AK Parti’li belediye başkanından İzmir Marşı’na şok tepki

Balıkesir’in Burhaniye ilçesinin AK Parti’li Belediye Başkanı Necdet Uysal, belediye personeline konuşma yaptığı sırada İzmir Marşı çalan araca tepki gösterdi.

“Küçük beyinli insanlar”

Konuşmasına tam da bir takım ‘küçük beyinli insanlar’ dediği sırada Uysal’ın sesinin duyulmamaya başlaması ve Belediye Başkanı’nın skandal tepkisi kameraya bu şekilde yansıdı.

Balıkesir’in AK Parti’li Burhaniye Belediye Başkanı Necdet Uysal, belediye personeline konuşma yaptığı sırada, milli mücadelenin ve Kurtuluş Savaşı’nın temsili marşlarından İzmir Marşı’nı çalan bir aracın geçişine “İşte Burhaniye böyle bir yer Allah hepimize sabır versin” diyerek tepki gösterdi.


AK Parti’li Başkan Uysal konuşmasına tam da “Maalesef Balıkesirimiz’de olduğu gibi Burhaniyemiz’de de küçük beyinli insanların küçük atraksiyonları olabiliyor.  Ama biz bu olumlu enerjimizle pozitif enerjimizle dayandığımız güç aldığımız bizi destekleyen insanlarımızla …’  diye devam ederken sokaktan İzmir Marşı çalan seçim aracı geçiyor. Marşa tahammül edemeyen Başkan Uysal, “İşte Burhaniye böyle bir yer görüyor musunuz? Böyle bir yer. Onun için Allah hepinize sabır versin” diye konuşmasına devam etti. (Sözcü)

İzmir Marşı

İzmir Marşı veya İzmir’in dağlarında çiçekler açar, Türk ordusunun Kurtuluş Savaşı sırasında İzmir’e girişini konu alan bir marştır. Nihavend makamındadır.

İzmir Marşı veya İzmir'in dağlarında çiçekler açar, Türk ordusunun Kurtuluş Savaşı sırasında İzmir'e girişini konu alan bir marştır. Nihavend makamındadır.

Bazı kaynaklarda İzzeddin Hümayi Elçioğlu tarafından I. Dünya Savaşı’nın Kafkasya Cephesi için “Kafkasya Marşı” olarak 1914 yılında bestelendiği bilgisi geçer. Bu kaynaklara göre Türk Kurtuluş Savaşı sonrası sözleri değiştirildi ve “Kafkasya dağlarında” yerine “İzmir’in dağlarında” veya “İnönü Dağları’nda” diye başlayan deyişleri üretildi.

Aslen Kafkasya Cephesi’ne ithafen bestelendiğine dayanak olarak Kemal Tahir’in Yorgun Savaşçı romanındaki “Umduğumuz gibi, Kafkasya dağlarnda çiçekler açsaydı, düşman önümüzden kaçsaydı bile biz, 95 bin kişi ile Turana ulaşamazdık…” cümlesi gösterilir.[6] Orkestra şefi Naci Özgüç, atalarından Elçioğlu’nun marşı yazdığını ailesinden duyduğunu ve kaynaklarda marşı 38 yaşında yazdığı iddiasına ulaştığını belirtir. Buna karşılık müzik tarihçisi Murat Meriç, Elçioğlu’nun yazdığına dair bilgilerin herhangi bir kanıtı olmadığını ve söz yazarıyla bestecisinin bilinmediğini, resmi kaynaklarda da “anonim” olarak geçtiğini belirtir.


Murat Bardakçı bir yazısında eserin herhangi bir elyazması kopyası bulunmadığını, 1940’lı ve 50’li yıllardaki kopyalarındaysa “Kafkasya Marşı” olarak geçtiğini belirtir. Bardakçı’ya göre dinî müzik bestecisi Elçioğlu’nun marşı yazmış olduğu bilgisini destekleyen herhangi bir bulgu yoktur ve dönemin kaynaklarında esere dair Elçioğlu’na atıfta bulunulmamıştır; bu iddia Etem Üngör’ün Türk Marşları (1966) kitabından ortaya çıkmıştır. Bardakçı marşın aslen Kafkasya Cephesi için bestelendiği; ancak Elçioğlu tarafından bestelenmiş olmayabileceği görüşündedir. Marş daha sonraları Muammer Sun tarafından düzenlendi.

izmir marşı mustafa kemal paşa 9 eylül 1922 izmir'in kurtuluşu

İzmir Marşı’nın sözleri

İzmir’in dağlarında çiçekler açar
Altın güneş orda sırmalar saçar
Bozulmuş düşmanlar yel gibi kaçar
Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa
Adın yazılacak mücevher taşa

İzmir’in dağlarına bomba koydular
Türk’ün sancağını öne koydular
Şanlı zaferlerle düşmanı boğdular
Kader böyle imiş ey garip ana
Kanım feda olsun güzel vatana

İzmir’in dağlarında oturdum kaldım
Şehit olanları deftere yazdım
Öksüz yavruları bağrıma bastım
Kader böyle imiş ey garip ana
Kanım feda olsun güzel vatana

Peygamber kucağı şehitler yeri
Çalındı borular haydi ileri
Bozuldu çadırlar kalmayın geri
Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa
Adın yazılacak mücevher taşa


Türk oğluyum ben ölmek isterim
Toprak diken olsa yatağım yerim
Allah’ından utansın dönenler geri
Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa
Adın yazılacak mücevher taşa

Halk Meclisi toplantısında kadınların yeri


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.