Sıradışı Tahminler Özel Raporu: Global piyasalar

Online çoklu varlık trading ve yatırım uzmanı Saxo Bank stratejistlerinin 2017 yılı için hazırladığı ‘Sıradışı Tahminler Özel Raporu’ yayınlandı.

sıradışı tahminler

Saxo Bank, bu raporla 2017 yılının yatırım getirileri hakkında şaşırtıcı veya sıra dışı bir tartışmayı ateşlemek amacıyla, ortaya sürülen iddialardan bir seçki yapma geleneğini sürdürüyor.

Sıradışı Tahminler Özel Raporunda yer alan bu yılın öngörüleri arasında;

Çin’in sıçrayan büyümesi, Meksika Pezosu’nun özellikle Kanada Doları’na karşı hızla yükselişi, İtalyan bankalarının rallisi, Brexit’in AB’de kalmaya yol açması ve AB’nin popülist tepki karşısında değişim isteğinin de yer aldığı bir dizi senaryoyu kapsıyor.


Sıradışı Tahminler, firmanın piyasaya resmi bakışı olarak düşünülmemeli, daha çok aykırı olarak kabul edilen ve üzerinde konsensüs sağlanmış görüşleri altüst etme potansiyeline sahip olaylar ve piyasa hareketleri olarak görülmelidir.

Saxo Bank’ın Baş Ekonomisti ve CIO’su Steen Jakobsen hazırladıkları Saxo Bank 2017 Sıradışı Tahminler Özel Raporunu şöyle değerlendirdi:

2017 Sıradışı Tahminlermiz için ortak tema;

“Gerçekliğin – Brexit sürprizi ve ABD seçim sonucu ile – görünüşte mümkün olmayan iddiaları bile aşmayı başardığı bir yıldan sonra, 2017 Sıradışı Tahminlermiz için ortak tema; denize düşen yılana sarılır oldu.”

“Değişimin daima kriz zamanlarında olduğu dikkate alınırsa, 2009 krizi sonrasını karakterize eden merkez bankasının genişlemecilik ve hükümetin kemer sıkma politikaları açısından, 2017 ‘eski hamam eski tas’ gidişatından gerçekten ayrılmayı seçen bir uyanış olabilir. ”

“Sıradışı Tahminler ile, sadece sizleri farklı bir bakış açısından düşünmeye yöneltmeye

çalışıyoruz. Böylece görünüşte olanaksız piyasa senaryolarında bile bilgiye dayalı kararlar alabilirsiniz.”

Bu bağlamda, Sıradışı Tahminler şu şekildedir:

1- Çin GSYH’si yüzde 8’e yükseliyor ve SHCOMP (Şangay Bileşik Endeksi) 5.000’e ulaşabilir

Çin imalat ve altyapı büyüme aşamasının sonuna geldiğini anlıyor ve büyük bir mali ve para politikası teşviki yoluyla sermaye piyasalarının tüketim odaklı büyümeye geçişi başarıyla yönlendirmesinin önünü açıyor. Bu, hizmet sektöründeki büyüme sayesinde 2017’de yüzde 8 büyüme getirebilir. Özel tüketim odaklı büyümedeki iyileşme Şangay Bileşik Endeksinin 2016’daki seviyesini ikiye katlayarak 5 bini geçmesini sağlayabilir.

2- Çaresiz FED, 10 yıllık Hazine Bonolarını yüzde 1,5’ta sabitlemek için Japonya Merkez Bankası’nı örnek alabilir

ABD doları ve ABD faiz oranları 2017’de giderek artan ve sancılı biçimde yükseldiği için, yeni ABD başkanının testosteron odaklı mali politikası 10 yıllık ABD tahvili getirilerinin yüzde 3’e ulaşarak piyasada panik yaratmasına neden olabilir.

Felaketin eşiğinde, FED 10 yıllık devlet tahvili getirisini yüzde 1,5’ta sabitleyerek Japonya Merkez Bankasının Getiri Eğrisi Kontrolünü örnek alabilir, fakat 4. parasal genişlemeyi veya sonsuz parasal genişlemeyi etkin bir şekilde yürürlüğe koyarak bunu bir başka açıdan yapabilecek.

Bu da global hisse senedi ve bono piyasalarındaki elden çıkarmayı hemen durdurarak bono piyasalarında son yedi yılın en büyük getirisine yol açıyor olacak. Yükselen eleştirel sesler bir başka merkez bankası aşılı rallinin gürültüsünde kaybolabilir. 

3- Yüksek getiri temerrüt oranı yüzde 25’i aşabilir 

Yüksek getirili tahvillerin şu anda yüzde 3,77 olan uzun vadeli ortalama temerrüt oranı 1990, 2000 ve 2009 ABD resesyonlarında sırasıyla yüzde 16, yüzde 10 ve yüzde 12’ye sıçramıştı, 2017 ise yüzde 25’e kadar çıkan temerrüt oranlarını görüyor.

Merkez bankası müdahalelerinin sınırlarına ulaştıkça, bütün dünyada hükümetler mali teşviklere yönelerek faiz oranlarında artışa (Japonya hariç) ve getiri eğrisinin sert biçimde yükselmesine yol açabilir.

Trilyonlarca şirket tahvili acı veren dünyayla yüz yüze gelebileceğinden, tahvil fonlarından uzaklaşmak suretiyle problem ağırlaşabilir ve düşük dereceli borcun yeniden finansmanını imkânsız hale getirebilir. Temerrüt oranlarının yüzde 25’e ulaşmasıyla etkisiz şirket oyuncuları artık geçerli değil ve bu sermayenin daha verimli tahsisine olanak sağlayabilir. 

4- UK AB’de kaldığı için Brexit asla gerçekleşmeyebilir

Atlantiğin her iki yakasında da görülen global popülist başkaldırı AB liderliğini Birleşik Krallığa karşı daha işbirlikçi bir duruş alma yoluna sokabilir. Müzakereler ilerledikçe, AB UK bazlı finansal hizmet şirketlerine göç ve pasaport haklarında önemli imtiyazlar verebilir ve Madde 50 işletilmeye başlanıp Parlamentoya getirilirse, yeni anlaşmanın lehine reddedilebilir.


UK AB’nin yörüngesinde tutulabilir, İngiltere Merkez Bankası faizi yüzde 0,5’e yükseltilebilir ve EURGBP paritesi UK’nin Avrupa Ekonomik Topluluğuna girdiği 1973 yılını sembolize eden 0,7300’e düşebilir. 

5- Doktor Copper (bakır) şifayı kapıyor mu? 

Bakır ABD seçiminden sonra açıkça kazanan emtialardan birisiydi; ancak 2017’de piyasa yeni başkanın vaat ettiği yatırımları yapmak için mücadele vereceğini ve bakır talebinde beklenen artışın gerçekleşmeyeceğini anlamaya başlayabilir.

İç piyasada giderek artan hoşnutsuzlukla karşı karşıya kalan Başkan Trump, gelişen piyasalar ve Avrupa için sıkıntı anlamına gelecek ticaret bariyerleri koyarak korumacılığın şiddetini artırabilir. Global büyüme zayıflamaya başlarken, Çin’in endüstriyel metaller talebi, artık tüketim odaklı büyümeye doğru hareket ettiği için, yavaşlayabilir.

HG Bakır 2002’deki $2/lb fiyatına kadar gerileyerek eğim çizgisi desteğinde bir kırılma gösterebilir, baraj kapakları açık ve bir spekülatif satış dalgası bakırı 2009 ekonomik krizindeki $1,25/lb seviyesine indirebilir. 

6- Kripto paralar yükselirken Bitcoin büyük kazanç sağlayabilir 

Başkan Trump’ın yönetiminde ABD mali harcamaları ABD bütçe açığını 600 milyar dolardan 1,2-1,8 trilyon dolara çıkarabilir. Bu, ABD büyüme ve enflasyonunun birden fırlamasına yol açarak FED’i faiz artırımını hızlandırmaya zorlayabilir ve ABD doları yeni en yüksek seviyelere çıkabilir.

Bu, gelişen piyasalarda, özellikle de ABD dolarının boyunduruğundaki para sistemine ve ABD para politikasına aşırı bağlılığa alternatifler arayan Çin’de bir domino etkisi yaratabilir. Bu da, kripto para alternatiflerinde, en büyük faydayı Bitcoin sağlamak üzere, artan bir popülerliğe yol açabilir.

Bankacılık sistemleri ile Rusya ve Çin’in egemenlikleri Bitcoini ABD dolarına kısmi bir alternatif olarak kabul etmeye yöneldiği için, Bitcoinin değeri mevcut $700 seviyesinden $2.100’e çıkarak üçe katlanabilir. 

7- ABD sağlık reformu sektörde paniği tetikliyor 

Sağlık harcamaları, yüzde 10 olan dünya ortalamasına kıyasla, GSYH’nın yaklaşık yüzde 17’si ve ABD halkının giderek artan bir bölümü sağlık faturalarını ödeyemiyor. Trump’ın zaferinden sonra sağlık sektörü hisselerindeki ilk rahatlama, 2017’de yatırımcılar yönetimin sağlık sektörüne iltimas yapmayacağını ama verimsiz ve pahalı ABD sağlık sisteminde köklü reformlar yapacağını fark ettikten sonra, hızla yok olabilir. Sağlık Sektörü SPDR Fonu ETF’si (Borsa Yatırım Fonu) yüzde 50 düşüp $35’a inerek, ekonomik krizden beri ABD hisse senetlerindeki en büyük boğa piyasasına son verebilir. 

8- Trump’a rağmen, Meksika pezosu özellikle Kanada dolarına karşı hızla yükselebilir

Piyasa Donald Trump’ın Meksika ile ilgili gerçek niyetini ve hatta bu ülkeyle ticareti sona erdirmek için üzerine gidebilme kabiliyetini çok fazla abartarak, düşen pezonun dalgalanmasına olanak verdi.

Bu arada, yüksek faizler konut sektöründe bir kredi darlığını başlattığı için, Kanada mustarip olabilir. Kanada bankaları boyun eğerek, Kanada Merkez Bankasını parasal genişleme moduna girmeye ve finansal sisteme sermaye enjekte etmeye zorlayabilir.

İlaveten, Kanada’nın imalat tabanının globalizasyondan dolayı çoktandır devam eden boşluğu ve uzun yıllardır süren aşırı güçlü bir para birimi nedeniyle, Kanada ABD’de büyümenin yeniden canlanmasının tadını geçmişte olacağından çok daha az çıkardığından, CAD yetersiz performans gösterebilir. CADMXN paritesi 2016’nı en yüksek seviyelerinden yüzde 30’a kadar düşebilir.

9- İtalyan bankaları en iyi performans gösteren hisse senedi varlığı mı olacak? 

Alman bankaları negatif faiz oranları ile düz getiri eğrileri sarmalına dolandı ve sermaye piyasalarına erişemiyor. AB yapısı içinde, bir Alman bankasını kurtarmak kaçınılmaz olarak bir AB bankasını kurtarmak anlamına gelebilir ve bu takipteki krediler ve hiç ilerlemeyen bir ekonomi yükünün altında bulunan İtalyan bankaları için çok geç olmadan gerçekleşebilir.

Yeni garanti bankacılık sisteminin sermayeyi yeniden yapılandırmasına olanak verebilir ve euro bölgesinin bilançosunu toparlamak ve banka kredisi mekanizmasını yeniden çalışır hale getirmek için bir Avrupa Batık Kredi Bankası kurulabilir. İtalyan banka hisseleri yüzde 100’den fazla ralli yapabilir. 

10- AB büyümeyi ortak Euro tahvilleri yoluyla teşvik ediyor

Avrupa’da popülist partilerin başarısı ve Hollanda’da aşırı sağ parti lideri Geert Wilders’in çarpıcı zaferi ile karşı karşıya kalan geleneksel siyasi partiler kemer sıkma politikalarından uzaklaşmaya ve bunun yerine 1929 krizinden sonra Başkan Roosevelt tarafından ortaya konulan Keynesyen politikaları desteklemeye başlıyorlar.

AB, AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker tarafından desteklenen 630 milyar euroluk altı yıllık bir teşvik planını uygulamaya koyabilir, ancak ithalattaki artıştan kaynaklanan hisse zararlarını önlemek için AB liderleri başlangıçta 1 trilyon euro altyapı yatırımına yönelik ve bölgenin entegrasyonunu güçlendirerek AB’ye sermaye akışı sağlayacak AB tahvillerinin ihracını duyurabilirler.

Yasal Uyarı


Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir, yapmayınız. 2016 3. Çeyrek döneminde kaldıraçlı işlemlerde kar-zarar oranı 44.66% – 55.34%’tür.

Türkiye ekonomisinde belirsizlik: Mali istikrarda zayıflama eğilimi


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.