Davutoğlu istifa mı ediyor? Saray’da kritik görüşme!

Pelikan Bildirisindeki iddialar ile gündeme bomba gibi düşen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu tarafları arasındaki gerilimde yeni gelişmeler yaşanıyor.

Başbakan Ahmet Davutoğlu istifa edecek mi?

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun MKYK’da yaşanan gelişmelerin ardından dün parti grubunda herkesi şaşırtacak kadar kısa konuşması ve sitem dolu sözler sarf etmesi, dün Meclis kulislerinde en önemli konu oldu. Başbakan’ın iki cümlesi tüm konuşmasının önüne geçti ve başkentte “Başbakan Davutoğlu istifa edecek mi?” sorusunu akıllara getirdi.

Başbakan Davutoğlu’nun kritik açıklaması şöyleydi: “Nefsimi ayaklar altına alırım, bir faninin terk etmeyeceği düşünülen her makamı elimin tersiyle iterim. Ama asla bu kutlu hareketteki hiçbir dava arkadaşımın kalbini kırmam.”


Hürriyet gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi, dünkü Ak Parti grup toplantısında “Gerekirse makamı elimin tersiyle iterim, sanal şarlatanların oyunlarına izin vermem” sözleriyle AKP içinde tartışma yaratan Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, MYK toplantısında “Sözleriniz bir veda konuşması gibi algılandı. Öyle bir şey var mı?” sorusuna “Ben henüz kararımı vermedim. Karar aşamasındayım. Değerlendiriyorum” cevabını verdiğini yazdı.

Selvi, toplantıda, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın hukuku, benim hukukumdur” diyen Başbakan Davutoğlu’nun “Onun ailesi benim ailemdir. Görevimizi şimdiye kadar yaptık, yine de yaparız. Ama Türkiye’ye ve AK Parti’ye zarar verecek bir hareketin içinde olamayız” mesajı verdiğini söyledi.

AKP’de Genel başkanda olan parti teşkilatlarına ilişkin atama yetkisinin MKYK’ya devredilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu arasında yaşanan anlaşmazlıklara dair ağır ifadeler ve iddialar içeren Pelikan Dosyası gündeme oturmuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan üstü kapalı mesaj

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda, 25. Muhtarlar Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Makamlar, insanlara hizmet için bir araçtır. Muhtar, belediye başkanı da olsanız milletvekili, başbakan, cumhurbaşkanı da olsanız kalbiniz ve zihniniz millete hizmet için çalışmalıdır. Kendi ideolojik saplantıları, kendi çıkarları için hizmet makamlarını işgal edenler Türkiye’nin birikimini arttırmak şöyle dursun mevcudu da heba etmişlerdir” ifadelerine yer verdi.

Kritik Erdoğan – Davutoğlu görüşmesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’nun yarın yapılması planlanan görüşmesi bugüne alındı. Görüşmeye, Erdoğan – Davutoğlu ilişkisinin geleceği açısından kritik önem atfediliyor.

Hürriyet’ten Nuray Babacan’ın analizi:

AK Parti’nin siyasi tarihinde önemli olaylardan biri olarak yer alacak 29 Nisan MKYK’sında, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, il ve ilçe başkanı atama yetkisini devretmek zorunda kalmasının yol açtığı sıcak tartışmaların hemen ertesinde dünkü grup konuşmasında yaptığı çıkış Ankara kulislerini yeniden hareketlendirdi. Bu iki gelişme yan yana gelince, Ankara’da bütün gözler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu’nun yarın yapılması planlanan ancak bugün 18.00’e alınan haftalık olağan görüşmesine çevrildi.

Piyasalar da Erdoğan – Davutoğlu görüşmesine kilitlendi

Dolar kuru 2.86’ya çıkarken, piyasalar bu akşam saatlerinde gerçekleşecek Erdoğan-Davutoğlu görüşmesine odaklandı. Piyasalar Erdoğan’ın muhtarlar toplantısını da yakından izlerken, görüşmenin geç başlamasıyla öğle saatlerinde dolarda hızlı yükseliş yaşandı ve 2.87’yi gördü. Dolar kuru saat 13:55 itibariyle 2.88671 seviyesinde seyretti.

Abdülkadir Selvi’nin Hürriyet’te “AK Parti’deki gelişmeler nereye gider”başlığıyla yayımlanan (4 Mayıs 2016) yazısı şöyle:

29 Nisan tarihli MKYK toplantısından sonra dünkü AK Parti grubu önemliydi.

Başbakan Davutoğlu açısından ise özel bir gündü.

Davutoğlu, MKYK’da yaşananlardan sonra mesajını dünkü grup toplantısında verdi.

Kimine göre manifesto gibi bir konuşmaydı. Kimine göre bir veda konuşması, kimine göre ise kılıçların çekilmesiydi.

Başbakan, bir gün önce konuşmasında nelerin yer alacağı konusunda talimatlarını vermişti. Hazırlanan metni gece gözden geçirdi. Düzeltmeler ve eklemeler yaptı. Sonra sabah metni tekrar gözden geçirip, düzeltmeleri bizzat kendisi yaptı. Son şeklini gördükten sonra grup toplantısına gelip, ünlü konuşmasını yaptı. Aslında grup konuşmaları için her hafta bu prosedür yaşanıyor. Bu haftaya özel olanı ise, Başbakan konuşmasının neredeyse tamamını bir konuya ayırdı. Ve AK Parti genel başkanı seçildiği günden bu yana en kısa konuşmasını yaptı. Kürsüde yarım saat kaldı.

Başbakan’ın mesajlarına geçeceğim. Ama önce AK parti grubuna ilişkin gözlemleri paylaşmak istiyorum.

Başbakan’ın Meclis’e geliş saati yaklaştıkça karşılama heyetinde kimlerin yer alacağı konusu önem kazandı. Davutoğlu biraz gecikmeli olarak geldi. Yine kalabalık bir heyet tarafından karşılandı.

Başbakan’ı karşılayanlar arasında Başbakan yardımcıları Mehmet Şimşek ve Lütfü Elvan ile İçişleri Bakanı Efkan Ala’yı, Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş’ı, Gençlik ve Spor Bakanı Çağatay Kılıç’ı gördüm. Başbakan bizim bulunduğumuz bölümden geçerken, “Tam kadro burada mısınız?” diye seslendi.

AK Parti grubunda hava neydi?

Basın locasında kameramanlar Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın görüntülerini çekmeye çalışıyorlardı. Ama bulamadılar.

Milletvekilleri ise MKYK’da yaşananların etkisi altındaydı. Bu işin nereye gideceğini kestirmeye çalışıyorlardı.

Başbakan kürsüye çıkarken alkışlandı. Konuşması sırasında alkışlar eksik olmadı. Konuşmasını bitirince grup ayakta alkışladı. Bu tabloyu görmek Davutoğlu’na iyi gelmiş olmalı.

Başbakan’ın mesajlarına gelince…


Bu bir kılıç çekme konuşması değildi.

Bu bir teslimiyet konuşması değildi.

Davutoğlu bir duruş gösterdi.

Başbakan konuşmasına milletvekillerine, “Sizlerle birlikte aynı davaya hizmet etmekten gurur duyuyorum” sözleriyle başladı. Ardından AK Parti misyonunu ortaya koyan şu sözler geldi: “Milyonların gözyaşı ve dualarıyla varılan bu hareket; tüzüklerle, kurultaylarla varlık kazanmasından daha fazlasıdır.”

Geçen haftaki konuşmasında, “Kimse AK Parti’yi medya üzerinden dizayn etmeye çalışmasın” diye konuşmuştu. Bu kez sözlerini bir adım ileri taşıdı. “Sanal şarlatanlar” dedi.

Dün Miraç Kandili’ydi. Başbakan konuşmasının finalinde milli görüş geleneğinden gelen partililerin gönül tellerine dokundu.

“Biz sadece bir tek dosya tutana inanırız. Şu sağ ve sol omzumuzda dosya tutanlar var ya onlar hakkı yazsınlar. Gerisi ne yazarsa yazsın” dedi.

MKYK’da yaşananlardan ve Başbakan’ın konuşmasından sonra bu iş nereye gidiyor? Toparlanma imkânı yok mu?

Dün AK Parti grubundan sonra MYK toplantısı yapıldı. MYK’da Başbakan’a, “Sözleriniz bir veda konuşması gibi algılandı. Öyle bir şey var mı?” diye soruluyor. Başbakan aynen şu karşılığı veriyor: “Ben henüz kararımı vermedim. Karar aşamasındayım. Değerlendiriyorum. Bu gece Miraç Kandili, tefekkür edeceğiz. Tezekkür edeceğiz. Muhasebemizi yapacağız. Sayın Cumhurbaşkanı’nın hukuku, benim hukukumdur. Onun ailesi benim ailemdir. Görevimizi şimdiye kadar yaptık, yine de yaparız. Ama Türkiye’ye ve AK Parti’ye zarar verecek bir hareketin içinde olamayız”

Toplantıdan sonra konuştuğum bir MYK üyesi, Başbakan’ın sözlerini, “Sayın Başbakan ucu açık bir şekilde konuştu” diye tanımladı.

Bu söz perşembe günü yapılacak Cumhurbaşkanı-Başbakan görüşmesine ilişkin beklentileri artırdı. Bu aşamada bir istifadan söz edilmiyor ama perşembe günkü görüşme kritik.

Cumhurbaşkanı-Başbakan ilişkisinde dört kırılma noktasından söz ediliyor:

1 – 7 Haziran seçimleri öncesinde milletvekili listeleri konusunda yaşanan kırgınlık.

2 – 12 Eylül kongresi öncesinde MKYK listesine öfkeli bir şekilde müdahale

3 – Bakanlar Kurulu listesinde yaşanan gerilim.

4 – MKYK’da yetki devri.

Peki bu ilişki tamir edilemez bir noktada mı?

O noktada olmadığı söyleniyor. Çözüm zor ama imkânsız değil.

Sorunu çözecek iki kişi var. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu.

Burada, “uyum ve istikrar” sözcüklerinin altı çiziliyor. Ya Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında soruna yol açan pürüzler giderilerek güvene dayalı bir ilişki modeli tesis edilecek ya da gereği yapılacak.


Demirel, “Siyasette 24 saat çok uzun bir süredir” derdi. AK Parti cephesindeki gelişmeleri dikkatle takip etmekte yarar var.


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik hiçbir oluşumun parçası değildir.