Müslüman yeni yıl kutlarsa günah mı olur?

Günümüz Türkiye’sindeki siyasal – İslam’ın geldiği ya da getirildiği noktada “Müslüman Noel kutlamaz”, “Müslüman yılbaşı kutlamaz” gibi bazı kişi ve grupların şiddete ve dışlamaya varacak şekilde takındıkları tavırlar ancak İslami – faşizm ile açıklanabilecek boyutlara ulaşmıştır.

Müslüman yeni yıl kutlarsa günah mı olur?

Zaman elbette izafidir

Lakin hayatın pratiği zaman farkındalığı oluşturma ve hayatı yaşamsal boyutlara dönüştürme adına zamanı, üretim biçimleri ve ilişkilerinin de giderek daha müdahil olmasıyla bölümlendirmiştir.

Bu bağlamda en uzun bölümlendirilmiş zaman dilimlerinden birisi de elbette yılsonu – yılbaşı ile ilgili zaman bölümlendirmesidir.


Saat, gün, hafta, ay, mevsim süreçleri ve yıl gibi söz konusu zaman dilimleri içinde en belirleyen ve en işlevsel zaman bölümlendirmesi “yıl” olsa gerektir.

Düşünsenize yaşımızın kaç olduğundan tutunuz,  geçmişte neyi ne kadar yaptığımızdan, geleceğe ilişkin tüm hedeflerimize ilişkin hep yılı ve yılları kullanırız. Bu resmi ya da özel işlerimiz için de hep böyledir.

Özetle yıl önemlidir. Belirleyiciliği, pratik anlamda bir ölçme ve değerlendirme aracı olarak kullanılabilirliği bunun nedenselliklerinden birisidir. Hayatın içindeki tüm olgu ve olaylarının dönemlik yaşamsal toplamını en iyi veren bir muhasebe sürecidir yıl. Çünkü yıl dilimi ya da süreci, hayatın dönemsel muhasebeleri için en kullanışlı zaman dilimlerinden birisidir. Çünkü değişim dediğimiz her şey genel olarak yıl sürecinde belirgin hale gelir. Bu bağlamda yıl, hayatın yaşamsal boyutlarının gelir – gider ve arta kalanlarını zamansal açıdan en iyi veren süreçtir.

Bu kadar önemli olan “yıl” konusu ve gerçeği karşısında insanoğlunun bir yılı sonlandırırken diğerini karşılamasında bir takım tutum ve davranışlar oluşturmuş olması anlaşılabilir bir şeydir. Bu tutum ve davranışların önce tekrarları, bu tekrarların da geleneğe ve hatta kültüre dönüşmüş olması da anlaşılabilir bir şeydir.

“Müslüman Noel kutlamaz”, “Müslüman yılbaşı kutlamaz”

Yılbaşı veya yeni yıl konusunda iki noktanın altını kısaca çizmek bu yazının asıl temasıdır.

Birincisi; Günümüz Türkiye’sindeki siyasal – İslam’ın geldiği ya da getirildiği noktada “Müslüman Noel kutlamaz”, “Müslüman yılbaşı kutlamaz” gibi bazı kişi ve grupların şiddete ve dışlamaya varacak şekilde takındıkları tavırlar ancak İslami – faşizm ile açıklanabilecek boyutlara ulaşmıştır.

Her şeyden önce Noel ile yılbaşının aynı şeyler olmadığının, dindar ya da inançlı insanlar tarafından öğrenilmesinin sağlanması çok önemlidir. Bu bağlamda yılbaşının bir batı ya da Hristiyan geleneği değil, Ortadoğu ve Pagan geleneği olduğunun, yılbaşının “1 Ocak” olmasının Hıristiyanlık ile ilişkili bir durum olmadığının ve yine yılbaşının Noel ile ilgisiz gelenekler olduğunun bilinmesinin ve içselleştirilmesinin insani, hümanist ve laik bir yaşam biçimi için gerekli olmadığını kim söyleyebilir?


Bir Müslümanın yeni bir yıla girerken yeni hedefler koyması, planlar yapması ve umutlu nedenlere ve temennilere dayalı güdülenmesi neden kötü ya da günah olsun ki?

Daha da önemlisi insanların Noel kutlamaları da mümkündür. Bunun da anlaşılabilir olması yaşamı daha çekilebilir ve kolay kılmaz mı?

Cevabın “olumsuz ve hayır” olması dinin değil belki ama siyasallaştırılmış dinin yaşam pratiğini ne denli etkilediğinin somutlanmasından başka bir şey değildir.

İkinci altı çizilecek olan konu ise; Türkiye’de son yıllarda artan bir şekilde, çok uzun yıllardan beri birçok insanın gelecek olan yeni bir yıldan iyi ve güzel şeyler beklemiyor oluşlarını biriktirdikleri ile ilgilidir.

Bu gerçekten kötü bir ruh halidir.

Çünkü bu durum sadece “yaşlanmak” ile açıklanacak bir şey değildir. Çünkü yaşı henüz gelecek adına iyi ve güzel şeyler temenni edecek kadar genç insanlar yeni bir yılın coşkulu ve umutlu bekleyişinden çok uzakta bulunmaktadırlar.

Üstelik yaşı kaç olursa olsun sağlıklı toplumlarda, sağlıklı insanların beklentileri değişir ama asla tükenmez.

Bu elbette siyasal İslam’ın ağırlığı ve yarattığı toplumsal algı ile ilgilidir.  Ama yaratılmış ve neden olunan geleceğe ilişkin umut edileceklerin tüketilmiş ve yok edilmiş olması belirleyici olan etkendir.

Kavgalar, çatışmalar, savaşlar, ölümler, cezaevleri, gözaltılar, küfürler, dışlamalar, önemsiz ve değersiz kılmalar, korku, sindirme ve elbette sınırlı ekonomik refah düzeyleri bir arada düşünüldüğünde, tıkanmışlığın ve tükenmişliğin ruh hali “yeni yıl” kutlamalarından ya da daha doğrusu kutlayamamalarına elbette doğrudan yansımaktadır.


Her şeye rağmen dini,  dili, ırkı, cinsiyeti, yaşı ne olursa olsun, herkes için iyi ve güzel bir yıl olsun.

Suçlu 2016 mı? Göğe Bakma Durağı’nda inecek var

Noel Baba kimdir? Noel ve yeni yıl kutlamaları nasıl ortaya çıkmıştır?

Yılbaşı gecesini acil serviste geçirmemek için dikkat!