Eline boya ve fırçasını alıp sınıfını baştan yaratan, farklı bir eğitim modelinin izini süren idealist öğretmen Ahmet Naç’ın fark yaratan hikayesi…
Sabancı Vakfı’nın toplumsal sorunlara çözüm üreten “sıra dışı kişilerin olağanüstü öykülerini” anlattığı Fark Yaratanlar programı, sekizinci sezonuyla devam ediyor.
Fark yaratan çalışmaların kısa videolarının hazırlanarak internet ortamında paylaşılmasına dayanan “Fark Yaratanlar” programı, çalışmaların izleyenlere ilham vermesini, bu sayede toplumsal gelişmeye aktif katılımı artırmayı amaçlıyor.
Ahmet Naç: Yeni nesil öğretmen
Sekizinci sezonun altıncı Fark Yaratan’ı eğitimde yeni modeller arayışında olan ve öğrenmeyi eğlenceli hale getiren yeni nesil sınıf öğretmeni Ahmet Naç oldu.
Öğretmenlik mesleğine Siirt’in bir köyünde başlayan Ahmet Naç, 5 yıl orada çalıştıktan sonra İstanbul Esenler’deki Mehmet Akif Ersoy İlkokulu’na tayin oldu.
Manchester Salford Üniversitesi’nin eğitim süreçleri ile ilgili 3 yıl süren bilimsel araştırmasını incelemesi, idealist öğretmene ilham verdi. 5 yıldır görev yaptığı okulun yönetiminden izin alarak daha iyi bir eğitim modeli oluşturmak fikriyle yola koyuldu.
Yeni nesil öğretmen Ahmet Naç işe sınıfın fiziki koşullarını değiştirmekle başladı. Öğrencileri kilitli sınıf kitaplıklarından kurtarmak gerektiğini düşünen Ahmet öğretmen, sınıfına kütüphane kurdu ve müzik enstrümanları temin etti.
Çocukların daha uygun ortamlarda resim yapabilmeleri için boyalar ve şövaleler getirdi. Ağaç şeklinde bir pano kurdu ve onu yeşertme işini öğrencilerinin yaratıcılığına bıraktı.
Diğer öğretmenler de bu uygulamadan ilham alarak okuldaki 8 sınıfı daha bu değişimin bir parçası haline getirdi. Ahmet öğretmen sınıftaki değişim için velileri de uygulamaya katılmaya teşvik etti.
Maddi imkanı olanlar maddi yardımda bulunurken, maddi imkanı olmayanlar ise okula gelip sınıfların yeniden tasarlanması için çalıştı. Ahmet Naç ve veliler sınıfları eğitimle bütünleşen temalara büründürdü.
Dersler rap müzik eşliğinde işleniyor
Ahmet öğretmen, sınıfta ders anlatırken de alışılagelmiş yöntemlerin dışına çıkıyor. Rap müzikle ders işliyor, okul bahçesinde resim atölyeleri gerçekleştiriyor. Öğrencileri 1. sınıfta basketbol ve tenis ile tanıştırıyor. Sınıfı dört duvarın dışına taşıyarak öğrenmeyi keyifli bir hale getiriyor.
Öğrencilerine öğretmek değil, öğrenmeyi sevdirmek bakış açısıyla eğitim veriyor. Onları düzeltmeyi hedeflemek yerine, kendi potansiyellerini ortaya çıkartmaları için fırsat veren bir model izliyor. Bu yaklaşımıyla öğrencilerin aile ve öğretmenlerine bağımlı olmadan yetişmesini amaçlıyor.