İngiliz Times gazetesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu yaz mültecileri Avrupa’ya gitmeleri için serbest bırakabileceğini iddia ederek, “Bu yaz bir kaosa hazır olun!” diye yazdı.
Gazetedeki yorumda, “Türk Cumhurbaşkanı, göçmenlerin Avrupa’ya girmesine izin vermek için tüm gerekçelere sahip. Çünkü onu hakir gördük” denildi.
İngiliz Times gazetesi editör ve yazarlarından Roger Boyes, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AB’yi bu yaz, “göçmenleri serbest bırakmasıyla oluşacak bir kaosla tehdit ettiğini” öne sürdü. Boyes, “Türk Cumhurbaşkanı, göçmenlerin Avrupa’ya girmesine izin vermek için tüm gerekçelere sahip. Çünkü onu hakir gördük” diye de ekledi.
BBC Türkçe’nin haberine göre Boyes, Batı ile Türkiye’nin arasındaki ilişkinin bugünkü noktaya gelmesinde, AB’ye üyelik konusunda Türkiye’yi yanıltan Batı’nın büyük payı olduğunu yazdı. Gazetenin yorum sayfasında yayımlanan yazı “Erdoğan, AB için bir kaos yazı tehdidinde bulunuyor” başlığını taşıyor.
Yazının başında geçtiğimiz günlerde vizyona giren ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hayatını anlatan ‘Reis’ filmine değiniliyor. Boyes bu filmin “basit bir propaganda” olabileceğini ancak en azından Erdoğan’a bir dönem Batı tarafından neden değer verildiğini hatırlattığını savunuyor.
Boyes, “O (Erdoğan) bir çağdaşlaştırıcıydı. İslam ve Kemalist laiklik arasında denge sağlamak isteyen biriydi. Erdoğan’ın bu dengeye vardığından o kadar emindik ki onun siyasi İslam anlayışını, Arap Baharı’nın isyancıları için cazip bir yön olarak gösterdik. Bu şimdi ortadan kayboldu ve en önemi soru ise şu: Türkiye’yi kim kaybetti?” diyor.
“Biz Türkiye’yi hiçbir zaman kulüpte (AB) istemedik”
Boyes yazısında bu konuda Batı’ya eleştiri yöneltiyor. Türkiye’nin 1963 yılında Avrupa Ekonomik Topluluğu ile ortaklık anlaşması imzaladığını, 1999’da da AB’ye aday üye olduğunu hatırlatan Boyes, Erdoğan’ın da 2003’te başbakan olduğunda, Türkiye’yi AB’ye sokacak kişi olarak görüldüğünü belirtiyor:
“İdam cezasını kaldırmayı, bağımsız bir yargıya doğru yönelmeyi ve Kürtlerin haklarını korumayı kabul etmişti. Hâl böyle iken biz ise hiçbir zaman Türkiye’yi kulüpte istemedik. Türkiye’nin büyüyen nüfusu, Müslüman kimliği ve çatışmalara sahne olan yerlere yakınlığı bunu zor bir teklif haline getirdi.”
Yazara göre, “2004’te Madrid, 2005’te Londra’da gerçekleştirilen terör saldırılarından sonra AB’deki merkez sağ partiler Hıristiyan kimliklerini hatırladı ve Erdoğan’a ‘kötü haberi’ aktarmakta başarısız oldu”.
Boyes bunun yerine Erdoğan’a imtiyazlı ortaklık gibi sözlerle gelindiğini, “Türklerin de bununla, her zaman olduğu gibi Avrupa’nın ötekisi olmaya devam edeceklerini anladıklarını” belirtiyor.
Yazara göre, “AB göçmen sorunuyla ilgili Erdoğan’a bağımlı oldukça bu ötekiliğin yarattığı rahatsızlık da buna paralel olarak artıyor”. Boyes yazının sonunda, Erdoğan’ın bu yaz mültecileri Avrupa’ya gitmeleri için serbest bırakabileceğini belirtiyor ve “bu yaz bir kaosa hazır olun” diye yazıyor.