Halep’te tam olarak neler oluyor? 7 kritik soruyla Halep

Suriye’nin kalbi konumunda olan Halep’in Esad rejiminin kontrolüne geçmesi, Türkiye’nin Suriye dış politikasını ciddi anlamda sarsabilir. İşte 7 kritik soruyla Halep’in önemi…

Suriye'nin kalbi konumunda olan Halep'in Esad rejiminin kontrolüne geçmesi, Türkiye'nin Suriye dış politikasını ciddi anlamda sarsabilir. İşte 7 kritik soruyla Halep'in önemi...

1- Son durum ne?

Beşşar Esad’a bağlı rejim güçleri, Rusya ve İran’ın da desteğiyle Suriye’nin başkent Şam’dan sonra en önemli kenti Halep’i ele geçirerek zafer ilan etti. Son olarak kentin yüzde 98’inin rejim kontrolüne girdiği duyuruldu. Suriye devlet televizyonu, gece yarısı sokakta halkın kutlama görüntülerini yayınladı. Kentte ateşkes ilan edildi. Rusya’nın gözetimi ve koruması altında 4 bin civarında muhalif güçlerin ve aileleri kenti tahliye etmesi bekleniyor.

suriye halep haritası esad muhalifler

2- Türkiye ne istiyordu?

Son dönemde Türkiye’nin Suriye politikasında Rusya muhatap alınıyordu. 1 Aralık’ta Rusya ile ‘Halep krizinin çözümü’ için bir eylem planı imzalandı. Türkiye bu süreçte Ruslarla muhalifleri Ankara’da buluşturdu. Rusya, muhalifler ile Esad rejimi arasında arabuluculuk yaptı. Anlaşamaya göre kentte ateşkeş ilan edilecek, muhalif güçler aileleriyle birlikte kenti güvenle tahliye edecek.


3- Halep’i ele geçirmek neden önemliydi?

Suriye’nin sanayi ve ticaret başkenti. Türkiye’ye yakın olması nedeniyle son derece stratejik önemde. Kent, bölgesel ilişkilerin geçiş noktası. Halep’i kim elinde tutarsa psikolojik üstünlüğün yanı sıra askeri ve siyasal üstünlüğü de ele geçirmiş oluyor.

halep neden önemli muhalifler tahliye ediyor

4- Muhalif güçler için neden çok olumsuz bir tablo var?

Tabi ki en önemli sebep, Suriye’nin en büyük ikinci kentini kaybetmiş olmak. Diğer yandan stratejik önemi daha da ağır basıyor. Öyle ki Nubbul ve Zehra’yı elinde bulunduran Esad rejimi, muhalif güçlerin Halep ile Kilis arasındaki bağlantısını koparmış oldu. Kilis’ten başlayıp Öncüpınar sınır kapısından geçerek Azez’e, oradan da Nubbul ve Halep’e uzanan koridor Türkiye üzerinden muhalif gruplara lojistik ve askeri desteğin sağlandığı yerdi.


beşar esad suriye diktatör

5- Esad rejimi için neden büyük kazanım?

Halep’in kaybedilmesiyle muhaliflerin elindeki diğer bölgelerin Esad rejimi kontrolüne geçme riski daha da kuvvetlendi. Haseke hariç kuzeydeki hakimiyetini neredeyse büyük oranda kaybeden rejim kentteki mevcut hattın korunmasına ve aynı zamanda Halep – Hanasır – Hama – Lazkiye hattının tutulmasına ciddi bir anlam yüklüyordu. Eğer rejimi Halep hattını elinde tutamasaydı, Suriye’nin kuzeyindeki varlığını tamamen kaybederek Şam – Humus – Lazkiye hattına sıkışacaktı.

Silahlı muhaliflerle Türkiye’nin bağlantısının kesilmesiyle Halep’in kenar semtlerini elinde tutan gruplar yalıtılmış olacak. Böylece Esad rejiminin Lazkiye’den İdlib ve Halep koridorunda ilerleyerek muhalifleri bir alanda sıkıştırmasının önü de açılmış oldu. Halep’i ele geçiren Esad rejimi, ülkenin kuzey sahasına da hükmedebilecek.

suriyeli mülteciler halep'e döner mi

6- Türkiye’nin dış politikasını nasıl etkiler?

Dış politika analizlerine göre Halep’in Esad rejiminin eline geçmesi, Türkiye’nin elindeki en önemli koz olan mülteciler kozunu artık işlemez hale getirebilir. Çünkü Türkiye, mülteciler kozunu kullanarak bölgede söz sahibi olmaya çalışıyordu. Halep’in Esad rejiminin eline geçmesiyle Türkiye’de bulunan 3 milyon mülteci ülkelerine geri dönebilir. Böylece Türkiye, hem Ortadoğu dış politikasında hem de Avrupa Birliği ile olan restleşmelerinde mülteci kozunu kullanamayabilir.

erdoğan putin halep görüşmesi tampon bölge

7- Ankara’nın tampon bölge politikası ne olacak?


Halep’in Esad rejimi kontrolüne geçmesiyle Ankara’nın Suriye’nin kuzeyinde “tampon bölge” kurma politikası şimdilik rafa kalktı. Başbakanlığı döneminde Davutoğlu, tampon bölge için Halep’in kuzeyi, İdlip’in Türkiye sınırına yakın yerleri ve Lazkiye’nin kuzeyi olarak sınır çizmişti.

Milli seferberlik nedir? Erdoğan’dan seferberlik vurgusu


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.