Siyah Kuğu yılı 2016: Piyasalar neleri konuştu?

Geride bırakmaya hazırlandığımız 2016, hem siyasi hem ekonomik anlamda oldukça yoğun ve hareketli bir yıldı.

2016 "Siyah Kuğu"ların yılıydı. Piyasalar neleri konuştu?

Siyah kuğu dendiği zaman birçok kişinin aklına, Natalie Portman’ın bir balerinin zorlu hayatını canlandırdığı ve mükemmel oyunculuğu ile seyircileri büyülediği, yönetmen Darren Aronofsky’in 2010 yapımı filmi “Black Swan” gelebilir. Sinemaseverleri üzmek istemeyiz, ancak siyah kuğu orijinalinde Nassim Nicholas Taleb’in çok satan “The Black Swan” kitabı ile hayatımıza girmiş finansal bir terim.

2016 “Siyah Kuğu”ların yılıydı

Son yıllarda sıklıkla kulağımıza çalınan bu tabir; finansal piyasalarda yaşanan ön görülmesi zor, önemli etkileri olan ve akılcı analizler ile açıklanamayan olaylar için kullanılıyor. Tanımı gördükten sonra, siyah kuğu sözcüklerinin 2016 yılında çok kullanılan tabirlerin başında gelmesini daha iyi anlayabiliriz.


Yurt içinde; 1 Kasım 2015 seçiminden zaferle ayrılan Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun istifası ve yerine Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın göreve gelmesi ile TCMB’nin tahmin edilmesi zor para politikaları “Siyah Kuğu” olarak nitelendirilebilir.

Tüm anketlerin aksine İngiltere’nin AB’den çıkmayı istemesi, ünlü iş adamı Donald J. Trump’ın çarpıcı söylemleri ile ABD Başkanlığı’na seçilmesi, OPEC üyelerinin 8 yıl ardından petrol üretiminin kısıtlanması konusunda anlaşmaya varmaları ve İtalya’daki referendum ardından Başbakan Renzi’nin istifa etmesi; yurt dışından bizlere ulaşan “Siyah Kuğu”lar olarak örneklendirilebilir.

Tanım gereği çok nadir görülen olayları nitelendirilse de, bir çırpıda 6 olay sayabilmemiz 2016’nın neden “Siyah Kuğu”ların yılı olduğu sizlere daha iyi anlatmasını umarız. Hem küresel piyasalarda hem de yurtiçinde öne çıkan gelişmeleri sıralarsak;

Mayıs 2016 – Davutoğlu istifa etti

Mayıs ayında eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun istifasını açıklamasından önce 2,7800 seviyelerinde fiyatlanan Dolar/TL kuru ilk defa kritik 3,0000 seviyesinin üzerini gördü. Binali Yıldırım’ın başbakan olarak göreve başlaması ile siyasi gerginlik azaldı ve Dolar/TL kuru tekrardan 3,0000 seviyesinin altına geriledi.

23 Haziran 2016 – İngiltere “Brexit”e “evet” dedi

2016'da Piyasalar neleri konuştu?

İngiltere halkı 23 Haziran’da gerçekleşen “Brexit” referandumunda Avrupa Birliği’nden ayrılma kararı aldı. Brexit referandumu sonrası David Cameron’ın istifa etmesi ile yeni başbakan olarak Theresa May seçildi. Son 30 yılın dibini gören Sterlin, Brexit sonrasından bu güne dolar karşısında yaklaşık yüzde 26, TL karşısında ise yaklaşık yüzde 15’e yakın değer kaybetti.


Brexit sonrası gerçekleşen ilk toplantıda faiz indirimine gitmeyerek piyasayı şaşırtan İngiltere Merkez Bankası (BoE), ağustos ayı toplantısında piyasa beklentilerine paralel olarak 7 yıl sonra ilk kez faiz indirime gitti ve bir yandan da varlık alımlarını artırdı. Bu genişlemeci hamlelerin üzerine Sterlin varlıkları daha da sert değer kaybına uğradı. Bu hamleden sonra BoE başka bir müdahalede bulunmayı henüz gerekli görmedi.

Temmuz – Ağustos – Eylül 2016 – Kur Binali Yıldırım ile rahat bir nefes aldı

Binali Yıldırım’ın başbakan olması ile rahat bir nefes alan kur, 15 Temmuz başarısız darbe girişimi sonrası ikinci kez kritik 3,0000 seviyesi üzerine yükseldi. Uluslararası kredi kuruluşlarının aceleci davranarak, Türkiye’nin kredi notunda ve görünümünde aşağı yönlü revize yapmaları nedeniyle Türkiye’nin yatırım yapılabilir statüsü kaybedildi. Dolayısıyla Dolar/TL kurunun yeni dip bölgesi olarak 3,0000 seviyesi takip edildi.

8 Kasım 2016 – ABD başkanlık seçimi için sandık başına gitti

2016 yılı boyunca dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD’de, sonuçlanana kadar siyasi belirsizlik yaratan 45. Başkanlık seçimi takip edildi. Başkanlık seçimi öncesi küresel piyasalar kendini Clinton’ın galibiyetine hazırladı, bu yüzden daha seçim sonuçlanmadan Trump’ın önde gittiği haberi bile piyasayı sarsmaya yeterli oldu. Fakat “seçim” piyasalar açısından belirsizlik anlamına geldiği için, bu sürecin atlatılmış olması ile belirsizlik bitti, sonuç kim çıkarsa çıksın Dolar endeksi son 13 – 14 yılın zirvesine yükseldi.

24 Kasım 2016 – TCMB faiz arttırdı

Dolar/TL kuru Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının (TCMB) politika faizinde 50 baz puan, faiz koridorunun üst bandında 25 baz puan yaptığı artışla ve diğer düzenleme hamleleri ile rekor seviyelerden geri çekildi. Fakat Avrupa Parlamentosunun Türkiye’nin AB üyeliğine dair müzakereleri geçici olarak durdurma kararı nedeniyle kurdaki gevşeme hareketi sınırlı kaldı.

30 Kasım 2016 – OPEC petrol üretimini kısma kararı aldı

OPEC ülkeleri 171. Resmi OPEC Toplantısı’nda 2008 yılından bu yana ilk defa petrol üretimini kısma kararı aldı. Bununla beraber OPEC üyesi olmayan Rusya da bu karara destek olmak için kendi üretimlerini günlük 300 bin varil azaltma kararı aldı.

Aralık 2016 – İtalya yeni anayasa referandumunda “hayır”dedi


4 Aralıkta gerçekleşen İtalya anayasa referandumundan “hayır” cevabı çıkması ile İtalya Başbakanı Renzi istifa edeceğini açıkladı ve Euro varlıklarında sert düşüşler görüldü. Bunun üzerine Avrupa Merkez Bankası aralık ayı toplantısında varlık alım programını uzattığını duyurdu ve Euro’daki kayıplar derinleşti. Sonrasında gözler aralık ayı FED toplantısına çevrildi. 2016 yılının son FED toplantısında piyasanın uzun süredir beklediği 25 baz puanlık faiz artırımı nihayet gerçekleşti. Son açıklamalara baktığımızda, FED 2017 yılı için 3 faiz beklentisini öne sürerek, 2016 yılını şahin olarak bitirdi diyebiliriz.

Türkiye ekonomisinde belirgin bir yavaşlama kaçınılmaz


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.