2012), Lütfi Ö. Akad’ın 1968 yapımı Vesikalı Yarim  (2013), Yavuz Turgul’un 1988 yapımı Muhsin Bey (2014) ve Metin Erksan’ın 1962 yapımı Yılanların Öcü  (2015) filmlerini restore edilmiş kopyalarından izleme şansı bulmuştu.


Dipnot: Filmin teknik bir arızadan geç başlaması nedeniyle, 18 Nisan günü Atlas Sinemasında tekrar bir gösterimi olacak.


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.