Hayatta ne yapmalı? Beş yıl sonra kendimizi nerede görüyoruz? Yaşamımızda ne kadar planlamaya sahibiz? Düzen aslında hayatın sihirli anahtarıdır…
“Hayatta ne yapmalı?” Çoğu kişinin bu soruya verdiği cevap “Ne yapmalı bilmiyorum ama bildiğim tek şey, yapılması gerekenin bu olmadığı” şeklinde oluyor.
Bu cevabı verenler çevrenizden biri olabilir veya siz olabilirsiniz veya bir yakınınız olabilir. Üniversiteye yeni başlamış veya üniversiteden mezun olup iş dünyasının içinde sıkışıp kalmış 18-26 yaş aralığında bulunan insanların pek çoğu bu cevapla karşı karşıya kalıyor. Eminim ki her yeni yıl başlangıcında veya her yeni dönem başlangıcında yeni planlar yapılıyor. Fakat bu planlar çoğu zaman gerçekleşmiyor. Peki, bunun sebebi nedir?
Bunun sebebi bu sorunun cevabını bilememekte gizlidir aslında. Bir şeye başlamadan önce hayata dair büyük kararlar verme ihtiyacı duyuyorsanız ve mutlu olduğunuz şeylerle mesleğinizi birleştirmenin kolay olduğuna inanıyorsanız, büyük bir tuzağa düşmüşsünüz demektir.
Beş yıl sonra kendini nerede görüyorsun?
“Beş yıl sonra nerede olmayı planlıyorsun” diye sorduğumda, birçok kişinin birbirinden farklı yanıtlar vereceğinden ve farklı planlar sıralayacağından eminim. Oysa asıl mesele farklıdır. Aslında beş yıl sonra nerede olacağımıza dair hiçbirimizin bir fikri yoktur. Beş yıl önceki halinizi düşündüğünüzde, bugün burada olacağınızı hayal ediyor muydunuz?
Hayatta her şeyin bir düzen üzerine kurulmuş olmasını söylemek yanlış bir tespit olmayacaktır. Örneğin; vücudumuzu düşünecek olursak, bütün organlar birbirleri ile devasa bir etkileşim halindedir. Belli bir düzenle işlevlerini yerine getirmektedirler.
Örneğin; elektronik bir cihazın içini düşünün. İçerisindeki bütün parçalar birbirleriyle iletişim halindedirler. Belli bir düzenin üzerine oturtulmuş bir devreyi temsil ederler. Ya da bir otomobilin motorunu düşünün, yine motorun içerisindeki bütün malzemeler otomobilin işlevini yerine getirebilmesi için düşünülüp tasarlanmıştır. Yine belli bir düzenin içerisine yerleştirilmiş bir yapıyı temsil etmektedirler.
Düzen: Yaşamımızın sihirli anahtarı
Doğadan örnek vermek gerekirse mesela bir ağacı düşünün. Ekim evresinden gelişme evresine kadar geçen zaman bir düzeni temsil etmiyor mu? Ağaç belli bir düzenin içinde gelişimini tamamladıktan sonra meyve vermiyor mu? Mesela gün doğumu veya gün batımı, belli düzen içerisinde gündüzler ve geceler oluşmuyor mu? Kısacası yaşamımızdaki bütün her şey bir düzen üzerine kurulmuştur ve düzen içerisinde de yürütülmektedir.
Bu bağlamda bireyler yaşamlarında düzen oluşturabildikleri sürece ilerleme kaydedebilirler. Fakat oluşturulan düzen bireylerin amaç ve hedefleri ile örtüşmüyor ise oluşturulan düzende bir problem var demektir. Bu yüzden amaç ve hedefler aynı kalmalı; oluşturulan ‘düzen ve yol’ değiştirilmelidir. Birçoğunuz için ‘düzen’ kelimesi her ne kadar da “klişe” bir kelime olarak görünse de kaçınılmaz bir gerçek vardır ki; o da yaşamımızda her şeyin sihirli anahtarının “düzen” olmasıdır.
Sonuç olarak “hayatta ne yapmalı?” sorusuna verilebilecek birincil ve asli cevabın, “bir düzen oluşturulmasını sağlamak” olacağına inanmaktayım.
Bir sonraki hafta “Hayatta ne yapmalı? Mutluluk Virüsü” başlıklı yazım ile görüşmek üzere, düzenli kalın.
Beynimizi beslemek için kendimize zaman ayırıyor muyuz?
