Bekir Sıdkı Sezgin’in ölümünün 20. yıldönümü

Türk musikisinde klasik üslûbun en önemli temsilcilerinden biri olan Bekir Sıdkı Sezgin, yaşamından kesitlerin yeni görüntülerle gösterileceği ve eserlerinden örneklerin sunulacağı bir dinleti ile hatırlanıyor.

bekir sıdkı sezgin

Pera Müzesi, Bekir Sıdkı Sezgin’in ölümünün 20. yıldönümünde sanatçıyı ve eserlerini anmak için İstanbul Üniversitesi Osmanlı Dönemi Müziği Uygulama ve Araştırma Merkezi (OMAR) iş birliğiyle özel bir etkinlik düzenliyor. Etkinlik, Pera Müzesi oditoryumunda 1 Aralık Perşembe günü saat 19.30’da başlıyor.

Bekir Sıdkı Sezgin’in yaşamından kesitlerin izlenmesinin ardından eserlerinin seslendirileceği dinletinin ses sanatkârları Gönül Paçacı, Oya İşboğa, Işık Ersin ve Rıdvan Aydınlı’dan oluşuyor. Dinletinin konuk sanatçıları arasında ise Kudsi Sıdkı Sezgin, Derya Türkan, Özer Özel, Aslıhan Özel bulunuyor.


Dinletide yer alacak olan saz sanatkârları arasında tanburda Fatih Ovalı, udda Bilen Işıktaş, klasik kemençede Nağme Yarkın, neyde Burak Malçok, kanunda Mustafa Dedeoğlu, kudümde Gözde Çolak bulunuyor.

Bekir Sıdkı Sezgin hakkında

bekir sıdkı sezgin

Türk musikisinde klasik üslûbun en önemli temsilcilerinden biridir. 1 Temmuz 1936’da İstanbul’da doğmuştur. Ortaokulun son sınıflarına kadar özel musiki eğitimi aldı.

Toplum içinde ilk icra denemesini 10 yaşında yapan Sezgin, 1953’te İstanbul Belediyesi Konservatuarı’na girdi ve buradan mezun oldu. Konservatuar süresince öğrendiği eserlerin çoğunu din dışı eserler oluşturuyordu. 1959 yılından sonra İzmir’de Zakirbaşı İlhami, Manisalı Hafız Ahmed, Mübaşir Kemal, Hafız İsmail Efendi’den bilmediği klasik eserleri, tevşih, durak, tavır ve üslup öğrenen büyük üstad, bütün bu titiz derslerin ve uğraşların sonucunda usta bir ses icracısı olarak kendisine üstün bir zemin hazırladı.

1959 yılında, TRT İzmir Radyosu’nun sınavını kazandı ve “yetişmiş sanatkâr” olarak bu radyoda göreve başladı. Yine aynı yıl içerisinde solist ve diğer bir sınavla da “Birinci sınıf ses sanatkârı” ünvanını aldı.


1973’de ise ‘Klâsik koro şefliğine’ getirildi. 1975-1976 ders yılında İstanbul’da öğrenime açılan Türk Mûsikisi Devlet Konservatuvarı’nın şan bölümünde repertuvar hocalığına tayin edildi. 1985 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Mûsıkisi Devlet Konservatuarı’nda öğretim üyeliğine başladı.

Görevi vefatına kadar devam etti. Bekir Sıdkı Sezgin, 10 Eylül 1996 tarihinde İstanbul’da 60 yaşında kalp krizinden öldü. Bekir Sıdkı Sezgin kendine has bir üslûp geliştirmiş ve bu üslûpla ortaya koyduğu dinî ve din dışı mûsiki icraları döneminde çok beğenilmiştir. 100’e yakın eser bestelemiş olan ve çok az dolduran Sezgin’in konserlerinde kaydedilmiş pek çok ses bandı bugün mûsiki çevrelerindeki özel arşivlerde yer almaktadır.

İstanbul Üniversitesi Osmanlı Dönemi Müziği Uygulama ve Araştırma Merkezi (OMAR) hakkında

Osmanlı’dan günümüze ve dünya kültür mirasına devredilmiş olan, Türk musikisinin gelişim çizgisinde ve ülkenin kültür-sanat yaşamında belirleyici bir yer tutan Darülelhan adlı ilk resmi müzik kurumu, I. Dünya savaşı yıllarında kurulmuştur.

Sırasıyla Belediye Konservatuarı’na ve İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı’na dönüştürülen kurumun çalışmalarının günümüzdeki vârisi, 2011 yılında İ.Ü. Rektörlüğü’ne bağlı olarak kurulmuş olan OMAR’dır. OMAR’ın bünyesinde görevlendirilmiş olan ve geçmişte çok değerli şefler ve sanatkârların katılımıyla, müzik tarihimizin önemli bir icra topluluğu olarak zihinlere yerleşen Türk Müziği İcra Heyeti ise, OMAR kurulduğundan itibaren Gönül Paçacı’nın yönetiminde çalışmaya devam etmektedir.


Etkinlik ücretsizdir, yerler sınırlıdır, rezervasyon alınmamaktadır.

Pera Eğitim çocuklara ışığın ressamını ve Balkan sanatını tanıtıyor


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.