Adana’da bir firmanın fırınlara sattığı ekmekler GDO’lu çıktı! Ekmeği olduğundan hacimli gösteren ve uzun süre bayatlatmayan katkı maddeleri içeren GDO’lu soya tespit edildi. Prof. Dr. Canan Karatay konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Canan Karatay şöyle konuştu:
Ucuz olsa dahi yemememiz lazım. Çünkü içinde çok katkı maddesi, kimyasallar var. Tarım Bakanlığı’nın izniyle bütün unlara yüzde 10 katkı maddesi koymak zorundayız diyor uncular. Bunun üzerine bir de GDO çıktı. İthalatına izin veriliyor, yazık. Ülkemizde GDO’suz herşeyi yetişterebiliriz diye düşünüyorum. Bunun mücadelesini veriyorum. GDO’lu yiyecekler bilhassa soya mutlaka GDO’lu oluyor, çok tehlikeli. Her türlü hazır yiyeceğin içinde bulunuyor. Soyada yalancı östrojen var. Bütün hastalıkların sebebi, başında da meme kanserinin ve kısırlığın sebebi.
Yalnız GDO değil. Ekmek Türkiye’de 1950’lerden sonra hayatını kaybetti. Buğdayın kendisindeki guleten, lektün proteini o kadar tehlikeli ki.
Lektün proteini insülin hormonu salgılatıyor, şeker hastalığı, karaciğer yağlanması yapıyor. Lektin denilen protein hazmolduğu zaman aynı boğmaca virüsüne benzer bir formüle dönüşüyor. Çocuklarda öksürüğün sebeplerinden biri de budur.
Canan Karatay: “Kesin olarak söylüyorum: Sakın yemeyin!”
Yüzde 10 katkı maddesinin içinde bromür var, ağır metaldir. Bütün canlılar için tehlikelidir. Kesin olarak söylüyorum. Ekmek yemeyin. Geleneksel buğday kalmadı. Ben senelerdir söylüyorum. İran’da geleneksel ekmek yalnız lavaştır halkımızı kandırmayalım.
Hakiki besin vücuda girecek. Sağlıklı karbonhidrat yiyeceğiz. Kuru fasülye, mercimekte de vardır. Yumurta en önemli besindir.
Ekmekte kanser riski!
Ziraatçılar Derneği’nden şok açıklama! Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı Hüseyin Demirtaş, sıvı gübre ve tarım ilaçlarının fazla kullanılması nedeniyle ekmekte kanser riskinin olduğunu öne sürdü. Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Özden Güngör de bu iddiayı doğruladı. Devamı
Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı Hüseyin Demirtaş, zirai ilaçların artık sadece yaş sebze ve meyvede değil, tahıllarda da kullanıldığını belirterek ekmekte kanser riskini şöyle anlattı:
“Örneğin sıvı gübreler ve tarım ilaçları fazla kullanılırsa, bu tüketiciye hastalık olarak geri dönüyor. Çünkü buğday ekmeğe dönüşüyor ve Türkiye’de tüketilen ekmeğin miktarı belli. Bunun önüne geçilmezse vahim sonuçları olur. Ekmeğin fazla tüketilmesi bir süre sonra insanda kansere ve çeşitli hastalıklara neden olabilir.”
Yasal düzenlemelerin çok fazla dikkate alınmadığını belirten Demirtaş, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın denetimleri sıklaştırması gerektiğine dikkat çekti:
“Çiftçi kayıt sistemi diye bir sistem var, üretimden pazarlamaya kadar ürün takip altında. Tabi rasgele ürün satışının engellenmesi için üretici birlikleri de önemli. Bir de geçmişte Türkiye’de üretim istasyonları vardı. TİGEM’lerin amacı çiftçiye tohumluk ve damızlık verebilmekti. Böylece verim yüksek olurdu. Ancak TİGEM’ler işlevsiz hale getirildi. Bunlar yeniden eski haline getirilmeli. Araştırma ve üretme istasyonları araştırmalar yapıyor, yeni yerli tohumlar ele ediyordu. Sağlığımız için bu istasyonların da eski haline getirilmesi gerekiyor.”