Filyos Çayı, Zonguldak’ın eşsiz doğal güzellikleri arasında. Ancak son dönemde yapılan liman inşaatı çalışmaları nedeniyle doğal yaşam geri dönüşü olmayacak şekilde tehdit altında. Tema Vakfı Başkanı Deniz Ataç bilgi verdi.
TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, Filyos Limanı yapımını da kapsayan Filyos Vadisi Projesi ile bölgedeki doğal hayatın geri dönüşü olmayacak şekilde zarar göreceğine dikkat çekti.
Zonguldak’ta bulunan ve Türkiye’nin doğal hayat açısından önemli bölgelerinden biri olan Filyos Çayı, sanayi bölgesine dönüştürülmek isteniyor. Filyos Vadisi Projesi kapsamında yapımına başlanan Filyos Limanı nedeniyle bölge ekolojisi geri dönüşü olmayacak bir şekilde zarar görecek. Liman inşaatının ve işletmesinin en önemli etkileri deniz ve kıyı ekolojisi üzerinde olacak.
Filyos Vadisi Projesi kapsamında serbest bölge, endüstri bölgesi, liman, sanayi ve depolama alanları gibi yapılar inşa edileceğini ifade eden TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, bölgenin doğal hayatının olumsuz etkileneceğini vurguladı. Konuyla ilgili hukuki süreci başlattıklarını belirten Ataç, bölgenin barındırdığı nadide ekosistemler ve biyolojik çeşitlilik ile Türkiye’nin uluslararası ölçekte öneme sahip alanlarından biri olduğuna dikkat çekti.
Filyos Vadisi uluslararası sözleşmelerle korunuyor
TEMA Vakfı Başkanı Deniz Ataç, Filyos Çayı’ndan Amasra’ya kadar olan sahil kesiminde, Türkiye’nin de taraf olduğu uluslararası sözleşmeler kapsamınca koruma altına alınan bitki ve hayvan türleri yaşadığını belirtti. Bölgenin “Amasra Önemli Kuş Alanı” ve “Amasra Kıyıları Önemli Doğa Alanı” sınırları içerisinde yer aldığını açıklayan Deniz Ataç, Türkiye’nin taraf olduğu Ramsar Sözleşmesi’ne göre de bölgedeki tüm sulak alanların koruma altına alınması gerektiğini söyledi. Deniz Ataç, “Filyos Vadisi’nin korunması, hem sürdürülebilir yaşam hem de Türkiye’nin uluslararası yükümlülüklerinin gereğidir” diyor.
Balıkçılığı da etkileyecek!
Liman inşaatına başlanan bölge, su derinliği ve besin kaynakları açısından balık üretimi için uygun koşullara sahip. Liman inşaatı ve işletmesi aşamasında etkilenecek olan deniz ve kıyı ekolojisi nedeniyle bölgedeki balıkların yuvaları da zarar görecek. Bu durum balıkçılığı da etkileyecek. Ayrıca Zonguldak ili kirlilik açısından uluslararası alanda da gözetim altında. Bu kadar kritik seviyelere çıkan hava kirliliğinin deniz ekosistemi üzerine etkileri de göz ardı ediliyor.
Çözüm nedir?
Filyos Çayı Vadisi, Türkiye’nin eşsiz doğal ve kültürel değerlere sahip bölgelerinden biri. Bölgenin doğal zenginlikleri, tarım potansiyeli ve bu değerlerin korunması gerekliliği dikkate alınarak yeni iş kolları geliştirilebilir. Endüstri bölgesine dönüştürmek yerine, vadide doğaya duyarlı eko-turizm faaliyetleri yapılabilir. Eko-turizm ile doğaya duyarlı faaliyetler yapılırken bölgedeki ürün ve hizmetler kullanılarak yerel ekonomi güçlendirilebilir. Bu sayede doğal zenginlikler korunarak ve yerel kültürler yaşatılarak sürdürülebilir geçim kaynakları sağlanabilir. Ayrıca Filyos Vadisi, Karadeniz Bölgesi genelinde kısıtlı olan tarım arazileri açısından da zengin bir bölge. Tarım odaklı turizm faaliyetlerinin bölge için önemli istihdam kaynaklarından biri olduğu açık. Ancak Türkiye’nin istihdam yaratma ve ekonomik zenginleşme ihtiyaçlarının karşılanması için doğal varlıkları koruyacak yeni iş alanları üzerinde acil olarak çalışılması gerekiyor.
Liman, yargı kararlarına aykırı bir şekilde yapılıyor
Filyos Limanı’nın planlama ve yapım süreçleri de hukuki olarak sakıncalar içeriyor. 1/100.000 ölçekli Zonguldak-Bartın-Karabük Çevre Düzeni Planı’nın Filyos Limanı ile ilgili bölümü, TEMA Vakfı tarafından 2010 yılında açılan dava sonucunda iptal edildi. Mahkemenin iptal kararına rağmen liman, 1/25.000 ölçekli Zonguldak İl Çevre Düzeni Planı’na işlendi. Mahkeme kararları göz ardı edilerek yapımına başlanan liman inşaatı ile birlikte Filyos Vadisi Projesi hukuka aykırı bir şekilde hayata geçirilmeye çalışılıyor.
Filyos Çayı coğrafi özellikleri
Filyos Çayı veya Yenice Irmağı, Köroğlu Dağları, Bolu Dağları ve Ilgaz Dağlarından gelen çayların toplanıp, bir araya getirdiği çaydır. 228 kilometre uzanan nehir, Zonguldak’ın Filyos beldesinde Karadeniz’e dökülüyor.
Filyos Çayı’nın üstüne Osmanlı devrinde Bayramören Köprüsü yapılmış. Köprü restore edilmiş ve halen kullanılıyor. Günümüzde çayın üstünde birçok asma, ahşap ve taş köprüler yer alıyor.
Filyos Çayı’ndan balıkçılık sektöründe önemli ölçüde bir işletim bulunuyor. Civar köylerden, şehirlerden gelen siviller ve balıkçılar burada balıkçılık yaparak geçiniyorlar. Çayın geçtiği deltalar Kastamonu‘da genellikle tarım alanlarıyla çevrelenmiş. Bu tarım alanlarında özellikle domates ve ceviz üretiliyor.
Karabük‘te ise çay, fabrika atıkları için kullanılmaktadır. Bu nedenle çaydan geçinenler ve çevre büyük ölçüde zarara uğramaktadır. Karabük’ten sonra çayın etrafında Osmanlıdan kalma konaklar bulunuyor. Bu konaklar, genellikle restore edilmemiştir. Ancak köylüler, bu konakların bakımını üstlenmişlerdir ve konaklar hala ayakta durmaktadırlar. Bunların dışında çayın etrafı sürekli olarak ormanlıktır. Bu ormanlardan geçinenler de bir hayli fazladır. Çayın; mobilyacılık ve kerestecilik alanında büyük bir ekonomik önemi var. Ormanlık alanlarda tür çeşitliliği fazla. Orkide bitkisinin 7 farklı türüne, Ters Laleye ve birçok tüketici canlıya ev sahipliği yapmaktadır. Bunun yanında civarındaki ormanlar İğneyapraklı Köknar Ağacı, Yaprağını Döken Kayın Ağacı, Gürgen Ağacı ve Meşe Ağacı türleri gibi birçok ağaç türüne ev sahipliği yapmaktadır. Filyos Çayının etrafında “Safranbolu Platosu” bulunmaktadır. Filyos Deltası, Türkiye’nin en verimli deltalarındandır.
Küresel Isınma sebebiyle Filyos Çayındaki su bolluğu, geçmişteki su bolluğunun üçte birine kadar düşmüştür. Çevre kirliliği ve fabrika atıkları nedeniyle Filyos Çayı, büyük zarar görmektedir. 1970 yılında çayın kenarında kurulan “SEKA Kağıt Fabrikası”, çaya büyük zarar vermekteyken, getirilen su arıtım sistemleri ile bu fabrikanın kirlilik sorunu ortadan kaldırılmıştır.
Konya’da dev göl kurudu! Meke Gölü yok olmak üzere!
TEMA’dan önemli Artvin Cerattepe açıklaması
Marmaris’te çevre katliamı: Cennet koya kepçeler girdi
Türkiye kuruyor: 900 yılın en kötü kuraklık dönemi