Solunum yolu enfeksiyonları sonrasında orta kulakta meydana gelen sıvı birikmeleri, çocuklarda zamanla duyma kaybına yol açabiliyor.
Tekrarlayan kulak ağrılarını ve işitme kayıplarını önlemek için orta kulak sıvılarının erken dönemde tedavi edilmesi gerekiyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü’nden Doç. Dr. Engin Acıoğlu, çocuklarda orta kulak problemleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Grip ve nezleden sonra gelişebilir
Orta kulakta sıvı genellikle nezle, grip gibi üst solunum yolu enfeksiyonları nedeni ile kulağın etkilenmesi sonucu ortaya çıkar. Kulakta sıvı birikimleri en sık ilk 5 yaş çocuklarında görülmektedir.
İlk 5 yaş içinde çocukların neredeyse yüzde 90’ı orta kulak iltihabı yaşar. Bu dönemde görülmesinin en önemli sebebi okul çağına gelen çocuklarda başlayan sık üst solunum yolu enfeksiyon ataklarıdır.
Bu ataklara bağlı olarak geniz etinde büyüme meydana gelir. Çocukların anatomik olarak geniz ile kulak arasındaki östaki kanalı daha kısa ve yataydır. Bu açıdan geniz bölgesindeki iltihap ve bakteriler daha sık orta kulak enfeksiyonu ya da sıvı toplanmasına neden olur.
Televizyonunun sesini çok açıyorsa…
Orta kulakta sıvı birikmesi işitme problemleri ile belirti verebilmektedir. Erişkinler bunu kulakta kapanma, sanki perde var hissi, konuştuklarımı yankılı duyuyorum gibi şikayetlerle ifade ederler.
8-16 yaş arası çocuklar da kendini kısmen ifade edebilse de, çoğunlukla 5-6 yaş grubu çocuklar kendini ifade etmekte zorlanabilir, hatta durumu fark etmeyebilir. Bu durumu genellikle ebeveynler ilerleyen safhalarda; çocukların konuşulanları duymadığı için sözleri tekrarlatması, televizyonun sesini çok açması, seslendiklerinde hemen dönüp bakmaması ile fark ederler.
Orta kulak problemleri genetik olabilir
Çocukluk çağında orta kulak problemleri yaşamış ebeveynlerin genellikle çocuklarında da bu problemler ortaya çıkmaktadır. Kısacası genetik olarak çocuklarda orta kulak iltihapları, kronik sıvı toplanmaları görülebilmektedir.
Özellikle anne ya da babada var olan alerjik hassasiyet de bu yatkınlığın artmasına yol açar. Çevresel faktörler de önemli bir etkendir. Bebeklik döneminde sigara dumanı maruziyeti, biberon ve emzik kullanımı, ailede okul çağında abi ya da ablanın olması orta kulak iltihabı riskini artıran nedenlerdir.
Erken dönemde tedavi önemli
Orta kulağın gelişimi için ilk 4 yaş çok önemlidir. Bu yaşlarda tekrarlayan orta kulak iltihapları ve sıvılarının doğru bir şekilde tedavi edilmesi ve sonrasında takip edilmesi gerekir. Orta kulakta uzun süreli sıvının ve tekrarlayan iltihapların varlığı; kulağın havalanmasını engeller ve gelişimini bozarak kalıcı hasarlar yaratabilmektedir.
Tedavi edilmediği takdirde, ileride yaşayacakları herhangi bir nezle ya da grip sonrası yine kulakta tıkanma, sıvı birikimi, işitme kaybı, basınç travması ve baş dönmesi gibi problemlerle karşı karşıya gelebilirler. Ayrıca çocuğun bir alerjik hastalığı da varsa bu kontrol altına alınmalıdır. Alerjik durumlar iyileşme süreci geciktirebilmekte, tablonun daha ileri boyutlara ulaşmasına yol açabilmektedir.
Şikayetler azalsa da kontrolleri aksatmayın
Ebeveynler, genellikle çocuklarında ağrı ve ateş gibi şikayetlerin düzelmesi ile kontrol muayenelerine gelmemektedirler. Oysaki kulak ağrısı, ateş ile doktora başvuran ve orta kulak iltihabı geçiren her çocukta, ağrılar geçmiş olsa dahi bir süre daha orta kulakta sıvının varlığı devam eder.
Bu süreçte önemli olan kulak ağrısının geçmesi değil orta kulakta sıvının tamamen düzelmesidir. Orta kulaktaki sıvı zamanla daha koyu ve yoğun bir hale gelmektedir. Erken dönemde tedavi edilmezse artık kendiliğinden düzelmesi de mümkün olmaz. Bu da zamanla işitme kaybı, kulak zarı deformasyonları gibi birçok problemi beraberinde getirir.
Cerrahi müdahale gerekebiliyor
Orta kulak sıvılarında çocuk, ilaç tedavisi ve alınan önlemlere rağmen iyileşemiyorsa, takip süresi ve atak sayıları artıyorsa halk arasında “kulağa tüp takma” işlemi olarak bilinen cerrahi müdahale gerekebilir.
Ventilasyon tüpü denen ve kulak zarına yerleştirilen bu mikroskobik aparat ile orta kulağın tek çıkış kapısı olan ve genze açılan, tam olarak çalışamadığı tespit edilmiş östaki kanalına alternatif geçici bir pencere yaratılır.
Zarda açılan ufak bir deliğe bu tüp yerleştirilir. Orta kulak düzeldikçe tüp kendiliğinden atılır; ancak genellikle 6 ay-1 yıl kalması istenir. Bu süre zarfında çocuk duş alabilir, denize girebilir; ancak havuza girmesi doğru değildir.