Memleketin aç kaldığı adalet Çilem’lerin elleriyle gelecek!

Savunmasında “Memleketin aç kaldığı bir adalet var.” diyor, bu memleket adalete aç ama bu adalet o saraylar çıkıp gelmeyecek. Bu adalet Çilem’in, Nevin’in ellerinden gelecek. Bu adalet sokaklardan taşa taşa, meydanları inlete inlete çığ gibi büyüyerek gelecek.

Memleketin aç kaldığı adalet Çilem'lerin elleriyle gelecek

Yıllar boyu fasulye kılçıklı olmuş, halı leke olmuş diye ‘koca’sından dayak diyen, defalarca karakola gidip eli bomboş dönen, fuhuşa zorlanan Çilem’e ‘kocası’nı öldürdüğü için 15 yıl hapis cezası verdiler bugün.

O 15 yıl,  Çilem’in elmacık kemiklerindeki morlukların, nefesi kesilene kadar yediği yumrukların cezası.


O 15 yıl, hayatta kalabilmek uğruna kendini savunmasının cezası.

Ceza Hukuku’nda öğrettikleri ilk şey ‘Meşru Müdafaa Hakkı’dır. En temel, en insanı haklardan biridir bu. En basite indirilmiş haliyle, bir insanın başka bir insandan gelen tehlikeye karşı kendisini koruma hakkıdır. Hele de her bilgiye erişmenin bu kadar kolay hale geldiği bir dönemde, bunu bilmeyen yoktur herhalde.

Şartları çok açıktır, koşulları çok nettir.

Peki bu durumda yıllar boyu dayak yediği kocasına karşı ölmemek adına kendini koruyan Çilem’in durumdaki fark ne?

Kadına yönelik her türlü şiddeti, tacizi, tecavüzü meşru gören zihniyetin kendisi. Fark tam da bu. Çünkü o bir kadın ve kocası dövüyorsa bir nedeni vardır. Öldürdüyse bir nedeni vardır. Bunlar bilmediğimiz şeyler değil.


Özgecan için “O saate dolmuşta işi neymiş?” saçmalıklarını defalarca kez duyduk ya da “Babanın öz kızına şehvet duyması haram değildir” fetvalarını işittik. Mahkemelerde sırf takım elbise giydi diye iyi hal indirimi alan katilleri gördük. O üzerinde kocaman Adalet Sarayı yazan binada adalet her zaman tek taraflı. O adalet hep katillerden, tecavüzcülerden yana. Ayakkabı kutularında milyonlar saklayanları değil açlıktan baklava çalan çocukları yargılayan, katilleri aklayıp adalet arayanları cezalandıran, barış talebini dile getirdiği için onlarca insanı hücrelere tıkan bir adalet.

Ve bu adalette, bu adalet sarayında Çilem’e reva görülen de 15 yıl hapis.

Savunmasında “Memleketin aç kaldığı bir adalet var” diyor, bu memleket adalete aç ama bu adalet o saraylardan çıkıp gelmeyecek.

Bu adalet Çilem’in, Nevin’in ellerinden gelecek.


Bu adalet sokaklardan taşa taşa, meydanları inlete inlete çığ gibi büyüyerek gelecek.


Deniz Akdeniz
Başkent Üniversitesi Sosyal Psikoloji'de yüksek lisansımı yapıyorum. Boş buldukça aklımı kurcalayan konularla ilgili yazmaya çalışıyorum. Burası benim için sesli düşündüğüm, düşünürken fikirlerimi tekrar tekrar şekillendirdiğim bir alan.