Bülent Arınç’ın konuşma yapması yasaklandı mı?

Bülent Arınç’ın bugün katılacağı Turgut Özal Üniversitesi’nde yapılacak olan Anayasa Çalıştayı iptal edildi. Etkinliğin iptal edilmesi sosyal medyada “Bülent Arınç’ın konuşma yapması istenmiyor mu?” sorusunu gündeme getirdi.

Bülent Arınç'ın konuşma yapması yasaklandı mı?

Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, etkinliğin iptalinin rektörlük tarafından “son dakika kararıyla” alındığını öne sürerek Twitter’dan mesaj yayınladı. Turgut Özal Üniversitesi’nin düzenleyeceği Anayasa Çalıştayı’nın iptal edilmesinin güvenlik nedeniyle olduğunu belirten Arınç, böyle bir gerekçeye ihtimal vermediğini belirtti.

Bülent Arınç’ın yayınladığı açıklama:


bülent arınç turgut özal üniversitesi anayasa çalıştayı konuşma yapması yasaklandı mı

Bülent Arınç ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında Dolmabahçe görüşmesiyle ilgili gerilim yaşanmıştı

Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisi hakkındaki sözlerine Twitter üzerinden cevap vermiş, yayınladığı üç sayfalık açıklamada, “En azından geçmiş günlerin hatırına nefsinize uyarak samimiyetsiz kişilerin tahriki ile hareket etmeyin” demişti.

Bülent Arınç, Taha Akyol’a konuk olduğu CNN Türk canlı yayınında Erdoğan’ın hükumet ve HDP’liler arasındaki Dolmabahçe görüşmesinden haberdar olduğunu söylemişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise “Bülent Arınç’ın bir televizyon kanalındaki son açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna; “Benim müsaademle yapıldığının iddia edilmesi dürüst bir hareket değildir” yanıtını vermişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bülent Arınç’a verdiği “dürüst bir hareket değil” mesajı üstüne Bülent Arınç Twitter hesabından 3 sayfalık cevap metni göndermişti:

Bülent Arınç’tan Erdoğan’a 3 sayfalık cevap

“Sayın Cumhurbaşkanı’mızın, bugün medyada yer alan açıklamalarını okudum. Kendileriyle polemiğe girmek, tekzip etmek ve bu konuyu devam ettirmek şahsına karşı büyük bir saygısızlık olur, ki böyle bir niyetim de yoktur.

Ancak, gerek özel, gerekse siyasi hayatında tek sermayesi dürüstlüğü ve güvenilirliği olan zatımı “dürüst olmamakla” itham ettiği için birkaç cümle ile cevap vermek isterim.

1. CNN Türk’ teki mülakatımda Dolmabahçe görüşmesine mutabakat demedim.

2. 28 Şubat 2015 tarihinde Sayın Erdoğan Cumhurbaşkanı’ydı, aynı hükümette birlikte çalışmıyorduk ve televizyondaki açıklamamda da bu konuyu kendisiyle birebir görüşmediğimi ifade etmiştim.

Kendileri Mart 2015 tarihinde bu konuyla ilgili hükümetimizi suçlamış, ben de bu mülakattaki sözlerimi o tarihlerde de ifade etmiştim.

Bu büyük suçu işledilerse neden bakan yapıldılar?

3. Dolmabahçe görüşmesinde yer alan 3 değerli arkadaşımız Sayın Cumhurbaşkanı’nın ikaz ve itirazlarına rağmen böyle bir fotoğraf vermişlerse, bu büyük suçu işlemiş olanlar niye hükümetimizde bakan olarak taltif edilmiş olsunlar?

Benim tanıyabildiğim kadarıyla Sayın Cumhurbaşkanı, temel değerlerimiz konusunda ve önemli siyasi konularda yanlış yapanları, ki ben de pek çoğuna bizzat şahitim, siyaseten affetmez, siyasi hayatlarını sonlandırırdı.

Demek ki Sayın Cumhurbaşkanı, bu 3 arkadaşımız için, engin hoşgörüsünü ve bağışlama yetkisini kullanmış.

Bu konudaki son sözüm şudur;


Sayın Cumhurbaşkanı’nın, Sayın Yalçın Akdoğan’ı ne kadar çok sevdiğini ve güvendiğini bildiğim için, Dolmabahçe görüşmesi ve detaylarına dair tüm bildiklerimi tarih huzurunda Sayın Yalçın Akdoğan’ın namusuna emanet ediyorum.

Sayın Cumhurbaşkan’ım,

Zat-ı alinizle 30 yılı aşkın dava arkadaşlığımız ve dostluğumuz var. Sevgiyle, dayanışma ve sabırla, çile çekip, bedeller ödeyerek bugünlere geldik.

Siz benim rahmetli annemin 5. oğluydunuz. Evlatlarım rahmetli Mehmet Fatih, Ayşenur ve Mücahid’in Tayyip amcasıydınız. Bütün ağabeylerim sizi benden çok daha fazla severdi.

“Samimiyetsiz kişilerin tahriki ile hareket etmeyin”

Ben, sizlerle birlikte olduğum süre içinde nefsime çok ağır gelen şeylere davam ve partim adına, zatınıza büyük bir hüsn-ü zan ve lidere itimat düsturu ile sabrettim. Sizin yükünüzü paylaşmaya, her türlü zorlukta yardımcı olmaya ve gizli açık tehlikelerden de korumaya çalıştım. Siz de lütfen bu sevgi ve dava arkadaşlığı adına, en azından geçmiş günlerin hatırına nefsinize uyarak samimiyetsiz kişilerin tahriki ile hareket etmeyin.

Bu ifadelerim, kesinlikle zatımla ilgili değil, milletim adına bir ricadır.

Sayın Cumhurbaşkanı’ım,

Sizler, her fırsatta Şeyh Edebali’nin Osman Gazi’ye vasiyetini okurken, gözyaşları döken bir arkadaşınız olarak son bir şey daha ifade etmek isterim;

“AK Partiyi millet kurdu, biz de tabelasını astık” demiştiniz. Ben de milletin bir ferdi olarak partimizin sahibiyim.

Mevki, makam veya şöhret için bu partiye gelmiş veya getirilmiş pek çok kişi ile umarım beni bir arada anmazsınız.

Sizin sağlığınıza, ailece mutluluğunuza duacıyız. Ve ülkemiz için bugüne kadar güçlü bir lider olarak yaptığınız mükemmel hizmetler için de teşekkür ederiz.

Ülkemize avdetinizde hayırlı yolculuklar diliyor; size ve hanımefendiye eşimle birlikte selamlarımı iletiyorum.”

Bülent ARINÇ


22. Dönem TBMM Başkanı


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.