Türkiye, İngilizce kullanma becerisinde 72 ülke arasında maalesef 51’inci sırada. Avrupa sıralamasında ise 26 ülke içinde ne yazık ki sondan ikinciyiz.
Halbuki İngilizce öğrenmek için kurslara ciddi miktarlarda para ve zaman harcıyoruz. Peki neden İngilizce konuşamıyoruz? İstanbul Bilgi Üniversitesi Bilgi Eğitim bünyesindeki Konuşma Kulübü Kurucusu Volkan Yaşa’ya göre; burada en büyük yanlış, dil bilgisine odaklanmak.
Oysa kelimeyi öğrenmek ve kullanımını deneyimlemek, kişiye cümle kurma alışkanlığı ve konuşma pratiği sağlamanın en etkili yolu.
Yabancı dil sıralamasında sonlardayız
Yapılan araştırmalar gösteriyor ki İngilizceyi kullanma becerisinde Türkiye, 72 ülke arasında maalesef 51’inci sırayla en düşük kabiliyete sahip ülkeler arasında. Avrupa sıralamasında ise 26 ülke içinde sondan ikinciyiz.
Bu sonuç gösteriyor ki ülkemizde İngilizce bilmek ve konuşmak neredeyse ayrıcalık haline gelmiş durumda. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin yaşam boyu eğitim merkezi Bilgi Eğitim bünyesinde faaliyet gösteren Konuşma Kulübü’nün Kurucusu Volkan Yaşa’ya göre; burada en büyük yanlış dil bilgisine odaklanmak.
Ülkemizde dil eğitimi veren kurumların neredeyse tümünün birbirinin aynısı olduğunu söyleyen Volkan Yaşa, “Birey öğrenme sürecinde dil bilgisini temel alıyor. Eğitime başladığı günden bitirdiği güne kadar sürekli dil bilgisi kurallarını anlamaya çalışan fakat bunu pratiğe dökemeyen öğrenciler bu yüzden eğitimlerini tamamladıklarında dilbilgisine sahip fakat İngilizce konuşamaz halde oluyorlar” dedi.
Yüzde 40’ı ‘biliyor’ ama konuşamıyor
Konuşma Kulübü’nün düzenlediği seviye belirleme sınavına, 1 yılda 5000 kişinin katıldığını belirten Vokan Yaşa, “Sınava katılan kişilerin yüzde 23’ü İngilizce dil bilgisi A1 yani giriş seviyesinde, yüzde 68’i B1 yani orta seviye dil bilgisine ve yüzde 10’u ise C1 yani ileri seviye dil bilgisine hakimdi. Sınavımıza katılan kişilerin yüzde 40’ı daha önce İngilizce dil eğitimi aldığını beyan ediyordu. Çıkan tablo daha da acı hale geldi, orta seviye İngilizce dil bilgisine sahip kişilerin hiçbiri o seviyede İngilizce konuşamıyordu. Bu durum çok büyük bir zaman ve para kaybının ve dolayısıyla da İngilizcede neden bu kadar geri kaldığımızın bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor” ifadelerini kullandı.
Günlük hayattan konular
Bilgi Eğitim işbirliğiyle İngilizce konuşturmaya odaklı eğitim programı düzenlediklerinin bilgisini veren Volkan Yaşa, neredeyse özgüven sorunu haline gelmiş yabancı dil sorununu çözmeye odaklandıklarını vurguladı. Volkan Yaşa şunları söyledi: “Dersler, İngilizce öğrenme ve akıcı konuşma konusunda CEFR (Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve Programı) kriterlerini referans alan müfredatıyla katılımcılarına günlük hayatta sorunsuz konuşabilmeye imkan sunuyor. Kişinin kendisini sözlü ve yazılı ifade edebileceği günlük hayatın içinde geçen farklı konuların işlendiği programda; A1 – A2 başlangıç seviyesi, B1- B2 orta seviye ve C1 – C2 ileri seviyeleri olmak üzere 6 kur uygulanıyor.”
Yanlış konuşmaktan korkmadan
Volkan Yaşa, Konuşma Kulübü’nde kişinin deneyimleyerek öğrenme imkanı bulduğunu belirterek şöyle konuştu: “Anadilimizi konuşmaya başladığımızda dil bilgisi kurallarını bilmiyorduk ve çevremizle iletişim kurabiliyorduk. Dil bilgisi kuralları ilkokul 4’üncü sınıf itibariyle verilmeye başlanıyor, halbuki o zamana kadar çocuk çevresiyle iletişim kurabiliyor. Konuşma Kulübü’ne gelen öğrenciler, dil bilgisi öğrenmeye başlamadan evvel kelime öğreniyorlar, bu kelimeleri cümle içinde kullanmayı öğreniyorlar ve cümle içinde kullandıkça hata yapıyorlar ve öğretmenleri hatalarını düzeltiyor, böylece dil bilgisi kurallarını da sıkıcı dersler halinde değil İngilizce konuşurken kendiliğinden öğreniyorlar. Bireyler yanlış konuşmaktan korkmadan cümle kurmaya başlıyorlar ve kursun sonuna gelindiğinde hangi seviyede eğitim alıyorsa o seviyede kendini ifade edebileceğinden emin olarak sertifikalarını alıyorlar.”