Srebrenitsa Soykırımı’na sanal interaktif müze

1995’te Bosna-Hersek’in Srebrenitsa kentinde katledilen 8 bin 372 Boşnak’ın anısına yapılan Srebrenitsa Soykırım Müzesi, Al Jazeera tarafından interaktif sistemle sanal müzeye dönüştürüldü.

Srebrenitsa Soykırımı'na sanal interaktif müze
Srebrenitsa Soykırımı interaktif müzesi

İnteraktife ulaşmak için lütfen tıklayın.

Katliamın yaşandığı alanın panoramik görüntüsünü sağlayan veri tabanında belgeseller, fotoğraf galerileri ve Al Jazeera’ye özel içerikler de var.

Srebrenitsa Anıtı ve Potoçari

Srebrenitsa Anıtı ve Potoçari kasabasının havadan İHA’larla görüntülerini de veren sanal müzeye Türkçe, Boşnakça ve İngilizce erişilebiliyor.

Srebrenitsa soykırımı sanal müzesi

Proje sorumlusu Al Jazeera Balkanlar’ın Kıdemli Web Editörü Edin Krehiç, sanal müzeyi şöyle anlattı:


“Projemizin dünya çapında soykırıma farkındalık yaratacağına inanıyoruz. Bize düşen görev Srebrenitsa’da yaşananları anlatmak ve izleyicilerimize bu karmaşık olayı açıklamak. Bu uzun soluklu proje düzenli olarak yeni içeriklerle güncellenecek. PC, Mac, tablet ve akıllı telefonlar dahil tüm platformlara uyumlu.”

8 bin 372 silahsız Müslüman Boşnak erkeğinin Sırp askerleri tarafından katledildiği olay, Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yaşanan en büyük katliamdı.

Kaynak: Al Jazeera

Srebrenitsa Katliamı ya da Srebrenitsa Soykırımı

1991-1995 Yugoslavya İç Savaşı (Hırvatistan Savaşı ve Bosna Savaşı)’nda Sırp Cumhuriyeti Ordusu’nun Srebrenitsa’ya karşı giriştiği Krivaya ’95 Harekatı esnasında Temmuz 1995’te yaşanan ve en az 8.372 Boşnak’ın, Bosna-Hersek’in Srebrenitsa kentinde general Ratko Mladiç komutasındaki ağır silahlarla donatılmış Bosna Sırp ordusu tarafından öldürülmesine verilen addır.

Katliamda bir kısım kadın ve küçük yaşta çocuğun da öldürüldüğü, belgelerle kanıtlanmıştır. Bosna Sırp ordusunun dışında katliama “Akrepler” olarak tanınan Sırbistan özel güvenlik güçleri de katılmıştır. Birleşmiş Milletler Srebrenitsa’yı güvenli bölge ilan etmiş olmasına karşın 400 silahlı Hollanda barış gücü askerinin varlığı katliamı önlememiştir.


Srebrenitsa katliamı II. Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’da gerçekleşmiş en büyük toplu insan kıyımı olması ve Avrupa’daki hukuksal olarak ilk kez belgelenmiş soykırım olması açısından da önem taşır.

Katliamın gelişimi

Yugoslavya’nın çöküşü üzerine 1992 yılında Sırpların Bosna’da başlattıkları soykırımın ardından bölgeye zoraki olarak müdahale eden Birleşmiş Milletler’in güvenli bölge ilan edilen 6 bölge arasında Srebrenitsa da bulunmaktaydı.

Savaştan önce nüfusu 24 bin civarı olan kentin nüfusu diğer bölgelerden gelen mülteci göçleriyle 60 bin civarına gelmişti. Artık Srebrenitsa ‘açlık’ ve ‘hastalıklar’ ile mücadele eden bir ‘toplama kampı’na dönüşmüştü.Müslümanların elindeki silahlar BM Barış Gücü tarafından koruma gerekçesiyle toplanmıştı.

Ratko Mladiç komutasındaki Sırplar Srebrenitsa’ya olan saldırılarını sıklaştırdıklarında müslümanların toplanan silahlarını geri almak için yaptıkları başvuru, sorumlu Hollanda komutanı Thom Karremans tarafından reddedildi. BM yalnızca iki F16’yı kent üzerinde bir uçuş yaptırmakla yetindi.

Hollandalı askerler bir gece yarısı Bosna’daki BM Barış Gücü komutanı Hollandalı generalden aldıkları emir doğrultusunda kenti boşalttılar. Savaş sırasında şehrin güvenliğinden sorumlu olan Hollandalı Komutan Thom Karremans kendisine sığınan 25 bin mülteciyi ve şehri Sırplara teslim etti.

Daha sonra ortaya çıkan bir video kasetinde Sırp generalin kenti boşaltan Hollandalı komutana bir hediye verirken görüntüleri çekilecekti. Bir hafta süren katliam II. Dünya Savaşı’ından sonra insanlığa yapılan en büyük suç olarak arşivlerde yer aldı.


Lahey Adalet Divanı bir hafta süren katliamın bir ‘soykırım’ olarak kabul etti; ancak Sırbistan’ın sorumlu tutulmayacağına karar verdi.

Boşnak Halkının Unutmadığı Soykırım


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik hiçbir oluşumun parçası değildir.