Glokom ve göz tansiyonu tedavisinde yeni uygulamalarla sinir hücrelerinin yaşlanmasını durdurarak kişinin kör olması önlenebiliyor.
Sinsi ilerliyor, kör bırakıyor. Glokom, dünya üzerinde 67 milyon kişiyi etkiliyor, Türkiye’de yaklaşık 700 bin kişi kör olma riskiyle yaşıyor. Göz tansiyonu kontrol altında tutulsa bile nöron koruyucu tedavi kullanılmayan hastalarda göz sinir hücreleri görme kaybına neden oluyor. Ancak yeni tedavi yöntemleriyle hücre ölümünü durdurmak mümkün.
Glokomun yıllardır bir göz hastalığı olarak anıldığını belirten Prof. Dr. Ahmet Temel; “Göz tansiyonunu düşürdüğümüz zaman her şeyin dört dörtlük olacağını sanıyorduk. Fakat son zamanlarda yapılan çalışmalar gösterdi ki göz tansiyonu düşmesine rağmen bazı hastalar görmelerini kaybediyor. Glokom aslında görme sinirinin bir hastalığıdır. Görme sinirinin sağlıklı kalabilmesi için dışardan belirli ilaçlar ile takviye yapmalıyız.
Sinir hücrelerinin yaşlanmasını durdurarak kör olmayı önlüyoruz
Göz tansiyonu hastalığında görme sinirlerinin öldüğünü hatırlatan Prof. Dr. Ahmet Temel; “Biz göz tansiyonunu düşürüyoruz. Göz tansiyonu düşmesine rağmen birçok hastada görme kaybı devam ediyor. Bu tip hasta sayısı çok fazla ve biz bunun daha yeni farkına varıyoruz. Büyük klinik çalışmaların sonucunda göz tansiyonunu kontrol altında tutmanın tek başına yeterli olmadığı aynı zamanda göz sinir hücrelerinin de korunması gerektiği sonucuna varıldı.” dedi.
Prof. Dr. Ahmet Temel; “Son yıllardaki çalışmalarda göz tansiyonunu düşürerek %60 oranında hastanın görme kaybını durdurduğumuz, fakat kalan %40 hastada göz tansiyonunu kontrol etmemize rağmen hastalığın körlüğe ilerlediğini gördük. Bu bilgi bizi glokom hastalığının altında göz tansiyonu hariç başka faktörlerin olduğunu gösterdi. Bu faktörlerden ilki beyinden gelen bazı hormonlar. Bu hormonlar görme siniri yoluyla göze ulaşıyorlar ve gözün sağlıklı kalmasını sağlıyorlar. Bu hormonlarınhareket yollarını glokom hastalığı etkilemekte ve görme kaybının ilerlemesi ile körlük oluşmaktadır. Bu noktada, glokomun beyinsel kaynaklı bir hastalık olduğu sonucuna varıyoruz. Bu hormonal desteğin azaldığı durumlarda biz hekimlerin göz damlaları ile hücreleri korumamız gerekiyor ve bu işleme nöroproteksiyon (hücre sağkalımı) diyoruz” şeklinde konuştu.
Glokom hastalığı; Alzheimer, Parkinson gibi bir beyin hastalığıdır
Glokom hastalığı nörolojik hastalıklarla birçok benzerliği olduğunu dile getiren Prof. Dr. Ahmet Temel; “Glokomda, Alzheimer, ALS, Parkinson hastalıklarına benzer şekilde hasarlar olmaktadır. Nörologlar kalıcı yaşam sorunları oluşturan bu nörolojik hastalıların ilerlemesini durdurmak için nöroprotektif ilaçlar kullanıyorlar. Bu ilaçları yıllardır kullanıyorlar ve son derece de başarılılar. Zaten bizi de sinir hücrelerinin canlanmasına ve korunmasına yönlendiren onların tecrübeleri oldu. Biz de göz tansiyonunu düşürmemize rağmen körlüğe giden glokom hastalarında nöroproteksiyon ilaçları kullanmaya başladık” dedi.
178 hasta dört yıl boyunca incelendi; araştırmadan çıkan sonuçlar şaşırttı
2011 yılında Amerika’da glokom alanında yapılan bir araştırmadan bahseden Prof.Dr.Temel “Son yıllarda yapılan çalışmalar göz tansiyonu düşmesine rağmen bazı hastaların görmelerini kaybettiğini göstermişti. 2011 yılında Amerika’da LOGTS (Low Tension Glaucoma Treatment Study) adında çok önemli bir araştırma yapıldı. Glokom hastalık karakteri ve genotip gibi birçok özelliği aynı olan 178 tane hasta bulunarak, nöroproteksiyon etkisi olan ve olmayan göz damlaları uygulandı. 4 yıl sonra nöroproteksiyon etkisi olan ilaçları kullanan hastaların diğerlerine göre daha iyi görme düzeyleri olduğu tespit edildi” dedi.
Nöroproteksiyon; 21. Yüzyılda yalnız göz hastalıklarının değil, bütün hastalıkların temel tedavi prensiplerinden biri olacağını belirten Prof. Dr. Ahmet Temel “Bu tedavilerdeki amaç, hücrelerin ölümlerini durdurmak, hastayı daha uzun süre sağlıklı, mutlu, güzel bir yaşama kavuşturmaktır. Nöroproteksiyon, yani hücre sağkalım yöntemleri glokomda son yıllarda uygulanan tedaviler arasına girmeye başladı” şeklinde konuştu.