Mobing ile mücadelede Türkiye ne durumda?

Türkiye’de yöneticiler ve insan kaynakları profesyonelleri arasında yapılan araştırma, mobing konusunda farkındalığın yükseldiğini ancak mobing yasaları gereğince yapılması gereken hazırlıklar konusunda kurumların %90 oranında hazırlıksız olduğunu gösteriyor.

Türkiye mobingle mücadelede ne durumda?

Türkiye’de Mobing olgusu, 17 Kasım 2016’da Işık Üniversitesi Maslak Kampüsü’nde 3. Forum Mobing’de ele alındı. Dördüncü Boyut Akademi tarafından Işık Üniversitesi ev sahipliğiyle gerçekleştirilen 3. Forum Mobing’de “Türkiye Mobingle Mücadelede Ne Durumda?” araştırmasının sonuçları açıklandı.

Akran zorbalığından kurumsal zorbalığa giden yol

Mobingin her boyutuyla ele alındığı 3. Forum Mobing’in ilk konusu psikolojik boyut oldu. IŞIK Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Yeliz Cantimur, Uzman Psikolog Sibel Tümer ve Çocuk Gelişimi/Eğitimi Uzmanı Psk. Ayşim İncesulu’nun katıldığı panelde mobingin nedenleri ve sonuçları analiz edildi.


Ayşim İncesulu şu anda çocuklar arasında çok yaygın olan akran zorbalığının mobingin bir erken dönem biçimi olduğuna ve doğru müdahale edilmezse toplumsal zarara yol açacağını anlattı. Mobing mağdurlarının yaşadığı ruhsal ve fiziksel değişimleri anlatan Sibel Tümer, örgütsel, ailevi, hukuksal, psikolojik ve toplumsal dayanışmanın mağdur için en önemli dayanak olduğunun altını çizdi.

Adli Tıptan çıkan rapor sayısı 700’ü geçti

mobingle- mücadele -ne- durumda

 

İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Nevzat Alkan, adli tıp birimlerinin mobing süreçlerinin tespitinde ve davaya hazırlıkta oynadığı etkin role dikkat çekti. Geçtiğimiz sene adli tıp başvuruları sonrası yazılan olumlu ve olumsuz toplam rapor sayısının 700’ü aştığını belirten Alkan, adli tıp birimlerine yapılan başvurularda verilen “mobing değildir” raporunun ayrıntılı bilimsel dayanakları olduğunu ve buna rağmen iddia sahiplerinin itiraz etme eğiliminde olduğunu da belirtti.

Mobing bir İSG konusudur

Kalite Group YK Başkanı Dr. İ. Etem Şanlıer, mobingin iş sağlığı ve güvenliği kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizerek, mobing mağduriyetinin iş kazası oranlarını yükseltici etkisi olduğuna dikkat çekti. İş kazalarında insan faktörünün %90 olduğunu söyleyen Şanlıer, iş yeri psikoloğunun iş yeri hekimi kadar önemli olduğunu belirtti.

Barış kültürü için etik liderlik

İşyerinde barış kültürü yaratmak ve etik liderlik konulu oturumda konuşan Index Group CEO’su Erol Bilecik, mobing konusunu yönetim takımları açısından ele aldı. Kurum içi pozitif kültürün mobingi önleyici etkisine değinen Bilecik, “Bir ekipte kendisinin herkesten daha iyi olduğunu düşünen kimseye yer yoktur” saptamasıyla kurum içi barış atmosferinin bir liderlik becerisi olduğuna dikkat çekti.


Hukuk çalışanın yanında

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğr. Üyesi Prof. Doktor Talat CANBOLAT, Avukat Tufan UZ ve Avukat Nafiye Diker’in katıldığı hukuk panelinin ortak mesajı, çalışanların İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu ile birlikte, sadece mobing tanımı altında değil, eşitsizlik ile ilgili tüm durumlarda itiraz haklarının olduğu yönünde oldu.

Arabulucuk mekanizmasının giderek artan adli masrafların önüne geçmek de bir çözüm olduğu, çalışan ve işveren arasındaki anlaşmazlıkların adli makamlara taşınmadan önce arabuluculuk mekanizması ile çözülmesinin taraflar açısından olumlu sonuçlar doğuracağı belirtildi.

Türkiye mobing ile mücadelede ne durumda?

2007 yılından beri aktif olarak mobing ile mücedele konusunda hizmet veren Dördüncü Boyut Akademi’nin kurucusu Çağlar Çabuk, yöneticiler ve insan kaynakları profesyonelleri arasında yapılan “Türkiye’de Mobingle Mücadele Ne Durumda?” araştırmasının sonuçlarını yorumladı. Araştırmanın 2012 ve 2014 yılı verileriyle karşılaştırıldığında, mobing farkındalık oranlarının arttığını gösterdiğini belirten Çabuk, özetle şunları söyledi.

“Mobingi bir sorun olarak algılıyor ve kabul ediyoruz. Bu sonuç çabalarımızın bir karşılığı olduğunu gösteriyor. Ancak kurumlara mobing yasaları gereğince yapılması gereken hazırlıklar konusunda ne durumdasınız diye sorduğumuzda %90 gibi büyük bir oranda hiç bir hazırlığımız yok yanıtını alıyoruz. Kuruluşlarda çalışan ilişkilerini düzenleyen bir departman 2012 yılından bugüne önemli bir artış göstermiş ama iki yıl öncesine oranla yeterli bir ivme kazanmamış. Etik yönetmeliğe sahip kurumların sayısı hala %50’nin altında bu da bize etik değerlerle ilgili farkındalık konusunda hala alınacak yolumuz olduğunu gösteriyor.”


Araştırmanın bir başka önemli çıktısı, mobing mağduru kadın sayısında düşüş yaşanırken, erkek mobing mağdurlarının oranında yükseliş olduğu. Çağlar Çabuk bunun toplumsal kodlarla ilgili olduğunu ve artık erkeklerin de mobing mağduru olduklarını yüksek sesle söyleyebilmelerinin sonucu etkilediğini belirtiyor.

Psikolojik Taciz: Mobbing


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.