Dolar endeksi son 14 yılın zirvesinde! Kırılgan ekonomiler nasıl etkilenir?

Dolar endeksi son 14 yılın zirvesinde. Peki dolar endeksinin yükselmesi ne anlama geliyor? Gelişmekte olan ülkelere nasıl yansıyacak? Nasıl bir domino etkisi bekleniyor?

Dolar endeksi son 14 yılın zirvesinde. Peki dolar endeksinin yükselmesi ne anlama geliyor? Gelişmekte olan ülkelere nasıl yansıyacak?

Destek Yatırım Araştırma Uzmanı Kutay Gözgör yaptığı değerlendirmede tüm merkez bankalarının kararlarının dolar endeksi açısından önemli olacağını kaydetti. Amerikan Merkez Bankası FED’in faiz kararı alırken aşırı güçlü doların ABD ihracatı üzerindeki olumsuz etkisini de dikkate alabileceğini, gelişmekte olan diğer ülkelerin ise TCMB gibi faiz artışına yönelebileceğini kaydetti.

FED’e karşı ilk önlemler Meksika ve Türkiye Merkez Bankasından geldi

Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Donald Trump’ın başkan olarak seçilmesinin ardından doların küresel olarak hızlı bir yükseliş yaşadığını gördük. Bu hızlı yükselişte Trump’ın seçim vaatleri arasında yer alan, alt yapı harcamalarının hızlandırılması ve vergi oranlarında indirim yapılması konuları etkili oldu. Alt yapı harcamalarının yükselmesi, ülkede enflasyon oranının Amerika Merkez Bankasının (FED) % 2 olan hedefine daha çabuk ulaşacağına yönelik beklenti oluşturdu. Bu beklenti FED’in daha hızlı faiz artışı gerçekleştireceği anlamını taşıyor ve Doların küresel olarak değer kazanmasında etkili oluyor. Trump sonrası Dolar endeksi son 14 yılın en yüksek seviyesine yükseldi.


Murat Çetinkaya'nın başkanlığında toplanan Merkez Bankası, marjinal fonlama faizini 50 baz puan indirdi, politika faizini ise sabit bıraktı.

Domino Etkisi Yaratabilir

Dolar gelişmiş ülke para birimlerinin yanı sıra gelişmekte olan ülke para birimlerine karşı da hızlı değer kazancı yaşadı. Türk Lirası, Güney Afrika Randı, Brezilya Reali, Endonezya Rupisi, Meksika Pezosu gibi para birimleri ortalama % 6 değer kaybı yaşadı. Bu ülke para birimlerinde yaşanan değer kayıpları ülkelerin enflasyon ve enflasyon beklentilerini olumsuz etkiliyor.

Bu durumu engellemek ve FED’in olası bir hızlı faiz artışına karşın ilk müdahale Meksika Merkez Bankası ardından Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından (TCMB) geldi. Meksika Merkez Bankası ile TCMB politika faiz oranını 50 baz puan yükseltti. TCMB aynı zamanda faiz koridorunun üst bandın da (marjinal fonlama) 25 baz puan faiz artışı gerçekleştirdi. Faiz oranlarının yanı sıra yabancı para zorunlu karşılık oranlarında da tüm vade dilimlerinde 50 baz puan indirime yöneldi. Böylece piyasalara 1,5 milyar ABD doları likidite sağlamış oldu.


TCMB’nin ve Meksika Merkez Bankasının bu kararları diğer gelişmekte olan ülkeleri de etkileyecektir. Faiz oranlarının yükselmesi ülkelere yapılan portföy yatırımlarını arttırması beklenir. Faiz yükselten ülkelerin para birimleri daha çekici hale gelirken diğer gelişmekte olan ülkelerde faiz artışına yönelebilir. Bu bağlamda gözler Güney Afrika, Brezilya ve Endonezya Merkez Bankasında olacak. Gelişen ülkelerin yeniden faiz artışı sürecine girdiğini görebiliriz.

Kimya sektörü, 2016 yılına dair umutlarını Avrupa Birliği ülkelerinden gelen taleple korudu. İlk çeyrekte 3.3 milyar dolar kimya ihraç ettik.

Güçlü Dolar ABD İhracatını Olumsuz Etkiliyor

Doların gelişen ve gelişmekte olan ülkelere karşı hızlı değer kazanması ABD ekonomisini olumsuz etkileyecek faktör olabilir. Doların güçlenmesi dolar bazında ürünleri daha pahalı hale getirip ABD’nin ihracatını olumsuz etkiliyor. Dolar endeksine ve ticaret ağırlıklı dolar endeksine baktığımızda önemli yükselişler yaşandığını görüyoruz. Bu durum FED’in hızlı bir faiz artışını frenleyecek bir durum olarak karşımıza çıkabilir.


Ancak, Donald Trump’ın güçlü dolar istediğini biliyoruz ve bu konuda ne kadar ısrarlı olacağı önemli olacaktır. Eğer güçlü dolar da FED’in hızlı faiz artışını frenleyemezse, gelişmekte olan ülke merkez bankaları sıkı para politikalarının dozunu yükseltmek zorunda kalabilirler. Gelişmekte olan ülkelerin biraz daha nefes alabilmesi için yumuşak bir FED görmemiz önemli olacaktır.

Dolar kurunda 3.50 seviyesi artık gündemde!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.