12 Haziran Pazar günü Avrupa Kupası’ndaki ilk maçımızı oynadık. Parc des Princes Stadyumu’nda, 48.700 seyirci önünde oynanan maç rakibimiz Hırvatistan’ın 1 – 0 üstünlüğüyle sona erdi.
Fatih Terim’in liderliğinde hazırlandığımız Avrupa 2016’nın ilk maçında kötü bir oyun sergiledik, deyim yerindeyse ‘daha açık farklı bir yenilgiye uğramaktan zor kurtularak’ 1 – 0 yenildik. Oyuna beş orta saha oyuncusu ve tek forvet ile başlayan Milli takımımız kadrosunda dünyanın en büyük takımlarında top koşturan Perisiç, Modriç, Rakitiç, Kovaçiç, Brozoviç, Mandzukiç gibi yıldızlara sahip olan Hırvatistan’a karşı beklenenin çok altında kaldı.
İlk yarının başa baş geçtiği söylenebilir
Oyunun ilk yarısı orta sahada geçti. Takımımız kanat akınlarıyla gol bulmaya çalıştı, Hırvatistan’ın ataklarını savunmada yaptığı yerinde müdahalelerle savuşturdu. İki takım, oyun kalitesi ve top hakimiyeti açısından birbirine denk görünse de Hırvatistan daha fazla gol pozisyonu buldu. Ay yıldızlılar 29. dakikada Ozan Tufan’ın kafa vuruşuyla önemli bir gol fırsatını kullanamadı. Sağ kanattan Gökhan Gönül’ün attığı kafa topuyla kale sahası çizgisinde buluşan Ozan, topu kalecinin üzerine vurarak büyük bir şansı boşuna harcadı. Fizik gücü ile öne çıkan, teknik becerileri zayıf bir oyuncu olduğunu bildiğimiz için topu filelerle buluşturamaması şaşırtıcı değildi ama futbolun ‘atamayana, atarlar’ kuralının bir kere daha işlemesi bizler adına üzücü oldu. Maçın 41. dakikasında Luka Modriç topun gelişine kendisinden beklenen bir ustalıkla vurdu, kalecimiz Volkan topun sekeceği yeri doğru tahmin edemeyince top filelerle kucaklaştı. İlk yarı 1 – 0 sona erdi.
İkinci yarı Hırvatistan farkı arttırma fırsatlarını değerlendiremedi
Fatih Terim ikinci yarıya Oğuzhan’ın yerine Volkan’ı alarak başladı, ilerleyen dakikalarda Arda’nın yerine Burak’ı oyuna soktu, hücum ağırlıklı bir oyun düzeniyle sonucu lehimize çevirmek istedi. Değişiklikler nedeniyle zayıflayan orta sahamızı başarılı paslarla çok kolay geçen Hırvatistan ikinci gole defalarca çok yaklaştı. Zayıf kalan orta sahayı yeniden canlandırmak için Cenk’in yerine Emre Mor’un oyuna girmesi Milli takımımız adına fark yaratmadı. Oyuncularımızın bireysel çabalarına rağmen kayda değer bir gol pozisyonu üretemedik. Kötü geçen ikinci 45 dakikanın ardından ilk maçımız 1 – 0 yenilgi ile sonuçlandı.
Milli takımımız beklenen oyun sergileyemedi
Milli takımımızın performansına genel olarak bakarsak öncelikle kolektif açıdan zayıf kaldığımız söylenebilir. Ayrıca, oyuncu kalitesi açısından Hırvatistan’ın altında olmamızın sıkıntılarını da yaşadık. İkili mücadelerde topları rakibe kaptırdık. Modric, Rakitic, Mandzukic gibi oyuncuların teknik becerileri karşısında zayıf kaldık. Oğuzhan ve Selçuk’un orta sahada oyun kurucu özelliklerini hiç gösterememelerinin yanında Arda’nın oyuna hiçbir kayda değer katkısı olmadı. Kanat akınlarımız etkisiz kaldı, maç boyunca yalnız kalan santraforlarımız Cenk ve Burak rakip savunmayı zorlayamadı.
Kötü bir başlangıç oldu ama hala ümidimiz var
İkinci maçımızı 17 Haziran’da, Hırvatistan’a göre çok daha güçlü bir kadroya sahip olan İspanya ile oynayacağız. Türkiye, İspanya’ya karşı çok daha kolektif bir oyun oynamalı, ikili mücadelelerde top vermemelidir. Arda, Oğuzhan, Selçuk gibi tekniği güçlü oyuncularımız yaratıcılıklarını sergilemelidir. Avrupa Kupası gibi büyük bir şampiyonaya yenilgiyle başlamak önemli bir kayıp olsa da İspanya’dan alacağımız 1 puan, ilk 16’ya kalmak için Milli takımımıza büyük bir fırsat sağlayabilir. Unutmayalım; ‘Biz, bitti demeden bitmez’…