İhtiyarlamadan yaşlanmak mümkün mü?

Dünya Sağlık Örgütü 65 yaş ve üzerini yaşlılık dönemi olarak kabul ediyor. Türkiye de giderek yaşlanan bir ülke durumuna geliyor. İhtiyarlamadan yaşlanmak mümkün mü?

İhtiyarlamadan yaşlanmak mümkün mü?

Her yıl 18-24 Mart tarihleri arasında kutlanan ‘Yaşlılar Haftası’nda, “Yaşlanmak, ihtiyarlamak değildir!” diyen Türkiye İş Bankası iştiraki Bayındır Sağlık Grubu bünyesinde hizmet veren Yaşlı Dostu Hastane Bayındır İçerenköy Hastanesi’nden Prof. Dr. Tayfun Gürpınar ekliyor: “Kaliteli yaşlılık dönemi için bireyler, yaşlı yakınları ve toplumlar kadar hastanelere de önemli görevler düşüyor. Hastaneler de artık giderek yaygınlaşan ‘Yaşlı Dostu Hastane’ uygulamalarını hayata geçirmeli”

Türkiye’de günümüzde toplam nüfusun yüzde 7.9’u, erkek nüfusun yüzde 6.9’u ve kadın nüfusunun ise yüzde 9’u 65 yaşının üzerinde iken; 2023 yılında toplam oranın yüzde 10.2’ye yükselerek 8.6 milyon kişiye ulaşması bekleniyor. 2050 yılında ise 65 yaş üstü bireylerin toplam nüfusa oranının yüzde 20.8 olacağı tahmin ediliyor.


Yaşlı nüfus toplumlarda giderek önemli bir oranı oluşturuyor ve her yıl 18-24 Mart tarihleri arası ‘Yaşlılar Haftası’ olarak kutlanıyor.

Yaşlı bireylerin fiziksel ve zihinsel sağlık gereksinimlerini karşılamak, sağlık durumlarını iyileştirmek, ailelerine ve bakım verenlere destek olmak için yaptığı çalışmalar yapan Prof. Dr. Tayfun Gürpınar; zaman ilerledikçe herkesin yaşlandığını ama yaşlanmanın ‘ihtiyarlamak’ demek olmadığını vurguluyor.


İnsanların yaşamayı sevdiği ve hayattan keyif aldığı için ihtiyarlığa direndiğini belirten Prof. Dr. Gürpınar, ‘Yaşlılar Haftası’nda, sağlıklı ve kaliteli bir yaşlılık dönemi için önerilerde bulundu:

  • Yaşlılık dönemi olarak kabul edilen 65 yaş ve üzerinde en sık görülen sağlık sorunları; unutkanlık, hareketsizlik, düşme, endişe, depresyon, idrar kaçırma, hipertansiyon ve diyabet olarak sıralanıyor. Yaşlılarda en sık görülen hayati risk taşıyan hastalıklar ise kalp hastalıkları, serebrovasküler hastalıklar, akciğer kanseri, alt solunum yolu hastalıkları, diyabet, mide kanseri, meme kanseri, düşmeler ve böbrek yetmezlikleri.
  • Oysa ‘yaşlılık’ hastalık demek değil! Yaşlılık dönemini hayattan kopmadan, sağlıklı ve kaliteli geçirmek mümkün. Bunun sağlanmasında ise; yaşlıların bireysel olarak yaşam tarzlarında yapacakları değişikliklerin, onlara destek olmaya çalışan yakınlarının yaklaşımlarının ve toplumda yaşlılara yönelik düzenlenecek uygulamaların önemli katkısı oluyor.

Yaşlılara özel uygulamalar

yaşlılık

  • Sağlıklı ve kaliteli bir yaşlılık için bireyin, yakınlarının ve içinde yaşadığı toplumun yanı sıra çoğu zaman atlanan bir nokta olan ‘hastanelere’ de önemli görevler düşüyor. Artık sağlık kurumlarının da yaşlılara yönelik özel uygulamalar geliştirmeleri, ‘yaşlı dostu hastane’ olmaları gerekiyor.
  • Dünyada yaşlı dostu hastanelerin sayısı ve bu alanda yapılan çalışmalar giderek artıyor. Özellikle Kanada sağlık kurumları bu çalışmaların öncüsü konumunda. Türkiye’de Bayındır Sağlık Grubu olarak biz de kurulduğumuz günden bu yana ‘yaşlı dostu hastane’ kavramının öncülüğünü yapıyoruz. Hayata geçirdiğimiz “Yaşlı Dostu Hastane” Projemiz ile 2012 yılında İçerenköy Hastanemizde “Yaşlı Dostu Hastane” patenti almış bulunuyoruz.
  • Hastanemizde yaşlılığın özel koşullarına duyarlı bir davranış ve duygu ortamı oluşturuyoruz. İnsanlarımızın sağlıklı, aktif yaşlanması, yaşlılığında bağımsız ve kendine yeterli olabilmesi, sosyal ve psikolojik açıdan kendisini iyi hissedebilmesine katkı sağlıyoruz.

Hastaneler de ‘yaşlı dostu’ olmalı 

  • Dünyada özellikle gelişmiş ülkelerde giderek yaygınlaşan “Yaşlı Dostu Hastane”; yaşlı bireylerin fiziksel ve zihinsel sağlık gereksinimlerini karşılamak, sağlık durumlarını iyileştirmek, ailelerine ve bakım verenlere destek olmak için çalışan bir organizasyon ve hastane yapılanması olarak tanımlanıyor.
  • Yaşlılar sağlıklı bireyler olarak kendi sosyal ortamlarında bağımsız yaşamalılar. Bireylerin sağlıklı yaşlanması, hastane tedavisine gereksinim duymaması, hastanede tedavi gerekiyorsa da en kısa süreli ve en etkin tedavi ile sağlık sorunlarının çözümlenmesi gerekiyor. Bunun için de hastanelere önemli görevler düşüyor.

Tedaviler gecikiyor

Pediatri hastalarının kendi yaş grubuna uygun ortamlarda, ailesinin desteğini alarak farklı yaklaşımlarla tedavi edilmesi genel kabul görmekle birlikte, benzer yaklaşıma yaşlı bireylerin de ihtiyaç duyabileceği henüz tam olarak anlaşılmış değil.


Bu nedenle özellikle birden fazla hastalığı olan kırılgan yaşlı bireylerin tedavileri gecikiyor, hastane yatışları uzuyor veya istenmeyen sonuçlarla karşılaşılabiliyor.

  • Bir hastanenin kalitesini yaşlı hastalarına verdiği hizmetin kalitesi belirliyor ve böylece yaşlı hastalarına kaliteli bakım ve tedavi hizmeti verebilen hastane diğer yaş gruplarına verilen hizmetin kalitesini de garanti altına alıyor.

Yaşlı dostu hastanelere düşen görevler:

  • Yaşlıların hastane dışında bağımsız yaşama güçlerinin artırılması
  • Hastaneden sonra yaşlı bireylerin yaşam kalitesini artıracak düzenlemelere yardımcı olunması
  • Yaşlıların hastaneye yatışlarında ortaya çıkabilecek komplikasyonların azaltılması ve hastanenin yaşlılar için daha güvenli bir yer haline getirilmesi
  • Hastanede kalış sürelerinin azaltılması, hastaneye gereksiz yatışların önlenmesi ve hasta memnuniyetinin artırılması
  • Yaşlı dostu iş tanımlarının, standartların, performans hedeflerinin oluşturulması, risk alanlarının saptanması ve bunlara yönelik protokollerin hazırlanması
  • Hastanenin bütün çalışma alanlarında yaşlı dostu prensiplerin yerleştirilmesi

İhtiyarlığın çaresi yüzyıllardır değişmedi:

  • En az gün aşırı, keyif verici hafif bir egzersiz
  • Açlık çekmeden kısıtlı kalori almak
  • Suyun önemini bilmek
  • Sorunların göründüğü kadar kötü olmadığını düşünmek
  • Eskimiş bilgileri yenileri ile değiştirmek
  • Yeni ilgi alanları bulmak
  • Merak duygusunu canlı tutmak
  • Tekdüze yaşamamak
  • Kendinden memnun olmak
  • Hayal kurmak
  • Bir alanda diğer insanlardan farklılaşmak ve liderlik yapmak
  • Çağın teknolojilerinden ve tıp bilgisinden faydalanmak.
  • Bugünün önemini, değerini ve güzelliğini anlamak

Yaşlılık bir hastalık değil! Yaşlanmaktan korkmayın!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.