Bel ağrılarında girişimsel yöntemler nelerdir?

Kronik ağrıların tedavisinde bir yöntem de girişimsel yöntemler.

Bel ağrılarında girişimsel yöntemler nelerdir?

Bel, boyun başta olmak üzere birçok kronik ağrının tedavisinde uygulanabilen girişimsel yöntemlerin en önemli faydasının çok hızlı bir düzelme sağlayarak hastanın günlük hayatına hızla geri dönebilmesini sağlamak olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi Algoloji Uzmanı Prof. Dr. Ayşen Yücel “Her türlü kronik ağrıda uygulanabilen girişimsel yöntemler olmakla birlikte en sık, baş ağrıları, bel/oyun ağrıları, kanser ağrıları, nöropatik ağrılar (şeker hastalığı, kanser, zona, inme gibi hastalıklar), damar hastalıklarına bağlı ağrılar ve nevralji dediğimiz çok şiddetli ağrılarda uygulanır” açıklamasında bulundu.

Hastanın ağrısının diğer yöntemlere yanıtsız olduğu takdirde girişimsel yöntemlerin uygulanabildiğini belirtti.


Bu işlemlerin yapılmasının deneyim, özel aletler, bazıları için ameliyathane şartları gerektirdiğini anlatan Prof. Dr. Ayşen Yücel “Ehil olmayan kişilerin yapması durumunda ciddi zarar verme ihtimali de mevcut” açıklamasında bulundu.

Bel ağrılarında etkili

Bel ağrılarının çok çeşitli nedenlerle olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ayşen Yücel “Bel fıtığı, kireçlenme de denilen, faset eklemlerdeki sorunlar, kaslarda tutulma gibi farklı ağrılı durumlarda farklı girişimsel yöntemler kullanılabilir. İlaç ve fizik tedavi ile düzelmeyen hastalarda en sık uygulanan yöntemler:

Bel ağrıları

Epidural enjeksiyonlar:

Fıtığın sinirlere bası oluşturarak ağrıya yol açtığı durumlarda ilgili omurga düzeyinden sinirin çıkış bölgesine ilaçların enjekte edilmesidir. Bel fıtığı tanısı konmuş ama ameliyat edilmemesi gereken hastalarda iyileşmenin hızlanmasını sağlayan ve şiddetli ağrıyı süratle azaltan bir yöntem.


Epidural lizis:

Bel fıtığı ameliyatları sonrası ağrısı geçmeyen veya artan hastalarda omurilik dışındaki aralığa çok ince özel bir kateter yerleştirilerek 2-3 gün süreyle o aralıktaki sinir basılarını ortadan kaldırmaya yönelik özel ilaçların verilmesi yöntemidir.

Nukleoplasti:

Fıtıklaşarak sinirlere bası yapan ve bu şekilde ağrı oluşumuna neden olan fıtığın özel bir cihaz yardımı ile çıkarılması işlemidir.

Faset eklem ve faset sinir blokları:

Daha çok “kireçlenme” olarak isimlendirilen faset sendromuna bağlı ağrılarda bu eklemlerin içine enjeksiyon yapılması yanı sıra radyo dalgaları ile kontrollü ısı uygulanarak bu sinirlerin ağrı sinyallerini beyine taşıması engellenebilir.

Girişimsel ağrı tedavisi alanında uzman kişiler tarafından yapılmalı

Girişimsel yöntemlerin en önemli faydasının hastanın ağrısında çok hızlı bir düzelme sağlayarak günlük hayatına hızla geri dönebilmesi olduğunu söyleyen Algoloji Uzmanı Prof. Dr. Ayşen Yücel sözlerini şöyle sürdürdü:


“Ancak özellikle bel ağrısında girişimsel yöntemler tek başına değil, multidisipliner tedavi içinde uygulanmalı. Yani hastanın ağrıları girişimsel yöntemlerle tedavi edildikten sonra mutlaka çeşitli egzersiz programları uygulanarak yeniden ağrılı bir durum oluşmaması için koruyucu önlem ve tedaviler de yapılmalı. Girişimsel ağrı tedavisi için diploması olan “Ağrı uzmanı” hekimler tarafından uygulanmalıdır. Ancak bu işlemlerin yapılması deneyim, özel aletler, bazıları için ise ameliyathane şartları gerektirir. İşlemden sonra ortalama bir gün ila bir hafta sonra hasta normal hayatına geri dönebilir. Örneğin bel ağrısı nedeniyle enjeksiyon yapılmış hastalarda genellikle işlemden 1-2 hafta sonra kontrol yapılıp şikayetlerinin ne kadar azaldığı değerlendirildikten sonra koruyucu egzersiz programı başlatılır.”

‘Bel’ ağrısı neden olur? Gece başlayan ‘bel’ ağrılarına dikkat!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.