Türkiye’de kadın olmak: Kadınlar bayan ve bağyan oldu

Hayatı zorlaştıran erkek egemen toplum mantalitesidir. Dünyaya gelirken cinsiyetimize göre onurlandırılmamızdan itibaren başladı her şey… Bebek erkekse “erkek adamın oğlu olur” dendi, bebek kız ise “Bizim hanım, kız doğurganı çıktı” dendi!

Türkiye’de kadın olmak: Kadınlar bayan ve bağyan oldu

Türkiye’de kadın yoktur, bayan vardır artık…

Kadın olmanın Türkiye ile bir ilgisi yoktur aslında! Hayatı zorlaştıran erkek egemen toplum mantalitesidir. Başka bir şey değildir!

Bakınız…


Türkiye’de kadın yoktur.

Bayan vardır.

Mağazalarda erkek reyonu vardır mesela ama kadın reyonu yoktur. Bayan reyonu vardır…

Lokantalarda örneğin… Bayanlar için yerler vardır… Soruyorum… Biriniz de garsonun “baylar için yerimiz var!” dediğini duydunuz mu?

Bayan ayakkabısı vardır mesela… Bayan kuaförü vardır… Bayan tuvaleti vardır…

Ama…

Orospu diyeceksen nasıl dersin?

Hayat kadını…

Kadın, anca o işi yapıyorsa kadındır.

*

Ayakkabı satarken, bayan.

Gözlük satarken, bayan.

Saat satarken, bayan.

Ama…

Yatırıp becereceksen, kadın.

*


Halbuki, bayan yalnızca bir hitap şeklidir. Cinsiyet yerine kullanılamaz.

Bir kadınla konuşmanız gerektiğinde elbette, “kadın / karı / kız / hatun bakar mısınız?” demeyeceksiniz. “Erkek / adam / herif bakar mısınız?” diyor musunuz?

Hayır.

Demek ki konu hitap yerine geçen “bayan” değil; cinsiyet yerine kullanılan “bayan.”

Bir erkeğe, “erkek” denildiği durumlarda, kadına da “kadın” denilir.

Ee Görkem sen de amma büyüttün; “Bizim toplum daha kadınların obje, eşya, hayvan değil insan olduklarını anlamamış; ha kadın demişler, ha bayan demişler ne olacak?” diye yorum yapanlar da olabilir…

Bu şekilde düşünenlere de diyorum ki! “bayan” kullanılması gereken yerlerde “bayan”, “kadın” kullanılması gereken yerlerde de “kadın” deyin… Toplum olarak silkelenin… Kendinize gelin…

Şunun altını çiziyorum… “Kadın olmanın Türkiye ile bir ilgisi yoktur aslında! Hayatı zorlaştıran erkek egemen toplum mantalitesidir.”

Ayıp olan “kadın” demek değil; kadın kelimesinin çağrışımlarını “ayıp” bulup, bir cinsiyeti nazikleştirmeye ya da “bayanlaştırmaya” çalışmaktır. Bayan, kadın olmanın ayıp sanıldığı ve sayıldığı tutucu anlayışın kelimesidir.

*

Kadınlar…

Anne, sevgili, eş…

Ezilen, sevilen, ölünen, öldürülen…

Delirten, delirtilen…

Aşk duygusunu insana tanıtan, tattıran…

Bazen melek, bazen şeytan, bazen ateş ya da iffet…

Ne bileyim… Ya Züleyha, ya Leyla ya da Meryem! işte…

*

Velhasılıkelam…


“Herkesin korkmadan kadın diyebildiği, kadınların bayan değil, ‘bağyan’ hiç değil, kadın olduğunu yüksek sesle haykırabildiği günler dileği ile bütün annelerin ‘Anneler Günü’ kutlu olsun.”

Güçlü kadınları yürüyüşünden tanırsınız!


Görkem Barındık
1993 yılında Ankara’da doğdu. Süleyman Demirel Üniversitesi Radyo ve Televizyon Programcılığı bölümünde ön lisans; Akdeniz Üniversitesi Gazetecilik bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Akabinde Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Gazetecilik Ana Bilim Dalı'nda “Dijitalleşen Medya ve Yarattığı Yeni Şiddet Alanı: Dijital Şiddet” başlıklı tezini tamamlayarak yüksek lisans programından mezun oldu. Şu an hâlihazırda doktora eğitimi için hazırlanmaktadır.