Ekonomide vergilendirme ilkeleri nasıl olacak?

“Şirketlerin Vergi Bölümlerinin Bugünü ve Geleceğine Bakış: Dönüşüm Beklentileri” başlığıyla yayımlanan 2016 Küresel Vergi Araştırması, şirketlerin vergi bölümlerinin yapısı, yönetimi, öncelikleri ve performansındaki değişimi ortaya koydu.

Ekonomide vergilendirme ilkeleri nasıl olacak?

Sonuçları değerlendiren KPMG Türkiye Vergi Bölüm Başkanı ve Şirket Ortağı Abdulkadir Kahraman, “Gelecek 5 yılda, geçtiğimiz 5 yıla kıyasla çok hızlı bir değişim olacak. Ekonomide vergilendirme ilkeleri yeniden yazılacak. OECD’nin Matrah Aşındırma ve Kar Aktarımı (BEPS) eylem planı uygulamaya geçtikçe vergi ekiplerine daha fazla iş düşecek” dedi.

KPMG’nin araştırması, 36 ülkede önde gelen şirketlerin vergi bölümlerinin süreç içinde gelişimlerini göstermesinin yanı sıra yakın ve uzun vadedeki dönüşümlerine de ışık tutuyor.


Araştırmaya katılan şirketlerin yüzde 40’ının küresel olarak en az 10 bin çalışanı bulunuyor. Üçte birinin yıllık gelir veya cirosu 5 milyar dolardan fazla. Yüzde 60’ı da 10’dan fazla ülkede faaliyet gösteriyor.

Abdulkadir Kahraman, “Araştırma sonuçlarına göre şirketler, mevcut kaynak sağlama modellerinden az çok memnun olsalar da sistemlerinin faydalı vergi verileri sunabilme kapasitesinden pek de memnun görünmüyor. Pek çok katılımcı, şirketlerinin teknolojik gelişmelere yatırım yapacağını, ancak vergi yazılımlarına daha az yatırım yapacağını öngörüyor. En fazla hangi konuya yatırım yapmaları gerektiği sorusuna ise katılımcıların büyük bir kısmı ‘ek personel’ yanıtını verirken; vergi teknolojilerine ve süreç optimizasyonuna yatırım da bu seçeneğin pek gerisinde kalmıyor” dedi.

Ekonomide vergi fonksiyonu hala bağımsız değil

Tüm dünyada, vergi fonksiyonlarının büyük bir kısmının hala finans bölümü bünyesinde olduğuna dikkat çeken Kahraman, “Katılımcı şirketlerden sadece yüzde 30’unda vergi fonksiyonu bağımsız birer bölüm. Vergi yöneticilerinin dörtte üçü finans direktörü veya finans bölüm başkanına raporlama yapıyorken, sadece 10’da biri doğrudan CEO’ya raporlama yapıyor” şeklinde konuştu.

Ortak Hizmet Merkezi kullanımı yaygın değil

Vergi bölümlerinin büyük bir kısmının faaliyetlerini yürütmek için Ortak Hizmet Merkezi (SSC) kullanmadığını belirten Kahraman, “Vergi bölümlerinin yarıdan biraz daha az kısmı bazı rutin görevleri için paylaşımlı bir hizmet merkezi kullanıyor. Pek çoğu, Ortak Hizmet Merkezi kullanımının önceki 2 yıla göre arttığını belirtiyor” diye konuştu.


Kaynak sağlama modeli farklılık gösteriyor

vergi

Kahraman kaynak sağlama modeliyle ilgili şu yorumu yaptı: “Kaynak sağlama konusunda her şirkete uygun tek bir model yok. Çünkü her şirket birbirinden farklı. Diğer taraftan, vergi bölümlerinin, vergi profesyonellerini teknolojik becerilerle donatarak veya teknoloji profesyonellerine vergi konulu eğitimler vererek kendi Bilişim Teknolojisi (BT) kapasitelerini geliştirmeye başladıklarını görüyoruz. Bölümler bu iki yaklaşımın bir kombinasyonundan da faydalanabilir.”

BEPS uygulandıkça merkezileşme artacak

Kahraman, BEPS uygulamalarının tüm dünyada vergi uygulamalarında değişimi zorunlu kıldığını hatırlatarak, “Araştırmaya katılan şirketlerin büyük bir kısmının transfer fiyatlandırması fonksiyonlarını şirketin genel merkezinin bulunduğu ülkede kısmen veya tamamen merkezileştirmiş olduklarını görmek sevindirici. Ülkeler transfer fiyatlandırması konusunda OECD BEPS eylem planında sunulan tavsiyeleri uygulamaya başladıkça şirketlerin karşılaşabileceği güçlükler düşünüldüğünde bu sonuç oldukça umut verici. Şirketler doğru verileri elde edip yeni raporlama gereklilikleri duydukça ve ihtilafları da içerebilecek artçı etkilerle baş edebilmek için teknolojiye başvuracak” dedi.

Vergi profesyonelleri marka elçisi olmak zorunda

Şeffaflık konusunun tüm dünyada giderek daha fazla önem kazandığını belirten Kahraman şunları ekledi: “Vergi profesyonelleri mükemmel birer iletişimci ve marka elçisi olmak zorunda. Pek çok vergi yöneticisi, bölümlerinin kuruluş değerlerini benimsemek, topluma katkıda bulunmak ve işletmeye artı değer katmak için neler yaptığını hem şirket içinde hem de kamuoyuna anlatabilecek durumda olmaları gerektiğini biliyor.”

Çoğunun vergi stratejisi var

Kahraman araştırmadan çıkan diğer sonuçları şu şekilde özetledi: “Araştırmaya göre katılımcıların yarısından fazlasının belgelendirilmiş bir vergi stratejisi bulunuyor. Şirketin diğer bölümlerinden, yüksek risk içeren konularda vergi bölümünü de sürece dahil etmeleri isteniyor. Bu konuların başında ise yeniden yapılanma, birleşme ve satın alma işlemleri, transfer fiyatlandırması ve yabancı iştirak kurma işlemleri geliyor. Bununla birlikte, vergi bölümlerinin yarısı operasyonel iş planlaması/stratejisi süreçlerine katılıyor ve bu araştırmaya katılan şirketlerin büyük bir kısmında bu katılım özellikle son 2 yılda artış kaydetmiş.”

5 yıllık öngörülen değişimler


Kahraman şöyle devam etti: Önümüzdeki 5 yıl içerisinde, vergi verisi sunan sistemlerde özellikle aşağıdaki konularda önemli değişiklikler yapılması bekleniyor:

  • Kurumsal finans BT sistemlerinin vergi konuları bakımından geliştirilmesi,
  • Konsolidasyon sistemi verilerinin vergi amaçları için kullanılması,
  • Vergi verisi ihtiyaçlarının BT personeli tarafından anlaşılması,
  • Vergiye özgü teknolojilere yatırım yapılması,
  • Vergi verisi depolarının kullanılması ve defteri kebir ve diğer hesapların vergiye duyarlı hale getirilmesi,
  • İşletme tahmin sistemlerinin vergiye duyarlı hale getirilmesi.
  • Kahraman araştırmadan çıkan bazı ilginç sonuçları da şu şekilde aktardı:
  • Vergi bölümlerinin sadece yüzde 47’sinin vergi konusunda etik davranış kuralları var. Onlar da iç kullanıma yönelik.
  • Şirketlerin sadece yüzde 56’sı vergi bilgilerini kamuoyuyla paylaşıyor. Vergi bilgilerini paylaştığını belirten şirket oranı yüzde 29 oldu. Bunlar da kurumsal sosyal sorumluluk kapsamında bunu paylaştıklarını aktardı.
  • Vergi bölümleri şirketin BT politikaları belirlenirken yüzde 82 oranında sürece dahil olmak istedi. Bu oran ürün lansmanlarında yüzde 76, personel değişikliklerinde de yüzde 73 oldu.

Dünya Bankası Vergi Ödemeleri 2017 raporu açıklandı


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.