Obezitenin önlenmesi için doğru besleniyor muyuz?

Gün içinde harcanması gereken enerjiden fazlasının alınması durumunda vücudumuz yağ depolamaya başlıyor. Bu durum zamanla obeziyeteye dönüşüyor!

obezitenin önlenmesi

 

Obezitenin dünyada giderek yaygınlaştığına dikkat çeken Demirtürk, “Metabolizma bozukluğu haricinde beslenme alışkanlığından kaynaklı obezite için çocuk yaşlardaki beslenme büyük öneme sahip. Düzenli beslenmeme ve spor alışkanlığının olmaması da obezitenin artmasına neden oluyor” dedi.

Günlük alınan enerjinin, harcanan enerjiden fazla olması durumunda, harcanamayan enerji vücutta yağ olarak depolandığını ve bunun da obezite oluşumunu gündeme getirdiğini belirten Koç Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Diyetisyen Damla Demirtürk konuyla ilgili şu bilgileri verdi:


Günümüzdeki teknolojik gelişmeler, günlük hareketleri büyük oranda sınırlandırıyor. Obezite; besinlerle alınan enerjinin harcanan enerjiden fazla olması ve fazla enerjinin vücutta yağ olarak depolanması sonucu ortaya çıkan, yaşam kalitesini ve süresini olumsuz yönde etkileyen bir hastalık olarak kabul ediliyor.


Dünya Sağlık Örgütü tarafından obeziteyi belirlemek için yaygın olarak Beden Kitle İndeksi (BKİ) kullanılıyor. BKİ, bireyin vücut ağırlığının (kg), boy uzunluğunun (m cinsinden) karesine (BKI=kg/m2) bölünmesiyle elde edilen orandır. Kişinin BKİ oranı 30 ve 30’un üzerindeyse obez, 40 ve 40’ın üzerindeyse morbid obez kabul edilir.

Obezite dünyada giderek yaygınlaşıyor. Metabolizma bozuklukları haricinde tamamen beslenme alışkanlıklarına bağlı olan obezitenin önlenmesi için, çocukluk çağı oldukça önemlidir. Düzenli beslenmeme ve spor alışkanlığının olmaması yaşam tarzıyla bağlantısı olan obezitenin gittikçe artmasında rol oynuyor.


Obezitenin önlenmesi büyük önem taşıyor. Erişkin çağdaki obezitenin temelleri bebeklik döneminde atılmaktadır. Bu nedenle obezitenin önlenmesi bebeklik döneminde başlamalıdır. Ailelerin ek gıdaya geçişte doğru besinleri, doğru miktarda vermesi gerekir. Obezitenin önlenmesi için öncelikle aile içerisinde çocuklara verilen beslenme eğitimi büyük rol oynamaktadır. Aileler bu konuda dikkatli ve özenli olmalıdır. Çocuklar okul çağına geldiği zaman beslenme konusunda daha da dikkatli olunmalıdır. Okullardaki kantinlerin ve beslenme programlarının sağlıklı beslenmeye uygun olduğuna dikkat edilmelidir. Diğer önemli bir nokta ise, çocukların fiziksel aktivitelerini arttırması amacıyla yatkın olduğu spor dalı belirlenip, teşvik edilmesi obezite ihtimalini düşürecektir.

Çocukluk ve erişkin dönemlerde obezitenin önlenmesi için altın kurallar:

  • Çocukluk döneminde obezitenin önlenmesi erişkin dönemdeki komplikasyonları azaltır.
  • Bebekler, ilk 6 ay anne sütüyle beslenmelidir.
  • 6 aydan sonra, ek besinlere erken başlanmamalı, verilen ek besinlerin niteliği, miktarı çocuğun ayına uygun olmalıdır. Ek gıdalar verilirken biberon yerine kaşıkla beslenmelidir.
  • Çocukların büyüme-gelişme dönemi takip edilmelidir.
  • Çocuklara her gün kahvaltı etme alışkanlığı kazandırılmalıdır.
  • Çocuklara yiyecekler hiçbir zaman ödül olarak verilmemelidir.
  • Evde pişen yemeğin uygun miktarda tüketilmesi sağlanmalı ve öğün atlanmamalıdır.
  • Yağ ve şeker oranı düşük, lif içeriği yüksek besin değeri fazla olan gıdalar tercih edilmelidir.
  • Kademeli olarak fast food tüketimi azaltılmalı ve diğer abur cuburlar tüketilmemelidir.
  • Gece yatmadan önce kalori bakımından yüksek yiyecekler tüketilmemelidir.
  • Yiyecek ve içeceklerin mutfak masası gibi belli yerde tüketilmesi sağlanmalı bilgisayar ya da televizyon karşısında yemek yenmemelidir.
  • Televizyon izleme, bilgisayar oyunları gibi pasif ev içi faaliyetler kısıtlanmalı, televizyon ve bilgisayar yatak odasına konulmamalıdır.
  • Radyo, televizyon, gazete gibi kitle iletişim araçlarındaki eğitim köşelerinde obeziteye yer verilmelidir.
  • Günlük 8-10 bardak su tüketimine özen gösterilmelidir.

Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.