Bir Baltık ülkesi olan Litvanyaʼnın başkenti Vilniusʼta Ortaçağ mimarisine ait birçok kilise, anıt ve saray görebilir; geniş caddelerde ve yeşillik (sararmış ya da karla kaplı) alanlarda dolaşabilir; sessizliği ve soğuk havayı içinizde hissedebilirsiniz.
Sovyetler Birliğiʼnden ayrılıp bağımsızlığını kazanan ilk Baltık devleti olan Litvanya, bugün Avrupaʼnın en hızlı gelişen ekonomisine sahip ülkelerden biri. Ülkenin başkenti ve en büyük kenti olan Vilnius ise Avrupaʼnın en eski kentlerinden biri olmakla birlikte Doğu Avrupaʼnın en eski üniversitesi Vilnius Üniversitesiʼne de evsahipliği yapıyor. Ayrıca Vilniusʼun merkezindeki Eski Kent (Old Town) UNESCO Dünya Miras Listesiʼnde yer alıyor.
Vilnius yolculuğu
Vilniusʼa gidenlerin ağız birliği etmişçesine söyledikleri bir şey var ki o da kışın aşırı soğuk nedeniyle buraya gidilmemesi yönünde.
Evet, haklılar, biz (Nimet, Mine ve ben) her ne kadar kış başlangıcında gitmiş olsak da o soğuğu kesinlikle hissettik. Uçakla İstanbul-Vilnius arası 2 saat 20 dakika sürüyor. Vilniusʼa giderken pilot yer yer türbülans olacağını söylüyor ama bir iki kez sallanmanın dışında iyi bir yolculuk geçiriyoruz.
Vilnius havalimanı gayet küçük bir yer ve kent merkezine yaklaşık on beş dakika uzaklıkta. Buraya akşam uçağıyla geleceğimiz için otel aracılığıyla taksi ayarladığımızdan dolayı şoför bizi çıkışta karşılıyor. Taksinin fiyatı 15 avro; ama dönüşte havalimanına giderken merkez otobüs istasyonundan kalkan minibüse kişi başı 1 avro veriyoruz.
Kent içi ulaşım otobüs ve troleybüsle yapılıyor. Vilnius eski kent bölgesini ise tabii ki yürüyerek keşfedebilirsiniz. Yürürken binalar kadar lütfen gökyüzüne de bakın, çünkü hayatımdaki ilk gökkuşağını burada gördüm. Dilerim siz de görürsünüz.
Vilniusʼta gezilip görülecek yerler
Esas gezilip görülecek yerler Eski Kent içerisinde ve birbirine gerçekten çok yakın.
Şafak Kapısı (Gates of Dawn)
Burası eski kente girilen kapılardan birisi. Vilniusʼun sembollerinden biri olmakla birlikte Katoliklerin mabedi.
Gediminas Kulesi
Kule, Vilniusʼun kurucusu Litvanya Büyük Dükü Gediminas tarafından yaptırılmış. Kulenin tepesinden panoramik Vilnius manzarası izlenebilir. Kuleye yürüyebileceğiniz gibi finikülerle de çıkabilirsiniz.
Azize Anne Kilisesi: Kilise Vilniusʼun sembollerinden biri. Geç gotik mimarisinin başyapıtlarından ve tam 500 yıldır hiçbir değişiklik yapılmadan günümüze dek gelmiş. Kilisenin hemen yanındaki meydan, 1987ʼde Litvanya Özgürlük Birliğiʼnin Sovyetler iktidarına yönelik protestolarına sahne olmuş.
Katedral Bazilikası: Aziz Stanislav ve Aziz Vladislav Katedrali, Katoliklerin en önemli mabetlerinden. 1922 yılında Papa tarafından “Bazilika” unvanını alarak özel kiliseler arasına katılmış.
Literatu Caddesi: Literatu anlam olarak “yazar” demek. Bu dar caddede birçok kitapçı ve antikacı dükkanı var. Ayrıca sokak sanatının en güzel örneğini göreceğiniz duvarlarda seramik, heykel, cam ve resimlerle Litvanyalı edebiyatçılar anılmış.
Uzupis
Vilne Nehriʼyle ayrılan bölge yerel dilde “Karşı Taraf” anlamına gelmektedir. Burada yaşayanların çoğu sanatçı ve bağımsızlıklarını ilan etmişler. Hatta bu bağımsızlık esprisini biraz daha ilerleterek Uzupis Cumhuriyeti adı altında 41 maddelik bir anayasa ve marş bile yapmışlar. Kendilerine seçtikleri sembol ise melek.
Trakai
Karay Türklerinin yaşadığı bölge olan Trakaiʼyla Vilnius arası 28 kilometre. Vilnius merkez otobüs istasyonundan yaklaşık her yarım saatte bir buraya otobüs kalkıyor. Trakaiʼda otobüsten indikten sonra da ortalama yirmi dakikalık yazlık evler ve göl manzarasının eşlik ettiği bir yürüyüş yolu var. Yürüyüş sonunda karşınıza çıkacak olan kalenin göl içindeki manzarası muhteşem.
Kalenin içindeki bilgi yazılarından ya da gitmeden yapacağınız araştırma sonrasında da öğreneceğiniz üzere Karaylar, Hazar İmparatorluğu kökenli bir Yahudi mezhebi ve Yahudiliği benimsemiş tek Türk kavmi. 14. yüzyıl sonlarında Litvanyaʼya yerleşmişler; bugün bu bölgede nüfusları az olsa da dillerini ve kültürlerini korumayı başarabilmişler.
Ayrıca Vilnius seyahatiniz sırasında gezip görebileceğiniz başlıca müzeler şunlar: KGB Müzesi, Amber Müzesi, Aleksander Puşkin Edebiyat Müzesi, Litvanya Ulusal Müzesi.
Vilniusʼta yeme-içme
Patates, mantar, lahana, süt ürünleri, domuz eti, siyah çavdardan yapılmış hafif ekşili ekmek burada yenilen yiyeceklerin başında.
Turizm bürosundan aldığım Vilnius rehberinde ekmek için şunlar yazılmış: Ekmek çok kutsaldır ve yere düştüğü an hemen yerden alınıp öpülür, sonra da yenir. Eğer bunu yapmazsan evin ekmeksiz (bereketsiz) kalır. Açıkçası ekmek için yapılan bu ritüel ve tanımlama bana çok tanıdık geldi. Siz ne dersiniz?
Dünya mutfaklarından örnekler bulabildiğiniz gibi özellikle İtalyan restoranları çoğu yerde karşınıza çıkabilir.
Amerikan mutfağının gözdesi olan pancakeʼi de burada bulabilirsiniz, ama pancake maple (akçaağaç) şurupla değil, nutella, bal ve çeşitli meyvelerle ikram ediliyor.
Vilniusʼun birçok yerinde Vero Cafe zincirini görebilirsiniz.
Eğer Trakaiʼya giderseniz de Kybynlar restoranda çiğ börekle kıymalı poğaça arası bir tada sahip olan Kıbınʼı kesinlikle yemelisiniz. Ayrıca Kıbın, Vilniusʼta birçok geleneksel restoranda ve büfelerde de satılıyor.
Vilniusʼta alışveriş
Eski Kentʼte lüks birçok mağaza bulabilirsiniz.
Ayrıca keten elbiseler, fularlar, yünden elde örme çoraplar, eldivenler, atkılar, şapkalar, el işi dekorasyon ürünleri, tahta oyuncaklar satan birçok mağaza ve bir o kadar da yol üzerinde kurulmuş giyecek ve tabloların satıldığı tezgah var.