Diabetik ayak: Şekerin sinsi komplikasyonu

Diabetik ayak konusunda profilaktik (önleyici) uygulamalar da tedavi kadar önemlidir. Şeker hastaları  durumun bilincinde olarak her gün düzenli bakım ve kontrolleri yapmalıdırlar. Şeker hastalığı (Diabetes mellitus), görülme sıklığı ve yol açtığı komplikasyonları nedeniyle çok önemli bir sağlık sorunudur.

Diabetik Ayak: Şekerin sinsi komplikasyonu

Yeni tedavi yaklaşımları ve geliştirilen ilaçlar sayesinde kan şeker seviyesi kontrol altında tutulabildiğinden, diyabetin ölümcül olan komplikasyonlarından ketoasidoz ve hipoglisemi artık daha nadir görülmektedir. Diyabet, tedavisi olmayan, ancak iyi bir bakımla kontrol altında tutulabilen kronik bir hastalıktır. Ancak kan şeker seviyesi ne kadar iyi kontrol altında tutulsa da, uzun dönemdeki komplikasyonlar genelde kaçınılmazdır.

Hangi komplikasyonun daha belirgin ortaya çıkacağı kişiler arasında farklılık gösterir. Bunların çoğu kan dolaşımı ile ilgilidir. Etkilenen organa göre farklı hastalık profilleri ortaya çıkar. Böbreklerde nefropati, gözlerde retinopati, el ve ayaklarda nöropati veya Diabetik ayak bunlardandır.


Diabetik ayak ülserleri neden önemli?

Diabetik ayak ülserleri ekstremitenin kesilmesine (amputasyonuna) kadar gidebilen ciddi sorunlar yaratabilmesi bakımından üzerinde önemle durulması gereken konulardandır. Yapılan araştırmalarda diabetik hastaların yaklaşık %15’inde yaşamlarının bir döneminde ayaklarında ülser geliştiği gösterilmiştir. Diabet tüm dünyada en sık ayak amputasyonu sebebidir. Alt extremite amputasyonu uygulanan hastaların%51’ini diabete bağlı amputasyonlar oluşturur. Amputasyon oranı ilerleyen yaşla artış gösterir ve erkeklerde daha fazladır. Ayak ülserleri diabetik hastaların hospitalize edilmelerindeki en önemli nedenlerdendir ve yüksek oranda morbidite ve mortalite oranının yanı sıra hasta ve ailesi için ciddi problemler yaratır. Hastaların tedavi süresince başkalarına bağımlı yaşamaları ve tedavinin çok yüksek maliyetli oluşu sosyoekonomik yönden olumsuz diğer yönleridir.

Diabetik ayak gelişimi neden oluşur?

Diabetik ayak gelişiminin nedeni damar yapısında ve kan kimyasında değişimler ile periferik sinirlerde bozulmalar (nöropati) olarak üç ana başlıkta değerlendirilebilir. Birçok faktörün yanı sıra bu hastaların ayaklarında yara gelişmesinin ana nedeni Diabetik nöropatidir. Diabetik hastalarda nöropati çok farklı şekillerde ortaya çıkabilirse de, sıklıkla  önce ayaklar sonra da eller tutulur. Genellikle, el ve ayak parmak uçlarında uyuşma ve karıncalanma hissedilir. Bu sıkıntılar artarak uykudan uyandırmaya başlar. Uzun zaman sonrasında ayaklardaki uyuşukluk o kadar artar ki, ayakkabıların ayağı sıktığı, suyun sıcaklık derecesi ve ısıtıcıların yakıcı etkileri hissedilemez hale gelir. Ayrıca el ve ayaklarda kuvvet kaybı da olur. Nöropati ilerledikçe ağrı ile birlikte duyu kayıplarının yanında, aldıkları uyarıların azalması nedeniyle kas erimesi de başlar. Bu durum belirgin deformitelerle sonuçlanır. Ayaklarda pençe deformitesi oluşur. Böylece aşırı yük özellikle metakarp denen ayak bölgelerinde yaralar açılmasına neden olur. Son dönemlerinde ise kas desteğinden yoksun kalan ayak tabanı çöker ve sallanan koltuğa benzer bir ayak oluşur. Bu hale gelmiş ayakta artık her an yara açılabilir.


Diabetik ayak hastalığı nasıl tedavi edilir?

Diabetik ayak hastalarındaki yaraların esas tedavisi uygun yara bakımı, doktor uygun görürse antibioterapi ve gerekirse cerrahi müdahalelerdir. Kan damarlarının hasarlanması ve bağışıklık sisteminin baskılanması nedeniyle yara iyileşmesi bu hastalarda zayıftır. Ciltte, bağ ve kas dokusunda ve hatta kemikte bakteriyel enfeksiyonlar oluşur ve bunlar gangrene dönüşebilir. Zayıflamış kan dolaşımı nedeniyle alınan antibiyotikler de yaralara yeterince ulaşamadığından genelde son çare amputasyona gidilir. Son zamanlarda hiperbarik oksijen, MicroVas gibi yöntemler de denenmektedir. Bu uygulamaların her hastada mutlaka faydalı olacağı iddia edilemez. Ancak, Diabetik ayak gibi tıbbın çoğu zaman çaresiz kaldığı konularda bu tür yöntemleri denemekten başka çare de yoktur.

Diabetik ayak konusunda önleyici bakım ve kontroller

Diabetik ayak konusunda profilaktik (önleyici) uygulamalar da tedavi kadar önem arz etmektedir. Şeker hastaları  durumun bilincinde olarak her gün düzenli bakım ve kontrolleri yapmalıdırlar. Amputasyonlara kadar giden ciddi ayak problemlerinden korunmak için şu önerilere kulak vermek önemlidir.

  • Ayaklarınızı her gün inceleyin. Ayaklarınızda kesiler, kızarıklık, şişlik veya tırnak problemi olup olmadığını kontrol edin. Bunun için ayağınızın altını gösterecek büyüteçli aynalar kullanabilirsiniz. Eğer bir şeyden şüphelenirseniz hemen doktorunuza başvurun.(Eğer gözleriniz net görmüyorsa birinden yardım isteyin).
  • Ayaklarınızı ılık suyla yıkayın (sıcak değil!). Böylece günlük yıkamayla ayakları her zaman temiz tutun.
  • Ayaklarınızı yıkarken hassas davranın. Yıkama için yumuşak -sünger gibi- malzemeler kullanın. Kurularken de aynı hassasiyeti gösterin ve parmak aralarının kuruduğundan emin olun.
  • Ayaklarınızın kurumasını önleyin (nemlendirin). Günlük nemlendirici kullanarak kurumuş derinin kaşınması ve çatlamasını önlemiş olursunuz. Fakat kesinlikle parmak aralarını nemlendirmeyin. Aksi takdirde mantar enfeksiyonlarına davetiye çıkarmış olursunuz.
  • Tırnaklarınızı dikkatli ve düz bir şekilde kesin. Çok kısa kesmeyin ki içe doğru uzamasın.
  • Sakın nasırları kendi kendinize tedavi etmeye kalkışmayın. Banyoda cerrahi müdahale yapmayın. Bırakın bunu doktorunuz halletsin.
  • Her zaman temiz ve kuru çorap giyin ve günlük olarak değiştirin.
  • Yanlış çorap seçiminden kaçının. Sıkı lastik bantları olan (bu dolaşımı azaltabilir) ve kalın sert (bunlar tam oturmaz ve cildi tahriş edebilir) çoraplar kullanmayın.
  • Yatarken çorap giyebilirsiniz. Geceleri üşürseniz çorap giyin, ısıtıcı ve sıcak su torbaları kullanmayın.
  • Yanlış ayakkabı seçiminden kaçının. Tam oturmayan ya da sıkan ayakkabılar sık rastlanan sebeplerdendir.
  • Ayakkabıları giymeden önce mutlaka içini silkeleyin. Unutmayın ki ayağınızı tahriş edebilecek küçük taşları hissedemeyebilirsiniz.
  • Ayaklarınızı ılık ve kuru tutun. Yağmur ve karda ıslanmasına izin vermeyin.
  • Asla çıplak ayakla dolaşmayın (hatta evde bile). Ayağınızda yara açabilecek birşeye basabilir ve fark etmeyebilirsiniz.
  • Şekerinizi kontrol altında tutun.
  • Sigara içmeyin. Sigara ayaklarınızın kan dolaşımını kısıtlar.
  • Periyodik ayak muayenesini ihmal etmeyin.

Dr. Zehra Berna Arık


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.