Yenikapı ruhu neden sona erdi? Yenikapı ve sonrasında güçlendirilmiş bir parlamenter rejimden bahsedilmişti; ancak Yenikapı ruhu da çözümsüzlüğe itildi. Yenikapı’da dünyaya bir mesaj vardı. Neydi o mesaj?
Yenikapı ruhu neden bitti?
15 Temmuz darbe girişiminden sonra AKP tozu dumana katıp gidiyor. Bunun diğer bir adı ise freni patlamış bir kamyon!.. İktidar yetkilileri o kadar ne yaptığını bilmiyor ki akıllarına ne gelirse onu söylüyor, halka olmayacak şeyler ifade ediyorlar… Bizim bir kısım halkımız da ‘gaz’la çalıştıkları için AKP’nin rüzgarına kapılıyor…
Başbakan Binali Yıldırım geçtiğimiz haftalarda “15 Temmuz, halkın başkanlığı istediğini gösterdi” dedi.
Yine geçtiğimiz hafta “Başkanlık gelmezse ülkenin bölünme tehdidi var!” dedi.
Yahu siz değil miydiniz, 16 Temmuz sabahında “Atatürkçüsü, İslamcısı, Türk’ü, Kürt’ü, Alevi’si, Sünni’si ile herkese teşekkür ediyoruz. Herkes topun, tüfeğin karşısında oldu!” diyen…
“Yenikapı ruhu” dediğimiz o ruh da maalesef kaybedildi
Yenikapı ve sonrasında güçlendirilmiş bir parlamenter rejimden bahsedilmişti; ancak Yenikapı ruhu da çözümsüzlüğe itildi. Yenikapı’da dünyaya bir mesaj vardı. Neydi o mesaj?
“Bakın görüyor musunuz, muhalefet de iktidar ile birlikte, el ele!” Evet, gerçekten de harikulade bir söylemdi tüm emperyalistlere karşı; bu da ne yazık ki orada kaldı!
O günlerde öyle bir AKP vardı ki sanki herkesle kardeş olacak. 14 yıllık iktidar sürecinde hep ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı bir siyaset sürüldü halka karşı. Bu kardeşlik ruhu da uzun sürmedi!
Şimdi Sn. Yıldırım’a göre 15 Temmuz başkanlığın yolunu açmış!
Gidin sorun bakalım Alevi’sine, Kürt’üne bunu istiyorlar mı?!
Diyecek ki bazıları “Merak etme 2017 baharında soracaklar bu halka”. Doğru, sol cenahın kabul etmeyeceğini bildikleri için Kürt İslamcılarla birlikte Milliyetçi – muhafazakar kesimi başkanlık yolunda ikna etmek için AKP’nin, Devlet Bahçeli ile bugün HDP milletvekillerine ne yaptığını görüyoruz!
Devlet Bahçeli, zaten ununu elemiş eleğini asmış. Bahçeli ne yapacak bu saatten sonra? 7 Haziran seçimlerinden sonra hükümet kurmak için “kırmızı çizgimiz” dediği başkanlığı AKP iktidarına tepside sunduktan sonra Osmaniye’deki İstasyon Caddesi’ne yaptırdığı üç katlı villasına geçip emekliliğinin tadını çıkartır!
Binali Yıldırım da demedi mi “Bahçeli’nin sözünün üstüne söz olmaz!” diye? Al gülüm ver gülüm sonuçta, öyle değil mi?
Diğer bir konu da Binali Yıldırım’ın yaptığı “Başkanlık gelmezse ülkenin bölünme riski var!” demeci…
Bunu ne demektir biliyor musunuz?
“Ben bu ülkede başbakanlık görevini layığı ile yapamıyorum; ki yarın gün geldiğinde benim başbakanlığımda veya bu başbakanlık devam ederse korkulan örgüt PKK bu ülkeyi böler!”
O zaman Sn. Yıldırım, sizin ve partinizin yapacağı iki şey var: Ya o koltuğu bırakıp bu işi yapabileceklere teslim etmelisiniz ya da siz de daha önce yapıldığı gibi “kandırıldık, aldatıldık” diyeceksiniz!..
Yenikapı ruhu da işte, bu ve buna benzer nedenlerden dolayı yıkıldı dersek yanlış olmaz…