1938 referandumu propaganda posteri: Büyük Almanya için 10 Nisan’da “Evet”… Faşizm en büyük halk düşmanlığıdır. Lakin buna rağmen halka ihtiyaç duyar. Halksız bir faşizm mümkün değildir.
1938 Almanya Referandumu, Faşizm ve halk üzerine
Halksız bir faşizm gerçekleşemeyeceği gibi yaşaması ve sürdürülebilir olması da olası değildir.
Bu durum, yani tipik bir halk düşmanlığı olan faşizmin halka ihtiyaç duyması ve duyacak olması ironik / çelişkili bir durum gibi görünse de öyle değildir.
Tam tersine faşizmin gerekliliğin değil ama olabilir oluşunun ve olabilirliğinin doğasıdır.
En büyük kötülüğü, en büyük zararı yanındakine, yakınındakine yapıyor olmanın, buna karşın bu kötülüğü ve zararı verebilecek boyutlarda güçlü olmak için ona ihtiyaç duyuyor olmanın esasen anlaşılmayacak bir yanı yoktur. Çünkü en başından beri güçlülük denilen şeyi “tahakküm kurmak” ile ilgili görenlerin bunu ormanda yaşayan en güçlü hayvanın sağladığı gibi sağlayamayacaklarını fark etmiş olmalarının üzerinden yüz binlerce yıl geçmiştir. İnsanoğlu ortaklık ederek, ortakları sayesinde büyüyerek ortaklarını kullanmayı keşfetmesini öğrendiğinde daha sanayi devrimi ve endüstrileşmeye on binlerce yıl vardı.
Faşizmin evrimleşmesi
Faşizmin evrimleşmesi ve asıl karakterini kazanması ve bugünkü durumunu genetiğini oluşturması esasen tarım toplumu ve mülkiyet ilişkilerinin bir sonucudur.
Son yüzyıllarda ve günümüzde Faşizm bunu nasıl yapar peki? Yani halka ihtiyaç duyarak, halk düşmanlığını nasıl başarır?
Halk için halk adına onu sihirli bir şekilde etkileyecek ve kavrayacak bir şeyler ile yapar.
Ağırlıklı olarak ırkçılığı / etnisiteyi / milliyetçiliği, dinciliği / mezhepçiliği yani rekabete, düşman yaratmaya karşı bütünleşme ve saldırganlaşma gerekçeleri ve motivasyonu oluşturmada en güçlü, en kolay araçları kullanarak kitlesel bir taraftarlık yaratarak yapar.
Bunun için yaratılan kitleselliğin yani halkın kendi içinde bir sorgulamaya girişmesine izin verilmez. Bu verilmeme hali düşmanlığı sürekli diri tutmakla mümkündür. Bu da mağduriyet görüntüleri ve daha çok da intikam duyguları oluşturularak yapılır. Bunun için bir rakip hatta rakipler yaratmak, rakip denilenleri de dış, öteki karşıt kategorilerini aşacak biçimde “düşman” çizgisine çekerek böyle bir algı yaratmak oligarşik rejim yaklaşımların ve gerçekliklerinin faşizm yöntemini içindeki tipik teknik göstergelerdir.
1938 Almanya referandumu
Örneğin Almanya’daki 1938 seçim / referandum afişlerinden birisine bakınız, “Güçlü Almanya için Evet” den kasıt, aç ve yoksul Alman halkı değildir elbette ama “Dokunulamaz / Ulaşılamaz Führer” için “güçlü Almanya” yeterince kullanışlı bir araç, kullanışlı bir bütünleşme argümanı ve kullanışlı bir düşman yaratma yöntemi olmamış mıdır?
“Hitler 1938 Nisan’ında yapılan plebisitte %99’luk bir “evet” oyunu yakalamıştı. Plebisitin konusu Avusturya ile birleşmek ve Hitler’in o zamana kadarki eylemlerine ilişkin kişisel bir güvenoyu almaktı. Bu iki meselenin bir araya getirilmesi suları o kadar bulandırmıştı ki birliğe karşı çıkanlar aynı zamanda Hitler’e de karşı çıkmış olacaklar ve böylelikle vatana ihanet yasasının hükmü altına gireceklerdi. Seçimler sırasında kahverengi gömleklilerden oluşan çeteler düzenli aralıklarla her sokakta turluyor, insanları evlerinden zorla çıkararak oy verme yerlerine doğru yönlendiriyordu. Hastalar ve yatalaklar evlerine kadar gelen gezici oy sandıklarıyla oylarını kullandı. Oy vermeyi reddeden ya da “hayır” oyu vermekle tehdit edenler dövüldü, boyunlarına “ben halka ihanet etmiş bir hainim” yazılı kartonlar asılarak sokaklarda dolaştırıldı, meyhanelerin önüne sürüklenip kendilerine bağırılması ve üzerlerine tükürülmesi sağlandı. Akıl hastanelerine yatırıldılar. Pek çok yerde, rejimin bilindik muhalifleri önceden tutuklandı ve seçim günü geçinceye kadar gözaltında tutuldular. Diğer yerlerde, bu insanlara özel olarak işaretlenmiş oy pusulaları verildi. Tüm bu önlemlere rağmen, sayım sırasında kayda değer sayıda geçersiz oy pusulası ya da “hayır” çıkarsa bunlar yok sayıldı” (http: / / gezite.org / hitler-secim-referandum / ).
Nereden çıktı şimdi bu 1938 Almanya referandumu?
Nereden çıktı şimdi bu 1938 Almanya referandumu diye düşünenler için “beterin de beteri var” diye cevap vermek mümkün belki.. Burada mesele bir Türkiye kıyaslaması ve benzetmesi falan değildir. Faşizmin nasıl olup da halkla birlikte, halka karşı olabileceğine ilişkin tarihi örnek sunmaktır.
Biliyoruz ki biz 1980 darbesinde dahi bu kadar kötüye ulaşamamış ya da bu kadar kötüyü yaşamamıştık. Öyle değil mi? Benzerlikler ya da çağrışımlar ise hep vardır ve hep olacaktır.