Soğuk suda denize girmek zararlı mı?

Soğuk suya ani dalış, kalp krizini tetikleyebilir. Uzmanlar, bunaltıcı sıcaklardan biraz olsun uzaklaşabilmek için tatilde havuz ve denizlere koşan tatilcileri uyarıyor. Yüksek sıcaklık altında uzun süre güneşlendikten sonra soğuk havuza ya da denize atlamak kalp krizlerine davetiye çıkarabiliyor.

soguk_su_

Central Hospital’dan Kardiyoloji Uzmanı Uzm. Dr. Sinan Coşkun Turan, “Vücut sıcaklığı yüksek seviyelere ulaşmışken birden bire soğuk suya dalış yapmak vücut ısısının aniden değişmesine yol açabiliyor. Bu durum da kalp krizlerinin yaşanmasına, hatta su altında bayılmalara dahi neden olabiliyor.” diyor. Bulunulan dış ortamın sıcaklığı her ne olursa olsun, insan vücut sistemi oldukça sabit bir sıcaklığa ihtiyaç duyar. Bu sabiteyi sağlamak için vücutta çalışan pek çok uyum sistemi vardır. Başlıca düzenlemeyi ise vücut organizması cilt kan akımını değiştirmekle yapar. Dış ortam sıcaklığı, vücudun sahip olduğu ısıya oranla azaldığında organizma, cilt altındaki damarları büzer ve cilde pompalanan kan miktarı azalır. Böylece dış ortama karşı ısı kaybı azaltılarak vücut sıcaklığı korunur. Tam aksi şekilde dış ortam sıcaklığı yükseldiğinde ise organizma, cilt altı kan damarlarını genişletir, kalbi daha fazla çalıştırır ve kalbe daha fazla kan pompalar. Bunun sonucunda vücutta ısı kaybı başlar ve terleme yaşanır. Böylelikle vücut sıcaklığının yükselmesi önlenir.

 Sıcak hava şartları insan vücudunu ciddi oranda etkiliyor

Sağlıklı bir kalp ve dolaşım sistemi, dış ortam sıcaklığındaki değişikliklere bazı adaptasyon mekanizmalarıyla kolayca uyum sağlar ve bir sorun yaşanmaz. Ancak çocukların, 50 yaşın üzerindeki bireylerin, önemli düzeyde nörolojik sorun, kalp, böbrek veya şeker hastalığı yaşayanların, ayrıca idrar söktürücü, beta bloker, antihipertansif, antidepresan, antihistaminik gibi değişik sınıflarda ilaç kullanmak durumunda olan bireylerin bu uyum mekanizmaları zayıflayabiliyor. Bu kişiler ayrıca sıcak hava şartlarına bağlı bozukluklara da yatkınlık gösterebiliyor.


Güneş altında veya sıcak ortamda uzun süre bulunmak baş ağrısı, bulantı, baş dönmesi, sersemlik hissi, hızlı soluma, aşırı ter boşalması, el ve ayaklarda soğukluk, kas krampları gibi çeşitli sıcak çarpması belirtilerinin görülmesine neden olabiliyor. Bu belirtilere karşı uyanık olmaya dikkat etmekle birlikte, mevcut duruma şuur bulanıklığı, sayıklama, halüsinasyon gibi nörolojik bozukluklardan oluşan alarm sinyallerinin de eklenmesi durumunda acil tıbbi destek arayışına girilmesi gerekir. Bunun dışında, mevcut kalp veya tansiyon problemlerinin tedavi süreci olumlu seyretse dahi sıcak iklim şartlarında hatrı sayılır bir nüksetme olasılığı vardır. Çünkü sıcak hava şartlarında tansiyonda genellikle düşme, bazen de yükselme yönünde sapmalar yaşanır. Benzer şekilde sıcak hava şartları sıvı kaybına bağlı olarak kan akışkanlığının azalmasına, beyin veya kalp-damar hastalıklarının harekete geçmesine ve felç, kalp krizi gibi durumların yaşanmasına yol açabiliyor.

soguk-su-kalp-krizi

Aşırı sıcaklar en fazla kalp yetersizliği yaşayanları sarsıyor

Sıcak hava şartlarından en çok etkilenen kalp hastalığı grubu olarak kalp yetersizliği olgularını belirtmek hata olmaz. Bu hastaların birçoğu, sürekli ve önemli dozlarda idrar söktürücü almak durumunda olduklarından, sıcakla ilişkili sıvı kaybının da eklenmesiyle beraber tansiyon düşmesi ve elektrolit kaybına bağlı bozukluklarla sıklıkla karşılaşabiliyor. Bu nedenle kalp yetersizliği tanısı konan ve özellikle bu tip ilaçlar kullanan bireylerin ev ortamının ve yattıkları odanın serin tutulması özel önem taşıyor.

Aniden soğuğa maruz kalmak da sorunları tetikleyebiliyor

Önemli düzeyde kalp hastalığı bulunanlarda yalnızca sıcaklık artışı değil, ani soğuk maruziyeti de beklenmedik sorunların ortaya çıkmasına zemin hazırlayabiliyor. Vücut sıcaklığı yüksek seviyelere ulaşmışken birden bire soğuk suya dalış yapmak vücut ısısının aniden değişmesine yol açabiliyor. Bu durum da kalp krizlerinin yaşanmasına, hatta su altında bayılmalara dahi neden olabiliyor. Özellikle yaz aylarında uzun süre güneşlendikten sonra birden bire soğuk deniz ya da havuza girmek, vücutta geçici şok, ani kalp krizi, ritim bozukluğu ve hatta bazen ani kalp durmasına kadar varabilen tablolarla sonuçlanabiliyor. Ayıca kalp hastalığının yanı sıra, doğumsal kalp hastalığı, ritim bozukluğu, kontrolsüz hipertansiyonu olan veya ciddi kan sulandırıcı ilaçlar kullanan bireyler de denize-havuza ani dalış yapmaktan kaçınmalıdır. Bahsi geçen bu sağlık sorunlarını yaşayan hastalara pek çok spor türü gibi dalış aktiviteleri de kesinlikle önerilmemektedir.

Hastalar hekimlerinin kontrolü altında hareket etmelidir

Kalp veya böbrek hastalığı ya da yüksek tansiyon problemi olan bireylerin, sıcak hava şartlarına karşı hassasiyet taşıdıkları unutulmamalıdır. Bu kişiler, bilhassa yaz mevsimlerinde kontrollerini aksatmamalıdır. Ayrıca gördükleri mevcut tedavide birtakım rötuşlar gerekebileceğinden hekimleriyle irtibat halinde olmalılardır.

Bu uyarılara dikkat!

– Risk grubunda bulunan bireyler bu uyarılara dikkat etmelidir;


– Sıcaklığın en yüksek olduğu 11.00-15.00 saat aralığında güneşlenmekten kaçınılmalı,

– Uygun saatlerde yeteri kadar güneşlenildiğinde ve serinlemeye ihtiyaç duyulduğunda, suya girmeden önce mutlaka   5-7 dakika kadar şemsiye altında oturulmalı ve vücut sıcaklığının normal seviyelere düşmesi beklenmeli,

– Susama hissi duyulmasa dahi mutlaka her saat başı 1 bardak su içilmeli,

– Sıcağa uyum sağlamayı zorlaştıran ve sıvı kaybına yol açan kafeinli, şekerli ve alkollü içeceklerden uzak durulmalı,

– Pamuklu ve vücudun hava almasına müsait kumaşlardan üretilen açık renk kıyafetler ve ayakkabıların kullanımı      tercih edilmeli,

– Bu önlemlere rağmen vücutta bir sıkıntı hissediliyorsa derhal serin bir ortama geçiş yapılmalıdır.


Kalp yetmezliği, kolesterol ve yüksek tansiyona dikkat!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.