Bir darbe girişiminin anatomisi: 15 Temmuz 2016

Türkiye neden bugün bu hale geldi? AKP, uzun yıllar Gülen cemaati ile beraber hareket ettiği için, Gülen cemaatine “ne isterlerse verdikleri (!)” için, cemaat tarafından uyutuldukları için, “kandırıldıkları (!)” için bugün ülke bu hale geldi!..

Türkiye neden bugün bu hale geldi? AKP, uzun yıllar Gülen cemaati ile beraber hareket ettiği için, Gülen cemaatine "ne isterlerse verdikleri (!)" için, cemaat tarafından uyutuldukları için, "kandırıldıkları (!)" için bugün ülke bu hale geldi!..

Bir darbe girişiminin anatomisi: 15 Temmuz 2016

Yıllardır beraber yürüdüler bu yollarda!..

AKP ile Gülen Cemaati…


Bugün interneti açtığınızda boy boy beraberken çekilen fotoğrafları var, AKP’li kardeşlerimiz bunlara montaj diyebilir yine; yaptıkları her tartışmanın sonunda dedikleri gibi!..

Hatta birbirlerine methiyeler düzdükleri Gülen’in düzenlediği Türkçe Olimpiyatları’ndaki video görüntüleri bugün dahi internet ortamında bulunuyor! Bunlar da montaj!

Bekir Bozdağ’a spiker soruyor: “Efendim devletin kurumlarına Gülen’in sızdığı ifade ediliyor. Ne diyorsunuz?”

Hala AKP içinde olan ve ne komik ki bugün Adalet Bakanı olan Bozdağ cevap veriyor? “Hayır, olur mu öyle şey!” Bunun da videosu var ama AKP’li için bu da montaj!

Geçmişte AKP’nin önemli siyasilerinden olan Hüseyin Çelik’e televizyon ekranlarında yine aynı soru soruluyor: “Efendim kamuya cemaatin sızdığı söyleniyor. Ne düşünüyorsunuz?”

Çelik cevap veriyor: “Efendim buna kargalar bile güler!” AKP’li kardeşimiz için bu da montaj!

AKP ile Gülen cemaati yıllardır aynı yolda beraber yürüdüler, aynı denizde beraber yüzdüler…

Okuyanlar, araştıranlar şunu çok iyi bilirler ki bizim gibi Atatürkçü Soner Yalçın, Mustafa Balbay, Emin Çölaşan, Yılmaz Özdil, Bekir Coşkun daha ismini sayamayacağım isimler bu ülkede cemaatin ne büyük tehlike olduğunu ifade ettiler.

Yıllardır “Kurtlar Vadisi” dizinin konsept danışmanlığını yapan Soner Yalçın, yani devletin gizli işlerinin nasıl yürütüldüğünü, devletin adeta hücrelerini bilen Soner Yalçın bu darbenin nasıl geldiğini adım adım yazmıştı ama hala AKP’liler tarafından sevilmeyen bir isim. Neden sevilmez? Çünkü Atatürkçü!

Eğer birileri kendine 40 – 50 bin lira verip siyasi danışman arıyorsa o isim Soner Yalçın olmalı!

Hatta ödül verilmesi gereken bir yazar var! O yazar Ergün Poyraz.

Ergün Poyraz'ın "Fethullah'ın Gerçek Yüzü" adlı kitabıErgün Poyraz’ın “Fethullah’ın Gerçek Yüzü” adlı kitabı bugünleri ortaya koyuyordu. Gülen’in devleti nasıl ele geçirmek istediğini anlatmamış Poyraz, adeta fotoğraflamıştı! Poyraz’a ne oldu daha sonra peki?


Ergenekon kapsamında sahte bilgi belgelerle cemaatin yargısı ve polisi tarafından tutuklanmıştı. Görüyor musunuz devletin polisi, yargısı diyemiyorum; cemaatin polisi, yargısı tarafından diyorum, ne acı!

Ergün Poyraz, ta 2000 yılında bu kitabı yazmıştı. Peki neden Ergün Poyraz’ın bu kitabında yazdıkları dikkate alınmadı? Ergun Poyraz’ın 1996 yılında yazdığı  “Refah’ın Gerçek Yüzü” kitabı büyük olay olmuş ve yargı Poyraz’ın kitabını dikkate almış, belgeleri kanıt görmüş ve bu kitap nedeniyle Refah Partisi kapatılmıştı.

AKP tarafından bu kitap neden dikkate alınmadığı şimdi kabak gibi ortada!

Refah Partisi’nin birçoğu bugün AKP’li. AKP, uzun yıllar Gülen cemaati ile beraber hareket ettiği için, Gülen cemaatine “ne isterlerse verdikleri (!)” için, cemaat tarafından uyutuldukları için, “kandırıldıkları (!)” için bugün ülke bu hale geldi!

Gülen cemaatinin eteğini tutup arkalarından gittikleri, Atatürkçüleri, vatansever askerleri içeri tıktıkları için ülke bugün bu noktada!

AKP ya da AKP’liler şu soruyu hiç sormadılar kendilerine: “Fethullah Gülen, 2010 – 2011 yıllarında vatansever askerler içeri atılmışken, kendisi açısından herhangi bir tehlike kalmamışken ve AKP’liler onu Türkiye’ye ağlayarak davet ederken, ‘Gel artık; şu özlem bitsin!’ derken, yargının, polisin birçok önemli noktası cemaat tarafından ele geçirilmişken Gülen neden hala ABD’de yaşamına devam etmiştir?”

Neden mi?

Çünkü Gülen’in Türkiye’de daha işi bitmemişti!

Gülen’in sahip (!) olduğu polis, yargı ve asker ile daha yapacağı işler vardı! AKP’yi siyasi noktalarda kullanıp bir kenara atacak, devleti tamamen ele geçirip AKP’ye tekmeyi koyacaktı!

“Dersaneler”, “MİT müsteşarı Hakan Fidan olayı”, en son ve AKP’lilerin karıştığı belki de en önemli olay “17 – 25 Aralık” ülkenin törpülenmesine neden olan olaydı!

Bugün şunu söylemek mümkün: “Allah’tan birbirleri ile kavga ettiler; kavga etmeyip takım oyununa devam etselerdi, eminim bu oyun bugün çoktan bitmiş olacak, Türkiye bir gün, bir sabaha rejimi değişmiş “Yeni Osmanlı İslam Devleti” ile güne uyanacaktı!

Bugün, bu tehlike devam etmiyor mu? Hala devam ediyor!

Siz devleti birilerine teslim ederseniz hele ki bu teslim ettiğiniz merci bir dini örgüt ise o zaman işte vay halinize!..

Gazi Mustafa Kemal Atatürk diyor ki:

“Efendiler ve ey ulus biliniz ki,Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ülkesi olamaz. En doğru, en gerçek tarikat uygarlık tarikatıdır”


İşte, o yüzden Atatürkçüyüz, işte o yüzden vatanseveriz, işte o yüzden laik, Cumhuriyetçilerdeniz!..

Orgeneral Akar’ın yaveri Levent Türkkan itiraf etti: Evet cemaat üyesiyim!


Erdal Kişioğlu
Kişioğlu, zıt düşüncelere sahip kişilerle tartışmayı seven ve her olaya bilimsel olarak yaklaşıp, olaylara septik yaklaşmaktan kaçınmayan biridir. Olayları derinlemesine incelemeyi ve yanlışın ortaya çıkarılıp doğruya nasıl ulaşılacağı konusunda fikir üretilip bunun üzerinden felsefe yapılmasını arzulayan biridir. Etik, ahlaki ve hukuki sınırları aşmadan herkesin, her ortamda eleştirilmesi taraftarıdır. Dogmatik düşüncelerden uzak; sormayı, sorgulamayı kendisine görev edinmiş ve bunun çabası içerisindedir… Her türlü bilgi alışverişine açık; farklı görüşlerin çarpıştıkça büyüyebileceğine ve kolektif düşünsel ürünlerin ikamesinin de olabileceğine inanmakta; halk için, halk yararına olan her şeyin de yanındadır…