Kredi kullanırken dikkat: Ölüm kalım meselesi

Kredi kullanırken hayat sigortası yaptırması yasal bir zorunluluk değil. Ancak hem vatandaşlar hem de bankalar için çok ciddi bir teminat ve desteklenmesi gerekiyor.

Kredi kullanırken dikkat: Ölüm kalım meselesi

Son yıllarda bankalar ile vatandaş arasındaki kredi, kredi kartı, banka masrafları gibi konularda önemli kısıtlamalar getirildi. Bankaların çıkarına olan bazı keyfi uygulamalara son verildi. Ancak birçok kişi kredi kullanırken hayat sigortasının önemini tam manasıyla anlayabilmiş değil.

Hürriyet gazetesinden Sefer Levent, kredi kullanan vatandaşlarla ilgili birçok kişinin bilmediği bir meseleyi ele aldı. Konumuz banka kredileriyle birlikte bize satılan hayat sigortaları. Sefer Levent, iki önemli noktanın altını çiziyor:


1- Tüketici kanununa göre, her ne kredi alırsanız alın, hayat sigortası yaptırmanız bir zorunluluk değil. Yani tamamen tercihinize kalmış.

2- Hazine’nin 2015 yılında yaptığı düzenlemeye göre tüketici, kredi ile bağlantılı bir poliçeyi, teminat ve süreye uygun biçimde istediği şirkete yaptırabilir.

Hayat sigortası neden “hayati” öneme sahip? Eşinize, çocuklarınıza kredi borcu bırakmak istemiyorsanız…

Hayat sigortaları bankalar için çok ciddi bir teminat. Vatandaş için de öyle. Diyelim ki bir bankadan ihtiyacınız için kredi aldınız ve (geçinden versin) vefat ettiniz. Hayat poliçesi sayesinde sizden sonra kalanlar krediniz için her hangi bir ödeme yapmak zorunda kalmıyor. Banka, sigorta şirketinden kredinin tamamını tahsil ediyor.

Bununla da kalmıyor, eğer kredinin tamamı kapsam dahilindeyse, o güne kadar ödenen taksitleri de mirasçılara iade ediyor. Hem bankalar hem de mirasçılar için çok önemli bir teminat hayat sigortası. O yüzden Türkiye’de hayat sigortasının ve sigortacılığının gelişmesi, desteklenmesi lazım.


Ancak… Türkiye’de banka-kredi-müşteri üçgeninde hayat sigortası işi pek de yasal düzenlemelere uygun şekilde işlemiyor. Bankaların önemli bir bölümü, kredilerde önce hayat sigortasını; ek olarak da konut, kasko, zorunlu deprem, trafik ve iş yeri sigortalarını otomatik olarak yapıp, poliçeleri imzalatıyor. Yani, sigortaları da kendileri yapıyorlar ve vatandaşı yeterince bilgilendirmiyorlar.

Kredi kullanılırken hayat sigortasının işlevi pek bilinmiyor

Yasal düzenlemelerde açıkça yazmasına, kredi sözleşmelerinde açıkça “hayat sigortası yaptırmanın tercih” olduğu belirtilmesine rağmen vatandaşın bu konuda hiçbir bilgisi yok. Bankalar genelde bireysel ihtiyaç kredilerinde belirli limitlere kadar ipotek gibi her hangi bir teminat istemiyor. Ancak bazı bankalar müşterinin hayat sigortası yaptırması gerektiğine dikkat çekiyor. Bunu kabul etmeyen olursa da kredi veremeyeceklerini belirtiyorlar. Konut kredisi için evinizi zaten ipotek ettiriyorsunuz.

Bunun yanında bankaların önemli bir bölümü bir de aldığınız kredi tutarı kadar hayat sigortası poliçesi imzalatıyor. Bazı bankalar ise hayat sigortalı kredisine ayrı hayat sigortasız krediye ayrı faiz oranı veriyor. Eğer konut kredisine bağlı bir hayat sigortanız varsa ve vefat ederseniz banka parasını sigorta şirketinden tahsil ediyor. Mirasçılarınız da krediden arınmış bir şekilde evin sahibi oluyor. Tam da bu noktada bir kez daha belirtmek isterim. Zorunlu olmamasına rağmen kredi alışverişinde ve diğer alanlarda hayat sigortası sisteminin teşvik edilmesi gerekiyor. Hayat sigortası bilincinin ve hayat sigortalı sayısının artmasıyla birlikte sigorta şirketlerine ödeyeceğimiz ‘prim’ adı verilen bedeller de azalacaktır.

Kredi kullanırken hayat sigortası nasıl yapılıyor?

Ama bu konunun vatandaş nezdinde daha da şeffaflaştırılması gerekiyor. Çoğu banka krediyi verirken hayat sigortası poliçesini de diğer evraklarla birlikte imzalatıyor. Hayat sigortasının bir zorunluk olmadığı, önemi, herhangi bir şirketten yaptırılabileceği çoğunlukla vatandaşa anlatılmıyor. Bankadan kredi kullanırken hayat sigortası yapıldığında sigortanın maliyetinin daha pahalı olduğu iddiaları var. Belki de vatandaş bankadan kredi alsa, bir sigorta şirketine de gidip poliçeyi yaptırsa ve o poliçeyi bankaya ibraz etse daha az prim ödeme imkanı olacak.


Örneğin: 2016 yılında ocak-kasım ayları arasında 20 milyona yakın kişiye bankadan kredi kullanırken hayat sigortası yapılmış. Bunun karşılığında sigorta şirketleri tam 4 milyar TL’lik prim toplamış. Hayat sigortasının primleri; bankadan bankaya, kişinin yaşına, kredi vadesine göre çok değişiyor. Örneğin 150 bin liralık 36 aylık bir kredi için 35 yaşındaki biri hayat sigortasına yıllık 750 lira prim öderken, yaş 60’a çıkarsa prim 4 bin 350 liraya fırlıyor.

Bu bankalardan kredi çektiyseniz 115 bin lira tazminat alabileceksiniz!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.