Disleksi, genel olarak okuma güçlüğü çeken ve öğrenmede yavaş bir süreç izleyen küçük yaştaki çocuklarda fark edilebilen bir nörolojik sorundur. Okul hayatı başlamadan disleksi tanısı koyulması çok zordur. Disleksi sebepleri nelerdir? Disleksi belirtileri ve okulda yaşanabilecek sorunlar nelerdir?
Küçük yaşlardaki çocuklarda okul yaşamının farklılaşması sürecinde fark edilebilen bir durumdur. Dünya genelinde ise ilk defa 1896 senesinde İngiliz Doktor W.P Morgen sayesinde tanımlanmıştır. Aslında Doktor Morgen bu nörolojik sorunu “kelimelerin körlüğü” olarak bile adlandırarak kısa ve net bir açıklama getirmiştir.
Disleksi tanısı koymanın zorluğu
Günümüzde bilinen en temel öğrenme güçlüğü sorunlarından biridir. Genel olarak ilkokul 1. sınıf yıllarında tanı konulabileceği gibi anaokulu zamanlarında da karar verilebilmektedir. Ancak okul hayatı başlamadan disleksi tanısı koyulması çok zordur. Çünkü tamamen kelimeler ile bağlantılı olan bir öğrenme zorluğudur.
Tanı koyma aşamasında mutlaka uzman bireyler ile çalışılması gerekmektedir. İlk olarak dikkat testi yapılarak çocuğun genel durumu sorgulanmaktadır. Bu aşamada kesinlikle ilaç tedavisi gibi bir durum da söz konusu değildir. Tabi ki aile içinde gerginliklerin olması da normal karşılanabilir. Çünkü kulaktan dolma bilgiler sayesinde aslında disleksi hastalık gibi tanımlanmaya başlanmıştır. Bu sebeple ailelerin en çok sorduğu sorulardan biri de bu nörolojik sorunun bir zeka geriliği olup olmadığıdır.
Disleksi hastalık değildir!
İlk olarak bilinmesi gereken özel durumlardan biri de bu sorunun bir hastalık değil, belli bir süreç içinde üstesinden gelinebilecek bir öğrenme güçlüğü olduğudur. Kesinlikle bir zeka geriliği değildir. Aksine dahi olan isimlerde bile belirtileri görülmüştür.
Birkaç örnek vermek gerekirse; Leonardo da Vinci, Albert Einstein, Şarkıcı Cher, Tom Cruise, Pablo Picasso ve Thomas Edison bilinen en ünlü dahilerdir ve disleksi belirtileri ile yaşama devam etmişlerdir. Bilindiği üzere her bir ünlümüz okul zamanlarında yaşadıkları sıkıntılı zamanları ile tanınmaktadır. Hatta kimi zaman zeka geriliği var denip okuldan atılan Einstein gibi daha sonrasında atomu parçalayıp ismini tarihe yazdırmayı da başarmışlardır. Görüldüğü üzere disleksi tanısı konulmuş çocuklarımız için zeka sorunu var demek haksızlık olacaktır. Hastalık olarak kabul edilemez bir nörolojik farklılık olarak da tanımlanabilir. Sadece sabır ile ilgilenmek ve biraz yavaş ilerlemeyi kabul etmek önemlidir.
Disleksi belirtileri ve okulda yaşanabilecek sorunlar
Okul zamanlarında ortaya çıkabilen bir öğrenme güçlüğü olduğu için ilk belirtiler arasında okumayı öğrenmekte zorluk çekilmesini görebiliriz. Bunun yanı sıra;
- Okurken harf atlama,
- Rakamları ters yazma,
- Yazı yazmakta zorlanma,
- B ve D gibi birbirine benzeyen harfleri karıştırma ve bunları ters yazma,
- Bozuk bir düzende yazı yazma
- Birbirine çok benzeyen rakamları (3 – 8, 7 – 4, 6 – 9 gibi) birbiri yerine yazma,
- Kendini ifade etmekte zorlanma
- Temel motor becerileri olan ayakkabı bağlama ve top yakalama gibi konularda zorlanma,
- Sağ ve sol ayrımı yapamama,
- Renkleri, toplama – çıkarma işlemlerini, çarpım tablosunu öğrenememe veya karıştırma,
- Ezber konusunda başarılı olamama,
- Okuma yaparken cümlelerin yerini karıştırma ve satır atlama,
- Hiperaktivite ve dikkat eksikliği sorunu yaşanması,
- Arkadaşları ile iletişim sorunları gibi belirtiler görülebilmektedir.
Bu belirtilerin bulunduğu çocuklarda hemen telaşa kapılmamalı ve bu işin uzmanları olan kişiler ile iletişime geçerek gerekli olan tanı ve eğitim aşamasına geçilmelidir. Eğitim konusunda temel gaye, çocukların yaşıtları düzeyine yetişmesini sağlamaktır. Her çocuk için ayrı bir eğitim süreci işlenmeli ve bu program dışına çıkılmadan düzenli takibi yapılmalıdır. Klasik öğrenme yöntemlerinden farklı olan metodların kullanılması gerekmektedir. Her çocuk için farklı öğrenme yöntemleri uygulanabilir ve eğitimin sınıf ortamı gibi kalabalık alanlarda değil, bireysel olarak verilmesi gerekmektedir. Bu aşamada çok sabırlı ve hoşgörülü olmak önemlidir. Zorlayıcı ve baskıcı davranışlar göstermek, çocuklar üzerinde olumsuz etkilere sebep olacaktır. Unutulmamalıdır ki, çocuğa verilebilecek en büyük destek, okuma yazma öğretmek değil sabır ile onlara yardım etmektir. En önemli noktalardan biri ise çocuklar öğrenmek istemedikleri için değil, anlayamadıkları için okuldan uzak durmak ve ders çalışmak istemezler.
Disleksi sebepleri nelerdir?
Genel olarak bilinen net bir sebebi bulunmamaktadır. Doğuştan gelen bir kalıtsal faktör olabileceği gibi doğum esnasında yaşanan bir komplikasyon sonucu bile bu öğrenme güçlüğünün çocuğa aktarılması mümkün olabilmektedir.
Günümüzde bilinen en önemli öğrenme güçlüğü farklılıklarından biri olduğu için her zaman daha da fazla bilgilendirme çalışmaları yapılmaktadır. Hatta bu konuda filmler bile düzenlenmeye başlamış ve halkın daha da bilinçlendirilmesi hedeflenmiştir. “Taare Zameen Par” adı ile 2007 yılında yapılmış olan Bollywood eseri disleksi için tam bir hazine niteliğindedir. Başından sonuna kadar beğeni ile tek solukta izlenebilecek olan filmi Bütün Çocuklar Özeldir / Yerdeki Yıldızlar adı ile de bulabilirsiniz. Genel olarak çocuğunuzun ruh hali, ne yapılması gerektiği ile ilgili temelde bilgi sahibi olmanızı sağlayacaktır. Bu süreçten sonra da uzmanlar ile görüşmeler yapıldıktan sonra tam olarak yok edilemese de çocuğunuzun yaşıtlarının düzeyine gelmesini sağlayabilirsiniz. Artık sizin için de çocuğunuz için de disleksi korkulu bir rüya olmaktan çıkabilir.