Metallica 10 yıl önce dağılsaydı ne olurdu?

Metal müziğin efsanesi Metallica’nın kurucu üyeleri James Hetfield ve Lars Ulrich, grupla alakalı merak edilenleri, Napster olayını ve 10 yıl önce ayrılma noktasına geldikleri kavgalarını Redbull.com’a anlattı.

Metallica 10 yıl önce dağılsaydı ne olurdu?

40 yıla merdiven dayamış deneyimli grup yavaşlamak bir yana yeni albümleri Hardwired… to Self Destruct ile oyuna yeni başladı.

Metallica 10 yıl önce dağılsaydı ne olurdu diye düşünmek zaman ve enerji kaybı

Lars Ulrich, hayranı olduğu İngiliz heavy metal grubu Diamond Head’i izlemek için gittiği İngiltere’den geri döndüğünde kafasında tek bir istek vardı: Kendi grubunu kurmak!


Kaliforniya’da yayın yapan The Recycler adlı gazeteye 1981 yılının Ağustos ayında, “Diamond Head ve Iron Maiden çalan birileri aranıyor. İmza: Davulcu Tygers of Pan Tang” ilanını veren Ulrich’in çağrısına James Hetfield cevap verdi ve ikilinin ilk buluşmasından 3 ay sonra grup kuruldu.

O günden, bugüne grubun diğer üyeleri değişti ancak Lars Ulrich ve James Hetfield Metallica’nın kurucu üyeleri olarak kaldılar.

1980’lerde yaptıkları metal müzikle ortalığı kasıp kavuran ikili bugün 53 yaşında. Emeklilik hayallerinin yerine hala üretmeyi ve müziklerini geliştirmeyi düşlüyorlar.

Kasım 2016’da yayınladıkları son albümleri Hardwired… to Self-Destruct bunun en önemli kanıtını oluşturuyor.

35 yılı geride bırakan Metallica’nın yüzü James Hetfield ve kurucusu baterist Lars Ulrich, grubun dününü, bugününü ve yaşadığı evrimi anlattı.

Hardwired… to Self-Destruct albümü ile kariyerinizde 6. kez listelerde bir numara oldunuz. Bu sizi hala heyecanlandırıyor mu?

Metallica

James Hetfield: Tabii ki! Heyecan verici olduğu kadar tuhaf bir his. 35 yılın ardından hala liste başı olabiliyor olmak çok önemli. Bizi hayatta tutan, ihtiyacımız olan şey tam olarak bu his.

Lars Ulrich: Metallica’nın halen kayıt yayınlıyor olması insanlar için önemli bir şey, sert müzik dinlemek de öyle. Rock gruplarının giderek azınlıkta kaldığını düşünüyorum. Uluslararası ölçekte başarı gösteren ekip sayısı da oldukça az, Metallica’nın hala onlardan biri olması harika.


Geriye dönüp kariyerinize ve yayınladığınız albümlere baktığınızda “Neden böyle bir şey yapmışız ki?” dediğiniz oluyor mu?

James Hetfield: Kimi kayıtların bazı noktalarını değiştirmek istediğim oluyor ancak o değiştiremediğimiz şeyler sayesinde albümlerimiz asıl karakterini kazanıyor. Klasik albümlerin yeniden kaydedilmesini sinir bozucu buluyorum.

Bu tarihin üstüne bant çekmek gibi bir şey, o kayıtlar bir dönemin izini taşıyorlar ve tarihin tozlu sayfalarından alınmış anlık bir görüntü gibiler. Düşünmeye başlarsam, ‘…And Justice for All’ (1988) biraz daha düşük tansiyonlu olsaydı ya da ‘St. Anger’da davulu biraz daha farklı tonlasaydık diyebilirim.

Bağımsızlığınızı kazanmakla ilgili çok konuşuyorsunuz. Uzun ve başarılı bir kariyer için bağımsız olmak ne kadar önemli?

James Hetfield: Bizim için çok önemli ama diğer insanlar için de öyle midir bilemiyorum. Biz bu işe başladığımızda dev plak şirketleriyle çalışmak önemli bir şeydi, artık öyle olduğunu sanmıyorum.

Kendi müziğini yapabilir, basabilir ve onu belirli bir çevreye yayabilirsin. Ama ne kadar ileriye gidebilirsin o da tartışmalı. Sonunda büyük bir şirketle el sıkışacak mısın? Bunlar seçeceğin yola, yönteme göre değişir. Dünyayı turlamak mı istiyorsun, yoksa yerel kalmak mı? Nasıl mutlu olacağına karar vermelisin.

Lars Ulrich: Bence biz her zaman sınırların biraz dışında kaldık. Asla oyun oynamak zorunda kalmadık. Bizim şanslı olduğumuz nokta öncelikli olarak yaratıcılığımızı ortaya çıkarabileceğimiz alanda ilerleyebilmiş olmamız. Bizim için bağımsızlık, kimseden para almamak ve kimseye borçlu olmamak demek.

İnternet üzerinden ücretsiz müzik ve download konusunda Napster ile tutuştuğunuz kavgadan pişman mısınız?

James Hetfield: İnsanların ne düşündüğü benim için önemli değil. Doğru olanı yaptığımızı düşünüyorum.

Lars Ulrich: O bir sokak kavgasıydı ve karşı taraf bunu Metallica ile fanları arasında bir probleme dönüştürmeye çalıştı. ‘Metallica internetten müzik indirmeye karşı’ algısı yaratılmaya çalışıldı ama öyle değildi. Ben kendi ürettiğim müziği ücretsiz olarak yayınlamak istersem buna kim karar verecek? Ben mi, başkası mı? Mesele buydu.

2004 tarihli belgesel Some Kind Of Monster’da da grubun inişli çıkışlı bir dönemine şahit olduk. Nasıl toparladınız?


Lars Ulrich: James gruptan bir yıl uzak kaldıktan sonra geri döndü, bense bir süre işlerin nasıl ilerleyeceğini düşündüm. Nasıl ayak uyduracağımız konusunda şüphelerim vardı. Ama bir şekilde her şey yoluna girdi. Dağılsaydık ne olurdu bilmiyorum, böyle cevabı belli olmayan soruları sevmem. Buradayız sonuçta. Metallica 10 yıl önce dağılsaydı ne olurdu diye düşünmek zaman ve enerji kaybından başka bir şey değil.

#Hayır demezseniz ne olacak? Meltem Cumbul 11 madde paylaştı


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.