Ev tadilatlarında 8 gizli tehlike

Ev tadilatlarında iş başa düştü diyorsanız, tadilatı kendiniz yapmaya kararlıysanız bu haberi okumadan işe girişmeyin. Evde tadilat ve dekorasyon yaparken hastanelik olmayın!

Ev tadilatlarında 8 gizli tehlike

Türkiye’de yapı marketlerinin çoğalmasıyla birlikte ‘evdeki tadilat ve dekorasyonu kendin yap’ fikri kulağa hoş gelmeye başladı. Bu işler gerçekten eğlenceli. Fakat dikkat edilmezse hastanelik olabilir hatta ailenizin de sağlığını riske sokabilirsiniz.

Mimar Funda Varlık ve İç Mimar Oya Çavdar, evinizde tadilat ve dekorasyon sırasında karşılaşabileceğiniz gizli tehlikeleri ve almanız gereken önlemleri sizler için kaleme aldı:


1- EVİNİZİ BOYARKEN KANSER RİSKİNİ GÖZ ARDI ETMEYİN

Evde tadilatlarında kullanılan boyaların içindeki çözücüler ve bir takım uçucu organik bileşikler sağlığa zararlı kimyasallar içerir. Boyalar kururken bu kimyasallar havaya karışır ve tarafımızdan teneffüs edilir.

Konut için günümüzde en çok kullanımda olan boyalar; plastik boyalar, su bazlı boyalar ve yağlı boyadır.

Su bazlı boyalar akrilik esaslı. Alerjik ve koku hassasiyeti olan kişiler için üretilmiştir. Su ile inceltilebilmesi ve solvent salgılamaması önemli bir avantaj.

Yağlı boyalar ise daha çok parlak görünüm için kullanılan boyalar. Boyanın eşit şekilde dağılması ve incelmesini sağlamak için çözücü yani tiner eklemek gerekiyor. Ve kuruması sırasında içerdiği kimyasalları ortama salgılıyorlar.

Boyadan çıkan gazların solunması astım ve sinüs problemlerinin körüklenmesine neden oluyor.

Boya yapılırken boya yapısında barınan kimyasal gazlar ve çözücüler açığa çıkmakta. Bunlar akciğerler tarafından emilip kan dolaşımına karışır. Baş ağrısı ve baş dönmesi yapabilir. Havalandırma olmayan bir odada uzun süre boya yaparsanız bayılmanıza bile neden olabilir.

Bu tür uçucu karışımlar teneffüs edildiğinde, göz, burun ve boğaz rahatsızlıkları ortaya çıkabiliyor. Büyük miktarlara maruz kalındığında, hayvanlarla yapılan deneyler; bu kimyasalları doğuştan sakatlıklarla, kanser ve sinir sisteminde oluşan zararlarla doğrudan ilişkilendirmiştir.

Profesyonel boyacılar ne yazık ki büyük risk altındadır. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre boyacıların özellikle akciğer kanseri olma riski normalden %20 daha fazla. Danimarka’da, uzmanlar uzun zaman boya ve çözücülere maruz kalanlarda “boyacı bunaması” dedikleri nörolojik durum tespit ettiler. Sheffield ve Manchester üniversitelerinin çalışmalarında düzenli olarak bu kimyasallara maruz kalan erkeklerin üreme problemlerine daha yatkın oldukları görüldü.

Cilt üzerine bulaşan boya da alerjik döküntü gibi bir reaksiyona neden olabiliyor. Ama bunu ciltten çıkarmak için kullanılan tinerin ciltte yaratabileceği hasar çok daha vahim maalesef..

Su bazlı boyalar, sentetik boyalardan daha az riskli

ÇÖZÜM: Su bazlı boyalar, çözücü bazlı boyalardan daha az risklidir, kimyasal toksin içermez ve daha az kokarlar. Alternatif olarak uçucu organik karışım içermeyen ve kokusuz doğal boyaların denenmesi gerekmektedir.

Doğal boyalar toksin salınımı yapmazlar. Fırçalar da su ile yıkanabildiği için ayrıca terebentin veya tiner kullanmayı gerektirmez.

Boya yaptığınız odanın sürekli iyi şekilde havalandırılmasını sağlayın ve camları açık tutun. Sık sık temiz hava almak için dışarı çıkın, boya kuruyana kadar odaya girmeyin. Nefes filtreli maske kullanın. Solventler yüksek derecede yanıcıdır, boya tenekelerini ateşten uzak tutun. Yağlı boya bulaşmış bezler de kolaylıkla tutuşabilir. Ev tadilatlarında kullandığınız boyalı bezleri, fırça ve ruloları, boya tenekelerini kimyasal atık olarak uygun şekilde yok edin.

2- DUVARDAKİ ESKİ BOYAYI KAZIMAYIN, KURŞUN YAYILABİLİR

Günümüzde kullanılmasa da eski evlerdeki boyayı duvardan kazıyarak sökerken kurşun yayılabilir ve bu da teneffüs edilebilir. Eskiden kurşun, boyaya renk katması ve daha çabuk kuruması için kullanılırdı. Kurşun vücutta birikir ve düşük IQ’ya ve çocuklarda davranış bozukluklarına neden olabilir. Duvarları kazırken küflerden çıkacak gazlar da o ortamda solunacaktır. Ardından ciğerlerde birikerek balgam, hırlama, nefes alma zorluğu ve potansiyel astım hastalığına neden olabilir.

Evinizin yaşı boyada kurşun olup olmadığının ipuçlarını verir. Özellikle 1978 yılından önce inşa edilen binalarda istemeseniz de buna maruz kalırsınız. Kapılarda, çerçevelerde, radyatörlerde ve süpürgeliklerde de bulunabilir.


ÇÖZÜM: Boya yaparken kurşunla baş etmenin en kolay yolu eski boyanızın üstünü modern yeni bir boya ile kaplamaktır. Bu kurşunun size zarar vermesini engelleyecektir. Eğer kurşunlu eski boyayı kaldırmaya ihtiyacınız var ise profesyonel yardım almalısınız. Böylece ev tadilatlarında boya kaldırılırken boya partiküllerinin evinizin başka yerlerine yayılmasını da engellemiş olursunuz.

3- YERLERİ ZIMPARALARKEN CİĞERLERİNİZ ZARAR GÖREBİLİR

Zımpara işi kolaylıkla teneffüs edebileceğimiz ince tozlar meydana getirdiğinden ciğerlerimize zarar verebilir. Bu ince tozlar deri üzerinde de tahribat yapabilir.

ÇÖZÜM: Bu işlem sırasında toz geçirmez maske ve eldiven kullanılmalı. Ya da ıslak zımpara yapmalı, bunun için de özel bir zımpara kağıdı kullanmalısınız. Bu daha az toz meydana getirecek, ev tadilatlarında ciğerleriniz ve derinizin daha az etkilenmesine yardımcı olacaktır.

4- CİLA YAPARKEN ÇOCUĞUNUZ ASTIM OLABİLİR

Boyada olduğu gibi ahşap üzerinde kullanılan cilalar da uçucu organik maddeler içerir. Teneffüs edildiğinde baş ağrısı, göz, burun ve boğaz rahatsızlıklarına neden olabilir. Bu tür kimyasallara maruz kalmış çocukların astım olma riski diğer çocuklara göre dört kat fazladır. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda bu maddelerin kanserle bağlantısı bulunmuştur.

ÇÖZÜM: Odada camlar açık bir şekilde çalışın. Daha iyisi açık alanda solvente dirençli koruyucu eldiven kullanarak çalışın. Ev tadilatlarında kimyasala maruz kalma sürenizi sınırlayın ve sık sık ara verin; yarım saatte bir temiz hava almak için dışarı çıkın.

5- DUVAR KAĞIDI TUTKALI EGZAMAYI TETİKLER

Duvar kağıdı tutkalları küfü önlemek için mantar ilacı içerir, bu da bazı kişilerde deri problemlerini ve egzamayı tetikler. Ve cilt bir kere alerjik reaksiyon gösterirse aynı ortama her maruz kaldığında bunu tekrar edecektir.

ÇÖZÜM: Ev tadilatlarında duvar kağıdı tutkalına temas etmemek için eldiven kullanınız. Daha da iyisi eğer mümkünse mantar ilacı içermeyen yapıştırıcı kullanmaya özen gösteriniz.

6- CAM YÜNÜ CİĞERLERİNİZE VE BOĞAZINIZA ZARAR VERİR

Yalıtım malzemeleri cam yününden oluşmaktadır, derinizin içine nüfuz edebilir ve zarar verir. Ayrıca teneffüs edildiğinde ciğerleriniz ve boğazınız da tehlike altındadır.

ÇÖZÜM: Ev tadilatlarında elleriniz ve cildiniz eldivenle, yüzünüz maske ve gözlükle korunmalıdır.

7- YEMEKLERİNİZİN ÜZERİNE ÇÖKEBİLİR, YILLARCA VÜCUDUNUZDA KALABİLİR

Ev tadilatlarında kullanılan duvardan duvara halılar yanmayı geciktirici madde içerebilir. Ürünleri yanmaz hale getirmek için kullanılan kimyasallar, insanlar ve yaban hayatı üzerindeki etkilerinin kaygılarından dolayı zaman içinde yasaklandı.

Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda meme kanseri ile bağlantılı olabileceği görüldü. Midyelerde ve deniz salyangozlarında kısırlık, farelerde ise düşüğe neden olduğu tespit edildi. Uzmanların insanlarda da aynı sonuçları doğuracağı ile ilgili ciddi kaygıları oluştu. Bromlu alev geciktiriciler bulundukları ortamda insanlar tarafından solunabilir hatta ev tozu ile karışıp yemeklerinizin üzerine çökebilir. Yağda çözülebilir olduklarından vücuttan atılmaları zordur ve yıllarca vücudumuzda kalabilir.

ÇÖZÜM: Düzenli olarak evinizi süpürerek toz birikmesine engel olun. Yün, pamuk, jüt (hint keneviri) ve rattan gibi doğal ürünlerden yapılan halı satın almayı tercih edin.

8- GÖZLERİNİZ, BURNUNUZ VE BOĞAZINIZ ZARAR GÖREBİLİR

Ev tadilatlarında kullanılan çoğu ağartıcılar, küf ve kireç sökücüler Sodyum Hipoklorit adında bir kimyasalı içerir. Yüksek derecede yıpratıcıdır. Salgıladığı zehirli gazlar; gözler, burun ve boğaz için zararlı olabilir.

Ağartıcı ve amonyaklı maddeler içeren ürünleri aynı odada kullanmak çok tehlikelidir. Bu karışım boğaza ve akciğerlere saldıran ölümcül bir gaz olan klorun açığa çıkmasına neden olur.

ÇÖZÜM: Mümkün olduğunca çok pencere açarak odanın iyice havalanmasını sağlayın. Bir maske yardımı ile kendinizi açığa çıkan gazları teneffüs etmekten koruyun.


Mimar Funda Varlık ve İç Mimar Oya Çavdar, son olarak dekorasyon ürünlerinin sağlık ve çevre unsurlarının düşünülerek dikkatle seçilmesi, bütün etiket ve açıklamaların okunması ve bir nevi ilaç kullanır gibi kullanılması gerektiği uyarısında bulundu.


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.