Şaşılık nedir? Nasıl tedavi edilmeli?

Yeni doğan bebeklerde doğum itibariyle bazı göz problemleri görülebiliyor. Gözde içe kayma olarak adlandırılan şaşılık da bu problemlerin başında geliyor.

Estetik bozukluğun yanı sıra bazı görme problemlerine de yol açabilen şaşılık, doğumsal olabildiği gibi gözlük ihtiyacına bağlı olarak da gelişebiliyor. Genetik geçiş özelliği taşıyan bu göz probleminin küçük yaşlarda mutlaka tedavisine başlanması gerekiyor.

Göz Hastalıkları ve Sağlığı Uzmanı Opr. Dr. Şehvar Nefesoğlu, “Şaşılık ve şaşılığa bağlı olarak ortaya çıkan göz tembelliği (ambliopi), 4-6 yaşa kadar tedavi edilmediğinde kalıcı görme kaybı gibi ciddi tabloların oluşmasına yol açabiliyor. Çünkü görme sistemi, genellikle bu bozukluğun tedavisine 8 yaş sonrasında cevap vermeyebiliyor.” diyor. 


Genel olarak gözlerin aynı doğrultuda bakmaması olarak adlandırılan şaşılık, çocukların ortalama %3’ünde görülüyor. Bu oranın yarısı görme kaybıyla sonuçlanabiliyor. Bu göz sorunu, çoğunlukla kırma kusuru veya kas zayıflığına bağlı basit bir sebeple, bazen de altta yatan tümör veya beyin sinirlerinden birinde felç gibi ciddi problemlerin gelişmesi sonucu ortaya çıkabiliyor.

Şaşılık problemi yaşayan kişiler ise toplumun yaklaşık %3-4’ünü oluşturuyor. Şaşılığın içe, dışa, aşağı ya da yukarı kayma gibi farklı tipleri görülebiliyor. İçe kaymalar genellikle 1 yaş öncesi bebeklerde ortaya çıkarken, sebebi de çoğunlukla bilinmiyor.

Erken teşhisle tedavinin etkisini arttırabiliyor

Normal bir bebeğin gözlerinde yaşamının ilk birkaç ayında kayma görülebilir. Bebeğin gözlerindeki bu kayma genellikle 4-6 aylık dönemde düzelmiş olur. Eğer gözlerden birinde ya da ikisinde hala kayma devam ediyorsa şaşılık söz konusu olabilir. Erken dönemde tanısı konulan şaşılık etkili bir şekilde tedavi edilebilir. Fakat tanı ve tedavinin gecikmesi durumunda kalıcı görme kaybı oluşabilir. Önemli göz problemlerinden biri olan şaşılık, zaman zaman bakış pozisyonlarında ve dalgın bakışlar sırasında fark edilebilir.

Yalancı şaşılık akılları karıştırabilir

Eğer bebeğin burnunun kaşla birleştiği burun kökü basık, göz kapak kıvrımları ise geniş bir yapıya sahipse, gözün beyaz kısmı kapandığından bebeğin gözlerinde içe kayma olduğu düşünebiliyor. Oysa böyle durumlarda bebeğin gözleri düz baktığı gibi herhangi bir kırma kusura da bulunmuyor. Bu durum yalancılık şaşılık olarak adlandırılıyor ve toplumda sıklıkla görülebiliyor. Yalancı şaşı olarak adlandırılan bu vakalara bir tedavi gerekmiyor. Çünkü bebeğin yüz yapısı oturdukça içe kayma görüntüsü zamanla kayboluyor.


Erken müdahale görme kaybını önlüyor

Göz kaymalarının doğumsal şaşılık, gizli şaşılıklar, kırma kusuruna veya kas felçlerine bağlı gelişen şaşılıklar gibi farklı tipleri vardır. Şaşılık, çocuklarda vücutta başka hiçbir rahatsızlık olmadan ortaya çıkabildiği gibi, beyin felci, down sendromu, hidrosefali, beyin tümörü gibi rahatsızlıklar nedeniyle de oluşabiliyor. Bunların yanı sıra travmaya bağlı şaşılıklar da gelişebiliyor. Bu tip şaşılıklar, geçirilen travmanın göz hareketlerini kontrol eden beyin kısmını, gözü hareket ettiren sinirleri veya direkt olarak göz kaslarını etkilemesiyle oluşabiliyor. Bu kaymalar sürekli veya zaman zaman ortaya çıkabilirken, müdahale edilmediğinde göz tembelliğine neden olabiliyor.

Şaşılık ve şaşılığa bağlı olarak ortaya çıkan göz tembelliği (ambliopi), 4-6 yaşa kadar tedavi edilmediğinde kalıcı görme kaybı gibi ciddi tabloların oluşmasına yol açabiliyor. Çünkü görme sistemi, genellikle bu bozukluğun tedavisine 8 yaş sonrasında cevap vermeyebiliyor. Şaşılığın pek çok türü basit bir muayene ile teşhis edilebiliyor. Tedavisi ise sebebine bağlı değişiklik gösterirken, bazı durumlarda cerrahi müdahale de gerektirebiliyor.

Çocuk nöroloğunun desteği gerekebilir

Şaşılık, doğumdan itibaren görülebildiği gibi sonradan da ortaya çıkabiliyor. Aile hikayesinde şaşılık bulunan kişilerde bu göz problemi riski artış gösterebiliyor. Sonradan ortaya çıkan şaşılıkların sebebi ise çoğunlukla bilinmemekle birlikte 1 ile 4 yaş arasında fark ediliyor. Fakat nadiren 6 yaş sonrasında ortaya çıkan şaşılıklar da olabiliyor. Şaşılığın sonradan oluştuğu durumlarda çocuğun göz sağlığı uzmanı dışında bir de çocuk nöroloğu tarafından değerlendirilmesi gerekiyor.

Çocuklar şaşılığı fark edemeyebiliyor

Çocuklar genel olarak şaşılıkla ilgili herhangi bir şikayet dile getirmez. Çocuktaki kayma problemini çoğunlukla aileler veya öğretmenler fark eder. Fakat bazı çocuklar çift ya da bulanık gördüklerinden şikayetçi olabilir. Küçük yaştaki çocuklar çift görme problemini düzeltebileceklerini düşündükleri için başını yan tutarak veya kafasını çevirerek bakmaya gayret ederler. Aileler çocuklarda böyle bir durum gözlemlediklerinde mutlaka bir göz sağlığı uzmanına başvurmalıdırlar.

Şaşılık psikolojik sorunlara da yol açabilir

Şaşılığın sebep olacağı görme problemleri dışında sosyal boyutu da çok önemlidir. Gözde kayma sorunu, çocuğun kişiliğinin ve özgüven gelişiminin yanı sıra arkadaş ilişkilerinde de ciddi problem teşkil eder. Şaşılığın, görme yetisine ve kişiliğe olan etkileri çocuğun ileride hayat boyu sosyal ve psikolojik problemler yaşamasına sebep olabilir. Ayrıca özellikli ve net görme gerektiren meslekler seçmesine de engel olabilir.

Şaşılık tedavisinde son çare cerrahidir


Şaşılığın tedavisine başlanırken öncelikle şaşılığın altında yatan nedenler veya şaşılığa eşlik eden rahatsızlıklar teşhis edilmelidir. Daha sonra gözlük, kas egzersizleri ve prizmalar gibi tedaviler denenebilir. Son yöntem olarak ise kas cerrahisi uygulanır. Fakat bazı şaşılık tiplerinde tek tedavi yolu cerrahidir ve bir an önce uygulanması gerekir.

Çocuklarda Göz Tembelliği ve erken tanının önemi


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.