Safra kesesi taşı neden oluşur? Kansere yol açar mı?

Safra kesesi kanseri nadir görülür ancak çok agresif ilerler.

Safra kesesi taşı neden oluşur? Kansere yol açar mı?

En bilinen risk faktörünün safra kesesi polipleri olduğunu söyleyen Liv Hospital Genel Cerrahi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Kürşat Serin “Safra kesesindeki taşlar sebebi ile geçirilen tekrarlayan iltihabi ataklar da kolaylaştırıcı zemin oynayabilir. Taşların kansere sebep olduğunu ispat edecek bilimsel veriler bulunmuyor. Ancak tekrarlayan iltihabi ataklar sebebi ile hücrelerin yapıları bozuluyor ve bu durumun kansere sebep olabileceğinden kuşkulanılıyor. Ayrıca safra kesesi kanseri sebebi ile ameliyat edilen pek çok hastanın safra kesesinde büyük taşların görülmesi de bu kuşkuyu artıran önemli noktalardan” diyor.

Safra kesesi ve içerisinde oluşan taşlar gerçekten ne kadar tehlikeli? Genel Cerrahi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Kürşat Serin anlattı.


Safra kesesi taşı neden oluşur?

Karaciğerin alt arka kısmına yerleşen küçük bir organ olan safra kesesinin ana görevi karaciğerde üretilip salgılanan safranın depolanması ve ihtiyaç anında on iki parmak bağırsağına boşaltılmasıdır.

Özellikle yağlı yemeklerden sonra fazlaca ihtiyaç olan safrayı bağırsağa boşaltır. Safra kesesinin içerisinde safra depolanırken bir taraftan da içerisinde ki suyun bir miktarı emilerek yoğun hale getirilir.

Safra kesesinin kasılmasının yetersiz olduğu, yoğun halde çökelek oluştuğu durumlarda safra çamuru ve taşları gelişir. Nerede ise her 5 kişiden 1’inde safra kesesinde taş veya çamur gelişimi saptanır.

Aslında bunlardan 5 hastadan sadece 1’i safra kesesindeki taşlardan haberdardır veya bu taşlar ağrı, hazımsızlık, şişkinlik gibi şikayetlere sebep olur. Bu hastalardan da yıllar içerisinde aslında sadece 5’te 1’inde ağır iltihabi durum gelişir.

Safra kesesi taşları nelere yol açabilir?

Safra kesesinde taş bulunan hastaların pek çoğu bunu ya kontrollerde ya da başka sebepler ile yapılan tahlillerde tesadüfen öğrenir. Safra kesesindeki taşların en sık oluşturduğu sorun ağrı veya hazımsızlık, şişkinlik ve geğirti hissidir.

Safra kesesinde taş bulunanlar için en sık rastlanan risk bu taşların sebep olabileceği bir iltihabi atak geçirmektir ki bazen acil ameliyat gerekecek kadar ciddi olabilir. Yine bu taşlardan birinin kanalı geçerek ana safra kanalında tıkanıklık yapması halinde sarılık gelişebilir ve tedavi daha kompleks hale gelir.


Safra kanalına taşların düşmesi halinde öncelikle kanaldaki taşın tedavisine odaklanmak gerekir. Çünkü sarılık sebebi ile ağır karaciğer veya pankreas iltihabı geçirme riski oluşur. Endoskopik yöntem ile öncelikle kanaldaki taş çıkarılmalıdır.

Pankreas iltihabı ne kadar ciddidir?

pankreas

Pankreatit yani pankreas iltihabının ülkemizde en sık sebebi safra kesesi taşlarıdır. Aslında safra kesesinde taş bulunanların sadece yüzde 1-3’ünde pankreatit gelişir. Ancak gelişmesi halinde ciddiye alınmalıdır, çünkü her 3 pankreatit hastasından 1’i bunu yoğun bakımda tedavisi gerekecek kadar çok ağır geçirebilir ve hastayı hayati tehlikeye sokabilir.

Safra kesesi ameliyatları nasıl yapılır?

Güncel teknolojik ve tıbbi gelişmeler ile safra kesesi ameliyatları daha konforlu ve kısa sürede yapılabilmektedir. Laparoskopik veya robotik dediğimiz yöntemler ile çok küçük kesiklerden kapalı yöntem ile yapılan ameliyatlar sadece 45 dakika sürer. Ameliyatın başarı oranı ise tecrübeli kişilerce yapıldığında yüzde 99’dan yüksektir.

Safra kesesi alınanlarda ne gibi problemler ortaya çıkar?

Safra kesesi ameliyatları hasta bir organın tam fonksiyon göstermemesi sebebi ile ortaya çıkardığı sorunları gidermek için yapılır. Yani safra kesesinin alınması sorun çıkarmaz tam aksine hasta organın orada bulunması sorundur. Hayati bir organ olmayan safra kesesinin alınması insan hayatında herhangi bir değişikliğe sebep olmaz.

Safra kesesi alınanlar için özel bir diyet gerekir mi?

Safra kesesi hasta olduğu için çoğunlukla yağlı yiyeceklerin ve yumurtanın yasaklandığı hastalar ameliyat sonrası hasta olan safra keselerinden kurtuldukları için nekahat dönemini atlattıklarında kısıtlama olmaksızın dilediklerini yiyebilir.

Burada belirleyici olan safra kesesinin yokluğundan çok hastanın beslenme ve bağırsak alışkanlıkları olacaktır. Herkeste olduğu gibi sevmediği veya yediğinde rahatsızlık verdiğini bildiği yiyeceklerden uzak durması gerekir. Öyle ki rahatsızlık hissetmedikleri sürece yumurta dahi yenebilir.

Safra kesesi taşları kansere sebep olur mu?

Safra kesesi taşlarının kansere sebep olduğunu ispat edecek bilimsel veriler bulunmuyor. Ancak tekrarlayan iltihabi ataklar sebebi ile hücrelerin yapıları bozuluyor ve bu durum kansere sebep olabiliyor. Safra kesesindeki taşlar sebebi ile geçirilen tekrarlayan iltihabi ataklar da kolaylaştırıcı zemin oynayabilir. Ayrıca kanser sebebi ile ameliyat edilen pek çok hastanın safra kesesinde büyük taşların görülmesi de bu kuşkuyu artıran önemli noktalardan.

Safra kesesi kanserleri neden olur?


Bilinen en agresif ve tedavisi zor, kanser türlerinden biri olan safra kanserleri için en iyi bilinen risk faktörü safra kesesi polipleridir. Safra kesesinde gelişmiş kabarıklıklar-et benleri olarak tarif edebileceğimiz polipler- tıpkı sindirim sistemimizin başka yerinde gelişen polipler gibi kanser öncüsü olabilir.

Sık kilo alıp vermek ‘safra’ kesesi taşına yol açabilir


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.