Japonya Türk lezzetlerine yoğun ilgi duydu

Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki 5 ihracatçı birliği Türk Gıda Ürünlerinin Japonya ve Güney Kore’da tanıtılması ve pazar payının arttırılması için Ekonomi Bakanlığı’nın desteklediği Turquality Projesi’nde güçlerini birleştirdi. 

Türk gıda ürünleri Japon sofralarını süsleyecek

Japonlar Türk lezzetlerine hayran kaldı. Gıda ihtiyacının büyük bölümünü ithalat yoluyla karşılayan Japonya’nın 60 milyar dolarlık ithalat pastasından daha fazla pay almak isteyen Ege İhracatçı Birlikleri, Japonya’daki Foodex Gıda Fuarı ile eş zamanlı olarak Türkiye’nin Japonya Büyükelçiliği’nde düzenlediği resepsiyon ile Japonlara Türk lezzetlerini Japon usulü sundu.

Turquality Projesi’nin ikinci yılı kapsamında, Ege İhracatçı Birlikleri Türkiye’nin Japonya Büyükelçiliği rezidansında Türkiye’nin Japonya Büyükelçisi Ahmet Bülent Meriç’in evsahipliğinde resepsiyon düzenledi.


Resepsiyonda ünlü Japon Şef Masayuki Okuda ve ünlü Türk Şef İbrahim Önen,Japon kamu temsilcileri, ithalatçı firmalar, basın mensupları, blogerlar ve aynı tarihlerde Japonya’da düzenlenen Foodex Gıda Fuarı’na katılan Türk firmalarının yetkililerinden oluşan 220 kişilik heyete Türk gıda ürünlerini Japon damak tadına uygun menülerle sundular.

Japonya Türk gıda ihracatçılarının hedef pazarı

Resepsiyonda konuşan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Vekili Nurettin Tarakçıoğlu, Japonya’nın 130 milyon nüfuslu, besinsel değeri yüksek, kaliteli gıda ürünleri tüketim alışkanlığına sahip bir ülke olduğunu ve Türk gıda sektörü için en önemli hedef pazarlardan bir tanesi olduğunu kaydetti.

Turquality Projesi etkinliğini, Japonya’da düzenlenen ve Uzakdoğu’nun en büyük gıda fuarı Foodex Fuarı ile eş zamanlı yaptıklarını anlatan Tarakçıoğlu, “Japonya ile Türkiye mesafe olarak uzak iki ülke ancak, gerek tarihi geçmişimiz, gerekse benzer kültürel ve geleneksel yanlarımız nedeni ile kendimizi çok yakın hissettiğimiz önemli bir ülke.

Japonya’da Turquality Projemiz ile ilgili üçüncü tanıtım organizasyonumuzu gerçekleştiriyoruz; Temennimiz düzenlediğimiz bu organizasyonlar sayesinde mevcut ticari potansiyelimizin, her iki ülke açısından verimli ve sürdürülebilir bir şekilde gelişerek devam etmesi.

Türkiye, 60 milyar dolara yakın üretim hacmiyle Avrupa’nın en büyük, dünyanın 7’nci büyük gıda üreticisi. Ülkemizin tarım ve gıda ürünleri ihracatının yaklaşık yüzde 20’si bizim de geldiğimiz güzel şehrimiz İzmir’den gerçekleşiyor. Bölgemiz Ege’de yetiştirilen üzüm, incir, pamuk, kuru meyve, zeytinyağı, hububat, yaş meyve, aromatik bitkiler ve tütün dünyanın en iyileri arasında yer alıyor.

Ayrıca, kayısı, greyfurt, limon, turşu, kuru domates, buğday, bulgur gibi Japonya’nın ilgisini çekeceğine inandığımız ürünlerde de bölgemiz nitelikli üretim gerçekleştiriyor” dedi.

“Biliyoruz ki Japonya, tarıma elverişli topraklarının yetersizliği yüzünden dünyanın en büyük gıda ithalatçılarından” şeklinde konuşan Tarakçıoğlu şöyle devam etti:


“Ama biz toplamda 1 trilyon dolara yakın ithalatı olan Japonya pazarında çok küçük bir payla temsil ediliyoruz. İki ülkenin uzaklığı lojistik bir sorun olarak görünse de, bizler iki dost ülkenin bu dezavantajlı durumu yenecek işbirliği olanaklarını geliştireceğine inanıyoruz. 2016 yılında Türkiye’den Japonya’ya yapılan gıda ürünleri ihracatı yüzde 8’lik artışla 148,5 milyon dolardan 160 milyon dolara yükseldi. Japonya’nın gıda ithalatından ilk aşamada en azından 1 milyar dolarlık pay almayı hedefliyoruz.”

“Discover Turkish Food” isimli web sitesinde yemek tarifleri Japonya sunuluyor

Turquality Projesi kapsamında “Discover Turkish Food” isimli bir web sitesini hayata geçirdikleri bilgisini de paylaşan Tarakçıoğlu, Japonların bu sitede, Türk Gıda ürünleriyle hazırlanmış birbirinden lezzetli yemek tariflerini Japonca keşfedebilecekleri müjdesini verdi.

Büyükelçi Meriç “Türk mutfağı Türk kültürünün aynası”

Ege İhracatçı Birlikleri’nin Turquality Projesi kapsamında Japonya’daki resepsiyonuna evsahipliği yapan Türkiye’nin Japonya Büyükelçisi Ahmet Bülent Meriç, Türk ve Ege mutfağını ve gıda ürünlerini tanıtmak için bir araya geldiklerini kaydetti.

Meriç, “Mutfak kültürü bir ülkenin kültürünü temsil eder. Türk mutfağı da bizim kültürümüzü ayna gibi yansıtmaktadır. Türk mutfağını tek kelimeyle ifade etmek gerekirse Avrupa ve asya mutfağını bir araya getiren güzel bir karışım. Bu resepsiyonun hem Türk, hem Japon mutfağının bir birini tanımasına vesile olacağını düşünüyorum. Hepimiz biliyoruz ki şu an burada bulunan lezzetli yemeklerle aramızda duran tek engel bu konuşma. O yüzden fazla uzatmayı düşünmüyorum. Afiyet olsun” diye konuştu.

Japon yatırımcılara Türkiye’de yatırım yapın daveti

Ekonomi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Tarık Sönmez ise, Türkiye ve Japonya’nın iki dost ve birbirleri için önemli ülkeler olduğunu, ancak karşılıklı ticaretin arzu edilenin çok gerisinde olduğunu ifade etti.

Sönmez, Bunu arttırmak için her iki taraf da çok çalışmalı. Özellikle Japon firmalarını Türkiye’de yatırıma davet ediyoruz. Son dönemde yürürlüğe giren yatırım teşviklerinin de katkısıyla ülkemiz yatırım ortamı açısından en gelişmiş ülkeler düzeyinde dedi.

Ege İhracatçı Birlikleri’nin Turquality Projesi kapsamında Japonya’daki resepsiyonuna Türkiye’nin Japonya Büyükelçisi Ahmet Bülent Meriç, Ekonomi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Tarık Sönmez, Türkiye’nin Tokyo Ticaret Müşaviri Süleyman Mete Özbalaban,

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcıları Nurettin Tarakçıoğlu ve Emre Kızılgüneşler, Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Halil Şahin, Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Moiz Hemsi,


Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Emre Uygun’un aralarında bulunduğu, Japon kamu temsilcileri, ithalatçı firmalar, basın mensupları, blogerlar ve aynı tarihlerde Japonya’da düzenlenen Foodex Gıda Fuarı’na katılan Türk firmalarının yetkililerinden oluşan 220 kişilik heyet katılırken, ünlü Japon Şef Masayuki Okuda ve ünlü Türk Şef İbrahim Önen, Ege İhracatçı Birlikleri Şube Müdürleri Serap Ünal ve Barış Öztürk, Şef Özlem Gökkan, Uzman Yardımcısı Tümay Çetiner ve Memur Gözde Sıdal Küçük görevli olarak yer aldı.

Almanya ‘Türk’ ihracatçısının en büyük partneri


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.