Şubat 2017: 30 kadın öldürüldü. 14 çocuk istismara uğradı. 19 kadına cinsel şiddet uygulandı. Ocak 2017: 37 kadın öldürüldü. 34 çocuk istismara uğradı. 14 kadına cinsel şiddet uygulandı. Mühimdir bizde kadın!
Yukarıdaki sayılar “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformunun” açıklamış olduğu sayılar. Hepi topu 1 ay! 1 ayda yitip giden hayatlar! Aşağıda ki rakamlar ise son 6 yıla ait:
Kadınlar vardır!
Durumun farkında mısınız?
Her geçen gün biraz daha ölüyoruz! Peki ne uğruna? Kimi zaman tek sebep istenilen yemeğin masada olmaması, kimi zaman sesin çok çıkması, kimi zaman o bitmek bilmeyen muazzam erkeklik gururu, kimi zaman töre kimi zaman namus. Malumunuz bu topraklarda din de töre de sadece kadın için vardır! Kadının günahı olur, kadının edebi olur, kadının yasağı olur lakin erkek hürdür ve kadına tüm bunları hatırlatmakla mükelleftir.
Şimdi bugün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü! Mühimdir bizde kadın!
Çıkın bakın etrafınıza ticari zeka der ki; bugün çiçek al kadına, hediye al! Peki asıl olan bu kadar sığ mıdır? Kadınlar günü; tarihte öyle, gülelim, eğlenelim hadi bugün kadınlarımızı şımartalım diyerek mi çıkmıştır ortaya?
1857 de tam da bugün 40.000 dokuma işçisi eşitlik, hak, adalet demiştir ve greve gitmiştir. Polisin işçilere saldırması ve kadınların kendilerini fabrikaya kilitlemesi bir de üstüne yangın çıkması sonucu 120 kadın ölmüştür. Ölen kadınların anısına bir nevi baharda olan bu olay 8 Mart’ta tüm dünyada “Dünya Emekçi Kadın Günü” olarak anılır.
Emek veren kadınlardan bahsedilir, yükselen, dik duran kadınlardan dem vurulur. Gönül isterdi ki biz de aynı şeylerden bahsedelim. Kadının sosyal yaşamda ne kadar etkin olduğundan, bağımsızlığından, eşitlikten bahsedelim. Lakin bizde buz dağının görünen kısmı hiç de öyle değil.
Çocuk gelinler, başlık parası: Mühimdir bizde kadın!
Çalışma hayatının içerisindeki kadına gelemeden bile durum oldukça içler acısı. Bugün yani 2017 yılında hala çocuk gelinlerden, başlık parasına satılan kadınlardan bahsedebiliyoruz. Daha yakın zaman da genç yaşta hamilelikten ötürü ölen bir kız çocuğu var.
Her gün haberlerde mütemadiyen ya bir kadın cinayeti ya tecavüz ya cinsel istismar haberi. Erkeği; iyi hal, muazzam erkeklik gururu yada boynunda ki bir bağ kurtarabilirken kadını ne kurtarır? Tam da tahmin edildiği üzere hiç bir şey! Kadını kurtaran hiç bir şey yoktur!
Mühimdir bizde kadın: Aksine toplum hep kadını suçlar, hatta çoğu zaman adalet de!
Bizim ülkemize özel namuslu saat kavramı vardır mesela! Bir kadın tacize, tecavüze uğradığında ilk olarak dile getirilen “O saatte orada ne işi var?” sorusudur.
Sonra bu ülkede ahlak ölçer kıyafetler vardır: Etek boyunuzdan, yaka açıklığınıza, giydiğiniz ayakkabının topuk boyuna varana kadar hepsinin bir ismi ve sizin de ahlak ölçütünüz vardır. İşsizlik, zamlar, ekonomi, terör hepsi dört bir yandan vursa da milletin meclisi bile sizin attığınız kahkahayla ilgilenebilir.
Mühimdir bizde kadın. Ondan düşürmeyiz dilimizden(!) Yeri gelir anasının dizinden tahrik olanlar kendi ahlakını geçirmezde gözden, kadına “Edep yahu” der. Kaç yaşında evleneceğinize, kaç çocuk doğuracağınıza, hamileyken nasıl gezmeniz gerektiğine varana kadar hepsi erkekler tarafından uzun uzun tartışılır. Yetmez sürdüğünüz rujdan siyaset yorumu yapılır.
Mühimdir bizde kadın: Bayan derler, kız derler ama “kadın” yasak kelime
Anlayacağınız zordur bu ülkede kadın olmak! “KADIN” bile dedirtmezler insana. Ayıplarlar; bayan derler, kız derler ama kadın o yasak kelime. Bir de tam tersi olan vardır. Bekaretine göre ya kız olursun ya kadın! Erkek? O hep erkektir! Kadın, elinin kiridir(!)
Toplum sever ikisini de kadını yaftalamayı da erkeğin küçük kaçamaklarını(!) anmayı da. Hatta bu en başından başlar. Oğlan bebek doğar çıplak fotoğrafları çekilir, kız sarıp sarmalanır. Oğlan büyür “Göster amcalara pipini”, esprileri yapılır. Kızın aynı anda örtülür bacakları! Erkeğin sevgilisi olur; “aslan” olur, kızın olur; “namussuz” olur.
Mühimdir bizde kadın: Zordur bu topraklarda kadın olmak
Dedik ya zordur bu topraklarda kadın olmak lakin zor diye boyun eğilir mi? Kader diyerek, fıtrat diyerek susulur mu? Kendi hayatın bir başka ele teslim edilir mi? Tabi ki HAYIR!
Çünkü kadın her şeye rağmen bilirse eğer içindeki gücü biat etmez. Eğer saplarsa tırnaklarını hayatına işte o vakit eşitlik gelir, özgürlük gelir! İşte o vakit kadın kimliğini bulur, adını bulur! Baş kaldırır, kalkan ele, vurulan prangaya! Alt üst eder namus uğruna işlenen cinayetleri! O vakit kadın namusun erkeğin tekelinde olmadığını bilir!
İşte o gün geldiğinde biz; “Eskiden bu ülkede cahil tecavüze uğrayan,tacize uğrayan, ölen kadınlar vardı.” deriz. 8 Mart’ta sadece geçmiş kötü günleri anarız ve uzun uzadıya kadının başarılarından bahsederiz. Seçim bizim ya susar biat ederiz ya geçirip tırnaklarımızı hayata meydan okuruz!
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günümüz kutlu olsun!
