1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü: Süper yaşlanma mucize değil!

Dünyada son yıllarda öne çıkan “süper yaşlanma” kavramının hayat şekliyle çok yakından ilişkisi olduğuna dikkat çeken uzmanlar, beslenmeden fiziksel ve zihinsel aktiviteye kadar pek çok faktörün sağlıklı yaşlanma üzerinde çok önemli ve etkili olduğunu vurguluyor. Uzmanlar bilinçsiz ilaç kullanımı ve doz değişiminin de aynı madde ve alkol kullanımı gibi beyni yaşlandırabileceği uyarısında bulunuyor.

super-yaslanma-nasil-olur

Yaşlanan dünya nüfusunun sorunlarının ele alınması ve bu konuda farkındalık oluşturulması amacıyla Birleşmiş Milletler tarafından 1990 yılından bu yana 1 Ekim her yıl Dünya Yaşlılar Günü olarak anılıyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog İnci Birincioğlu, yaşlanma sürecinden her organ gibi beynimizin de etkilendiğine dikkat çekti. Birincioğlu, şunları söyledi:


“Her organ gibi beynimiz de yıllar geçtikçe yaşlanıyor ve performansı teklemeye başlıyor. Burada teklemeden kastım tabii ki şiddetli davranış değişiklikleri, lisan işlevinde bozulma ya da aşırı derecede unutkanlık değil; eğer hayatınızı etkileyecek ölçüde bir bilişsel değişiklik fark ediyorsanız hemen doktora gidin. Burada demek istediğimiz çoğumuzun yaşlandıkça eskisine göre daha yavaş anımsaması, dikkatimizin daha kısa zamanda dağılması ya da matematik, çizim, anlatım gibi çeşitli fonksiyonlarda günlük hayat işlevini bozmayacak ölçüdeki performans düşüşü yaşamamızdır. Nasıl insan henüz ana karnındayken beyinsel temelleri atılmış olan lisan işlevlerine rağmen ancak 2 yaşında konuşabilme olgunluğuna ulaşıyorsa, aynı şekilde belirli bir yaştan sonra da daha yavaş ‘öğrenir’. Bu biyolojik süreç doğaldır.”

Süper yaşlanma araştırılıyor

Son yıllarda bilim dünyasında “süper yaşlanma” kavramının araştırıldığını belirten Birincioğlu, ‘super – ager’ (süper yaşlananlar) ismi verilen ve bildiğimizden farklı şekilde yaşlanan bir grup olduğunun fark edildiğine dikkat çekerek “Günümüzde Journal of Neuroscience dergisinde yayınlanan makaleler ile Harvard Tıp Fakültesi’ndeki çalışmalar başta olmak üzere, beynin zannedilen gibi yaşlandıkça yavaşlamasının ‘doğal’ bir olgu olmadığına yönelik bir inanç gelişiyor. Yapılan araştırmalar genetik, nöropsikolojik değerlendirme ve – Arka Planda Çalışır Haldeki Beyin Aktivite Ağları – (Brain Default Mode) nörogörüntüleme gibi üç temel ayak üzerinden yürüyor ve süper yaşlanan grubun ‘normal’ yaşlı gruba göre ne gibi farklılıkları barındırdıkları anlaşılmaya çalışılıyor” diye konuştu.


Süper yaşlanma için bu önerilere kulak verin

Genetik faktörler her zamanki gibi başı çekse de süper yaşlıların hayat tarzlarında bazı farklılıklar olduğunu vurgulayan Birincioğlu, bu konuda yapılan araştırmalar sonunda elde edilen tavsiyeleri ve püf noktaları da şöyle sıraladı:super-yaslanmak-icin-spor

  • Sigara içmemek; 15 dakika da olsa her gün egzersiz ya da yürüyüş yapmak, sosyal etkileşime dair herhangi bir etkinliğe düzenli olarak katılmak, tansiyon ve kolesterolü dengede tutacak şekilde beslenmek.
  • El işi içeren ve bilişsel işlevleri arttıran hobilerle uğraşmak; bu puzzle yapmak da örgü örmek de; çizim yapmak da; tamirat işleri ile uğraşmak da olabilir.
  • Alkol ve madde kullanımından uzak durmak.
  • Herhangi bir sağlık sorunu olduğu fark edildiğinde doktora gitmeyi ertelememek.
  • Kaliteli uyku.
  • Kafa travmalarından korunmak.

Bilinçsiz ilaç kullanımı beyni yaşlandırıyor

Yaşlanma sürecine bilgisizce ilaç kullanımın olumsuz etkileri olduğuna dikkat çeken Birincioğlu, “Psikiyatri ve nöroloji alanında uzman kişilerin verdiği medikal tedavi dozu ve şekline hasta ya da hasta yakınlarının kesinlikle müdahil olmaması gerekiyor. Mesela gerekli olan bir ilacı ‘iyi’ olduğu gerekçesiyle bırakan kişi, semptomlar tekrarladığında benzer hiçbir ilacın hiçbir dozundan aynı iyileştirici etkiyi alamayabiliyor. İşin kötüsü kişinin şikayetleri çok daha fazlasıyla ve beynin yaşlanmasıyla sonuçlanabiliyor” diye konuştu.


Uzman Kilinik Psikolog İnci Birincioğlu, beynin, gen – fizyoloji – kimya – biyoloji – psikoloji ve sosyoloji gibi birçok alan tarafından araştırılan üst düzey mekanizmalara sahip bir organ olduğunu hatırlatarak “Bilgisizce yapılan ilaç kullanımı ve doz değişimi de aynı madde ve alkol kullanımı gibi beyni yaşlandırabilir” uyarısında bulundu.

7 soruda Türk kadınının yaşlanma ile imtihanı!

Limonlu su yaşlanmayı geciktiriyor!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.