Yeni beslenme piramidi: En önemli besinler hangileri?

Bugüne kadar karşımıza çıkan besin piramidi gerçekten de sağlık açısından bizleri doğru mu yönlendiriyor? İşte yeni beslenme piramidi…

Yeni beslenme piramidi: En önemli besinler hangileri?

Kişiye özel hazırlanan ve doktor kontrolünde uygulanan metabolic balance®, vücudun enerji ihtiyacının yüzde 40’ının karbonhidratlardan, yüzde 30-35’inin yağlardan, yüzde 20-30’unun ise proteinlerden karşılanacağı, ihtiyacımız olan proteinin, vitamin ve minerallerin tamamını içerecek, enzim ve hormonların en ideal düzeyde olmasını sağlayacak bir beslenme önerisi sunuyor ve beslenme piramidini baştan aşağı değiştiriyor!

Beslenme piramidi gıda seçiminde yol gösteren bir rehber olarak sürekli karşımıza çıkıyor. Sağlıklı beslenmek, kilo kontrolünü sağlamak ve metabolik hastalıklara yakalanmamak için bize “doğru besinlerin” seçimi konusunda yol gösteren bu


Piramit gerçekten de sağlık açısından bizleri doğru mu yönlendiriyor?

Yaygın olarak kullanılan klasik beslenme piramidinin tabanında yer alan, yani sıklıkla tüketmemiz gerektiği ileri sürülen gıdalar, tahıllar! Yani temel besin maddemizin tahıl olması gerektiği iddia ediliyor.

Piramidin ikinci sırasında ise, vitamin ve mineralden zengin olan meyve ve sebzeler yer alıyor. Et, süt, tavuk, balık, peynir, yumurta, baklagil gibi proteinler ise ancak piramidin üçüncü katında yer bulabiliyor. Piramidin tepe noktasında, yani en az tüketilmesi gereken besinler bölümünde ise yağ ve şeker yer alıyor.

Bu piramit elbette rastgele oluşturulmadı. Vücudun enerji ihtiyacının en az yüzde 55-60’ının karbonhidratlardan alınması gerektiği tezi üzerine hazırlandı. Bu teze göre tüketmemiz gereken yağ yüzde 25-30, protein ise yüzde 15-20 civarında bulunuyor.

Dünyada, otuzu aşkın ülkede yaygın olarak kullanılan, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs’ta ise 2009’dan itibaren yüze yakın tıp doktoru tarafından danışanlarına sunulan “metabolic balance®” beslenme programı, bu klasik beslenme piramidini çoktan rafa kaldırdı bile.

“metabolic balance®” beslenme programı,

Yeni beslenme piramidi

En yeni bilimsel bilgilerle ve diyetlerde kullanılan kalori hesabının dışında, metabolizmanın hormon ve enzimlerinin çalışma mekanizmasını da dikkatle ele alarak hazırlanan bu yeni beslenme piramidine göre, yeterince içilmesi gereken (kg başına 35 ml) suyla birlikte, meyve, sebze, sağlıklı yağlar, kabuğuyla haşlanmış patates ve glisemik indeksi en düşük, lif yapısı sindirim sistemi için en uygun olan çavdar ekmeği ilk basamakta yer alıyor.

Burada ilk dikkat çeken, klasik piramitte ikinci sırada yer alan meyve ve sebzelerin ilk basamakta, temel besin maddeleri arasında bulunması.


Kepekli un, buğday unu, kepekli ekmek, bulgur gibi karbonhidratlar ise piramidin üstlerinde, ancak üçüncü sırada yer alabiliyorlar.

Yağlar gerçekten sağlıklı mı?

Peki her zaman korkulan, kalorisinin yüksekliği nedeniyle kiloya neden olduğu ileri sürülen ama yapılan tüm klinik çalışmalarda ne kiloyla ne de kalp damar hastalıklarıyla ilişkisi bulunmadığı ortaya çıkmış olan (margarin gibi trans yağlar dışındaki) sağlıklı yağlar için ne söyleyebiliriz?

Yağ, hangi gerekçeyle şeker kadar tehlikeli görülüyor ve çok az tüketilmesi gerektiği iddia edilerek klasik besin piramidinin en üstünde, en riskli bölümde yer alıyor?  metabolic balance® beslenme piramidi, sağlıklı yağlara da hak ettiği değeri veriyor ve yağları temel besin maddeleri arasına alıyor.

Temel besin maddelerimizden ve vücudun yapıtaşlarından olan proteinler ise, kalorileri yüksek olduğu gerekçesiyle klasik beslenme piramidinin ancak üçüncü basamağında kendilerine yer bulurken, metabolic balance® beslenme programı proteinleri de hak ettiği yere taşıyor, ikinci basamağa taşıyor.

Bu farklılık neden kaynaklanıyor?

Nasıl oluyor da bu iki beslenme piramidi arasında bu denli önemli bir fark oluşuyor? Nedeni basit: İnsan metabolizmasını bir bütün olarak görmeyip, hormonların nasıl çalıştığını, enzim yapılarını göz ardı ederek kilonun sadece fazla kaloriden kaynaklandığı yanılgısına düşüldüğünde, kalorisi en düşük gıdalar, yani tahıllarla beslenilmesi önerilip kalorisi nispeten yüksek olan protein ve yağa beslenmede daha az yer vermeye çalışılıyor.

Oysa fazla kilo bir enerji, yani kalori sorunu değil, bir depolama sorunudur. Vücutta yağın depolanmasına neden olan ise insülin yüksekliğidir. Kaloriden kaçmak için insülin seviyesini yükselten tahıllar, temel besin maddesi olarak kullanıldığında kandaki insülin seviyesini gereksiz yere yükselmiş olmakla birlikte protein ve yağa oranla daha hızlı sindirilen karbonhidratlar ağırlıklı olarak tüketildiği için sıkça acıktırıyor.


Böylece ara öğün yapmak zorunda kalındığı için yine insülin salgılanmasına neden olunuyor. Sürekli yüksek insülin düzeyi demek; vücutta yağlanma ve metabolik hastalıklara yakalanma riskini arttırmak demektir.

Vejetaryen beslenme: Vejetaryenler sağlıklı nasıl beslenmeli?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.