Hürriyet gazetesi Hande Fırat imzasıyla Hulusi Akar’ın haksız yere yıpratılmasını konu alan, Genelkurmay’dan 7 eleştiriye 7 yanıt başlığı ve “Karargah rahatsız” sürmanşetiyle yayınlanan haberden iki gün sonra Genelkurmay Başkanlığı’ndan tepki gelmişti. Ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, haber manşetini “terbiyesizlik, seviyesizlik” olarak nitelemiş, “bedelini ağır ödeyecekler” demişti. Bugün ise Hürriyet gazetesinden özür geldi. Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin’in ise görevinden alındığı dillendirilmeye başladı.
Doğan Medya Grubu’nda 2’nci deprem
İlk depremde; sosyal medya hesabı üzerinden 16 Nisan’da yapılacak olan referandumda ‘Hayır’ diyeceğini açıklayan Kanal D’nin ‘achor’ı İrfan Değirmenci‘nin işine son verilmişti. Çok geçmeden İrfan Değirmenci’nin programını hazırlayan sorumlu müdür Ertuğrul Albayrak da istifasını sunmuştu. Doğan Grubu’ndaki Hayır’ kıyımına devam edilerek, Posta gazetesi yazarı Hakan Çelenk de kovuldu.
“Aydın Doğan ne yapsa yaranamıyor”
Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra dönemin CNN Türk Ankara Temsilcisi Hande Fırat’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ilk kez iPhone canlı bağlantısıyla CNN Türk ekranına çıkarması, “darbe girişiminin önlenmesinde kritik adım” olarak nitelendirilmişti. Akabinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hande Fırat’a teşekkür etmişti.
Darbe girişimi gecesi CNN Türk’ün cuntacı askerler tarafından basılmasıyla Doğan Medya Grubu da FETÖ ihanetinden zarar gördüğünü savunmuş; hükumet ile arasındaki buzları eritmişti. Ancak bundan sonra yaşanan gelişmeler, kamuoyu ve birçok muhalif gazeteci tarafından “Aydın Doğan ne yapsa yaranamıyor” şeklinde yorumlandı.
Doğan Medya Grubu’na FETÖ operasyonları
Doğan Holding’e ilk dalga soruşturma, Ocak 2017’de yapıldı. Doğan Holding’in çeşitli davalarını lehine sonuçlandırmak için FETÖ’cü avukatlar ile işbirliği kurduğu iddiasıyla yürütülen soruşturmada şirketin Baş Hukuk Müşaviri Erem Turgut Yücel ve holdingin eski CEO’su Yahya Üzdiyen gözaltına alındı. Bunu bir hafta ikinci dalga soruşturma takip etti. Tutuklu avukat Hasan Günaydın, savcılıkta Doğan Holding’in Zaman gazetesine Hadımköy’deki 68 dönümlük bir araziyi yarı fiyatına sattığını iddia etti.
SON BİR HAFTADA NELER YAŞANDI?
Hürriyet’in “Karargah rahatsız” manşeti ile yayınladığı ve Doğan Medya Grubu’nda deprem etkisi yaratan o haber:
Hürriyet Ankara Temsilcisi Hande Fırat‘ın imzasıyla yayınlanan ve Hürriyet gazetesinin sürmanşetinden “Karargah rahatsız” başlığıyla yayınlanan habere göre Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın kendisine yönelik yapılan eleştirilerde yıpratılmaya çalışıldığını ve bundan rahatsız olduğunu aktarmış.
İşte Hürriyet’in yayınladığı o haberden “7 eleştiriye 7 yanıt” kısımlı haber şöyle:
ELEŞTİRİ 1 – TSK’da başörtüsü kararı
Milli Savunma Bakanlığı, yaptığı düzenlemeyle kadın subay ve astsubayların başörtüsü takmalarına ilişkin yasağı kaldırdı. Bu düzenlemenin Türk Silahlı Kuvvetleri‘nin (TSK) bilgisi dahilinde yapılıp yapılmadığı merak ediliyor. Edinilen bilgiye göre, bu karar alınırken Karargâh’ın görüşü alınmadı. Askeri kaynaklar da “Yapılan düzenlemede Genelkurmay Başkanlığı’nın dahli olmadığını” teyit etti.
ELEŞTİRİ 2 – AKİT’e başsağlığı telefonu
ELEŞTİRİ 3 – Cumhurbaşkanı ile yapılan geziler
Orgeneral Akar’ın, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la katıldığı yurtdışı ziyaretlere ve buna ilişkin basına yansıyan görüntülere yönelik eleştiriler de bir başka rahatsızlık konusu. Genelkurmay, bu eleştirileri de ‘maksatlı’ buluyor. Orgeneral Akar son 6 ay içinde Cumhurbaşkanı Erdoğan‘la sadece iki yurtdışı gezisine katıldı: 16-17 Kasım 2016 tarihlerinde Pakistan’a, 13-15 Şubat 2017 tarihlerinde ise Bahreyn, Suudi Arabistan ve Katar’a gitti. Askeri kaynaklar, “Bu konu gerçek mecrasından uzaklaştırılıp, sadece Yenikapı mitingiyle yan yana getirilip eleştirilmekte. Genelkurmay Başkanı’nın devletin çıkarları için gerektiğinde Cumhurbaşkanı’yla resmi temaslarda bulunmaları son derece doğal ve gerekli” yorumunu yaptılar.
ELEŞTİRİ 4 – “Amerikan Generalinin ayağına gitti”
Orgeneral Akar’a, ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford’la İncirlik’te yaptığı görüşme sonrası, “Amerikalı generalin ayağına gitti” eleştirisi yapıldı. Bu eleştirilere de iki komutanın son dönemde yaptığı görüşmelerin yerleri anımsatılarak yanıt veriliyor. Buna göre iki genelkurmay başkanı son 6 ay içinde Türkiye‘de 5 defa görüştü. Bunlardan 3’ü Ankara’da, 2’si İncirlik’teydi. Üstelik görüşmelerin yerlerini Orgeneral Akar belirledi. 16 Ekim 2016 tarihinde Washington’daki görüşme ise Türkiye’nin ABD Büyükelçiliği’nde yapıldı.
ELEŞTİRİ 5 – Çuvalcı komutanın madalya takması
Orgeneral Akar’ın 2015 yılında ABD’den Pentagon’un Liyakat Lejyonu Madalyası’nı, ABD Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Raymond Odierno’nun vermesi yoğun eleştiri aldı. Çünkü 4 Temmuz 2003 tarihinde Süleymaniye’de Türk askerinin başına çuval geçiren birliğin komutanı General Odierno’ydu. Karargâh’ın bu konudaki yanıtı ise aynı madalyanın başka komutanlar tarafından da alınmış olması.
ELEŞTİRİ 6 – Kardak’a turistik gezi iddiası
Orgeneral Akar ve kuvvet komutanlarının 29 Ocak’ta Ege Denizi’ndeki Kardak kayalıklarına gitmeleri de eleştirilmişti. CHP yönetimi bunu, “Turistik ziyaret” olarak niteledi. Askeri kaynaklar, “Bu ziyaret bazı art niyetli çevrelerce olumsuz şekilde yorumlandı, Orgeneral Akar üzerinden TSK yıpratılmaya çalışıldı. Önemli bir kararlılık mesajı veren olayın Yunanistan’ın ekmeğine yağ sürecek şekilde iç politika malzemesi yapılması düşündürücü” yorumu yapıldı.
ELEŞTİRİ 7 – Darbeci Mehmet Dişli ile ortak villa iddiası
Genelkurmay Karargâhı’nı rahatsız eden “Orgeneral Akar’ın 15 Temmuz darbe girişiminin kilit ismi Mehmet Dişli ile ortak villa arsası satın aldıkları” iddiasını, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal gündeme taşımıştı. Genelkurmay Başkanlığı bu iddiayı kesin bir dille yalanladı. Buna rağmen tartışmanın sürmesinden Karargâh rahatsızlık duyuyor. Haberin tamamını Hürriyet’ten okuyabilirsiniz
Genelkurmay’dan 2 gün sonra tepki geldi
Genelkurmay Başkanlığı’ndan Hürriyet gazetesinde Hande Fırat’ın “Karargah rahatsız” başlıklı haberine açıklama, haber yayınlandıktan 2 gün sonra geldi.
TSK’nın açıklamasının tamamı şöyleydi:
“Son zamanlarda, sürekli olarak Genelkurmay Başkanı’nın şahsı üzerinden yapılan mesnetsiz ve maksatlı eleştirilerle, Türk Silahlı Kuvvetleri yıpratılmaya, ülkemizin ve milletimizin güvenliği için yapılan mücadelenin gölgelenmeye çalışıldığını üzüntüyle müşahede etmekteyiz.
Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ve Genelkurmay Başkanı’nın şahsına yönelik eleştiri kisvesi altında iftiraya varan iddialar ile ilgili bir basın mensubuna bilgilendirmede bulunulmuş ve bu hususlar 25 Şubat 2017 tarihinde yayımlanmıştır.
Yapılan değerlendirmenin içeriği, dikkat ve hassasiyetle düzenlenmiş, ‘Karargah Rahatsız, Karargah’ta Rahatsızlık, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde Rahatsızlık vb.’ gibi ibareler söz konusu dahi olmamıştır. Sorulan sorulara özetle, ‘Türk Silahlı Kuvvetleri’nin iç politika malzemesi haline getirilmemesi, şahsi işlerden uzak tutulması gerektiği’ ifade edilmiştir.
Kararlılık ve azimle terörle mücadele edildiği, Fırat Kalkanı Harekâtı’nın başarıyla tamamlandığı bir dönemde bu tür iddia ve iftiralarla gündemi bulandırma çabalarını esefle karşılıyoruz. Bu açıklamayı Türk Silahlı Kuvvetleri ile devlet ve hükümet arasında bir sorun varmış gibi yansıtmak, olayı saptırmaktır. Cevap verilen eleştirilerin muhatapları bellidir.
Türk Silahlı Kuvvetleri, devletinin ve milletinin emrinde olarak, her zaman olduğu gibi sarsılmaz bir inanç, kahramanlık ve fedakarlıkla şehit kanlarıyla sulanmış bayraklaşan vatan topraklarının güvenliğini sağlamak amacıyla, faaliyetlerine azim ve kararlılıkla devam etmektedir.”
Son tepki Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan geldi: Çok çirkin, terbiyesizlik, seviyesizlik. Bedelini ağır ödeyecek.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Hürriyet gazetesinin tartışma yaratan “Karargâh rahatsız” haberine ilişkin olarak yaptığı açıklamada, manşet için “Çok çok çirkin, terbiyesizlik, seviyesizlik” ifadesini kullanan Erdoğan, “Bunlar tabii bizleri rahatsız ettiği gibi, TSK’yı hayli hayli rahatsız etmiştir” dedi.
Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Böyle bir başlığı atmaya ne yönetimi ne patronaj kadrosu muktedir değildir, olamaz. Bu işin hukuki süreci neyse, zaten bazı adımlar atılmış vaziyette. Bizler takipçisi olacağız. Devleti kendi içinde birbirine düşürmeye kimsenin hakkı yoktur. Bunlar, bunların eski alışkanlıklarıdır. Herkes yerini, konumunu bilecek. Bizi kendi içimizde kim birbirine düşürmeye çalışıyorsa bunun bedelini ağır ödeyecektir.”