Enerji Araştırması: En büyük sorunlar dışa bağımlılık ve pahalılık

“Türkiye Toplumunun Enerji Tercihleri Araştırması”nın sonuçları açıklandı.

Enerji Araştırması: En büyük sorunlar dışa bağımlılık ve pahalılık

Kadir Has Üniversitesi Enerji ve Sürdürülebilir Kalkınma Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin gerçekleştirdiği  “Türkiye Toplumunun Enerji Tercihleri Araştırması”nın sonuçları, 9 Şubat 2017 Perşembe günü Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü’nde düzenlenen, Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aydın, Kadir Has Üniversitesi Enerji ve Sürdürülebilir Kalkınma Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Volkan Ediger, Kadir Has Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Meltem Ucal ve Kadir Has Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr Gökhan Kirkil’in katıldığı bir basın toplantısıyla paylaşıldı.

“Türkiye Toplumunun Enerji Tercihleri Araştırması”, 12-27 Kasım 2016 tarihleri arasında Türkiye nüfusunun genel temsiliyetine sahip 16 kent merkezinde ikamet eden, 18 yaş ve üzeri bin 204 kişi ile yüz yüze olarak enerji tüketimine ilişkin soruları içeren anket ile gerçekleştirildi.


Enerji ve Sürdürülebilir Kalkınma Uygulama ve Araştırma Merkezi (CESD), farklı bilimlerden uzmanların yerel, bölgesel ve küresel çapta enerji alanında çalışmalar yaparak disiplinlerarası eğitim ve araştırma faaliyetlerini yürütmek ve bu çalışmalar sonucunda ortaya çıkacak bilgileri kamuoyuyla paylaşarak toplumun gelişimine katkıda bulunmak amacıyla geçtiğimiz yıl Kadir Has Üniversitesi bünyesinde kuruldu.

Türkiye’nin enerji tüketimine ilişkin veriler

Enerji bağımlılığı ve pahalılığı en büyük sorunlar, ancak enerji politikaları oy verme eğilimlerini etkilemiyor.

‘Türkiye enerji sisteminin en önemli sorunu nedir?’ sorusuna ankete katılanların yüzde 38,6’sı ‘ithal enerjiye bağımlılık’ yanıtını verdi. Enerjinin pahalı olması ise yüzde 30,8’lik oranla Türkiye enerji sisteminin ikinci en önemli sorunu oldu.

Enerjiden kaynaklanan en önemli çevre sorunu ise yüzde 41’lik oranla hava kirliliği oldu. İnsan sağlığı yüzde 20 ile ikinci olurken, iklim değişikliği yüzde 17 ile enerjiden kaynaklanan en önemli üçüncü çevre sorunu olarak gözlemlendi. Öte yandan, “Küresel iklim değişikliğine inanıyor musunuz?” sorusuna ise yüzde 78 oranında ‘Evet’ cevabı verildi.

Anketin siyasete yönelik en önemli sonucu ise, seçimlerde oy verdikleri partilerin enerji politikaları hakkında genellikle “hiç bilgisi olmadığını” belirten anket katılımcılarının, seçimlerde oy verirken de partilerinin enerji politikalarını dikkate almadıklarını ifade etmesi.

Ankete katılanların hükümetin enerji politikalarında en başarılı buldukları alanlar ‘petrol ve doğalgaz boru hatları’, ‘doğalgaz temini’ ve ‘elektrik üretimi-iletimi-dağıtımı’ olurken; ‘enerji fiyatları’ açık ara başarısız bulunanların başında yer alıyor.

%50 en çok elektrik enerjisi kullanıyor

Araştırma kapsamında evlerde tüketilen enerji türleri ve bunlara ayrılan bütçeler de sorgulandı. Ankete katılanların yüzde 50’si parasal olarak en çok elektrik, yüzde 39’u ise en çok doğalgaz kullandığını belirtti.

Belirtilen enerji türlerine yüzde 30 aylık 100-150 TL arası harcama yaptığını söylerken, yüzde 29 ise her ay 200 TL’nin üzerinde fatura ödediğini kaydetti. Ankete katılanların yarısının aylık enerji faturası da 50 ila 100 TL arasında seyrediyor.

Halk en çok ısınma ihtiyacı için enerjiye para harcıyor.

Enerji tüketiminde ısınma yüzde 65 ile ilk sırada yer alırken, aydınlatma yüzde 22 ile ikinci sırada yer alıyor. Üçüncü sıra ise yüzde 5’lik oranla ulaşım olarak belirlendi.

Arabalarda en çok tercih edilen yakıt sırasıyla; yüzde 41 oranında dizel, yüzde 30 oranında otogaz ve yüzde 29 oranında benzin oldu. Arabası olan katılımcıların yüzde 25’i her ay 100 ila 200 TL arasında yakıt masrafı yapıyor.

Ankete katılanların yüzde 54’ü doğalgaz, yüzde 25’i kömür, yüzde 12’si ise odun ile ısınma ihtiyacını karşılıyor. Evlerde kullanılan sıcak su yine en çok doğalgaz ile sağlanıyor.


Sıcak su sağlamada doğalgaz yüzde 52 ile birinci, elektrik yüzde 26 ile ikinci sırada yer alıyor. Yüzde 11’lik bir kesim ise sıcak suyunu güneş enerjisinden elde ediyor.

Katılımcıların elektrik fiyatlarını nasıl bulduğu sorgulandığında yüzde 85 ‘yüksek ve çok yüksek’ cevaplarını verirken, yüzde 13 elektrik fiyatlarını normal bulduğunu aktarıyor.

Aynı şekilde doğalgaz fiyatları hakkında yöneltilen soruya ise yüzde 65 ‘yüksek ve çok yüksek’ diyor. Yüzde 14’lük bir kesim ise doğalgaz fiyatlarını makul buluyor. Ankete katılanların yüzde 98’i tüketilen enerjinin ucuz olmasının önemli olduğunu düşünüyor.

Evlerin %65’inde ısı yalıtımı yok

Araştırma kapsamında ortaya çıkan önemli verilerden biri de ısı yalıtımıyla ilgili. Ankete katılım sağlayanların yüzde 65’i evlerinde ısı yalıtımı olmadığını belirtti. Soruları cevaplayanlardan yüzde 34’lük bir kesimin ise evlerinde ısı yalıtımı bulunuyor.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü tarafından 2010 yılında gerçekleştirilen ankette ısı yalıtımı bulunan evlerin oranı yüzde 17,3 olarak gözlemlenmişti. Bu sonuca göre 7 yılda evlerde bulunan ısı yalıtımı oranının yaklaşık 2 katına çıktığını söylemek mümkün.

Anketin bu konuya ilişkin en önemli sonuçlarından biri, evlerde bulunan ısı yalıtımı oranının gelir ve eğitim düzeyiyle bağlantılı olması.

Türk Akımı Projesi bilinmiyor, enerji ithalatında Azerbaycan ve Rusya destekleniyor

Rusya’dan başlayıp Karadeniz üzerinden Türkiye’ye aktarılması planlanan doğalgaz boru hattı projesi ‘Türk Akımı’ nın bilinirliğinin de sorgulandığı araştırma sonucunda yüzde 86’lık bir kesimin proje hakkında hiç bilgisi olmadığı gözlemlendi. Ankete katılan bin 204 kişiden bu soruyla ilgili tam 110 farklı açıklama geldi.

Katılımcılara Türkiye’nin enerjiyi en fazla hangi ülkeden almasını tercih ettikleri sorulduğunda yüzde 42 ile Azerbaycan birinci, yüzde 20 ile Rusya ikinci sırada yer alıyor. ‘1 Kasım Genel Seçimleri’nde MHP ve Ak Parti’ye oy vermiş kişiler daha çok Azerbaycan’ı, CHP ve HDP’ye oy vermiş olanlar ise daha çok Rusya’yı tercih ediyor.

Geleceğin enerji kaynakları: ‘Güneş ve Doğalgaz’

rüzgar enerjisi

Ankete katılanların yüzde 40’ı “Güneş”i geleceğin enerji kaynağı olarak nitelendirirken, yüzde 22’si doğalgazı geleceğin enerji kaynağı olarak gösterdi.

Öte yandan, “Maliyetleri aynı ve kolaylıkla erişilebilir olsalardı hangisini evdeki enerji ihtiyacınızı karşılamak için kullanmayı tercih ederdiniz?” sorusuna ise yüzde 63 oranında doğalgaz, yüzde 21 oranında güneş cevabı verildi. Güneş ve rüzgar enerji santralleri en çok desteklenen teknolojiler olurken, nükleer ve kömür santralleri ise en az desteklenenler oldu.

Nükleer santrallerin çevre ve toplum sağlığı için tehdit ve riskler içerip içermediğine ilişkin soruya yüzde 65 oranında olumlu yanıt verildi. “Yaşadığınız ilde nükleer santral kurulmasına ne derece destek verirsiniz?” sorusuna olumsuz yanıt veren illerin başında Adana, İzmir ve Ankara gelirken; Tekirdağ, Bursa ve Konya gibi illerdeki olumsuz yanıtlar en düşük düzeyde oldu.


Kendi illerinde nükleer santral yapılmasını desteklemeyenler, büyük oranda bu tür santrallerin çevre ve toplum sağlığı için tehdit ve risk içerdiğine inanıyor.

BP ‘Enerji’ Görünümü 2017 raporu: ‘Enerji’ talebi artıyor


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.