İlahiyatçı, Yazar İhsan Eliaçık yaptığı konuşmada, “İslam’ın 5 şartı, imanın 6 şartı diye bir şey yok. Bunlar uydurmadır” dedi.
“İslam’ın 5 şartı diye bir şey yok”
İhsan Eliaçık şöyle konuştu: “Kuran’da İslam’ın şartları şunlardır diye bir şey yoktur. İslam’ın 5 şartı, imanın 6 şartı diye bir şey yok. Bunlar uydurmadır. Şart ne demektir? Bir Müslüman bunları asla yapamaz demektir. Bunu nereden anlayacağız? Kuran’ı Kerim’e bakacağız. Kendisine yapıldığı taktirde ceza öngörülen şeyler. Dört şey. Bu dört şey de insan hakları ile ilgilidir. İbadetlerle ilgili değildir. Namaz kılmamanın, oruç tutmamanın, hacca gitmemenin herhangi bir cezası yoktur. Hatta Kuran’da içki içmeyin der, ama içki içildiği taktirde cezası yoktur.
Kuran’a göre şu dört şeyin cezası vardır:
- Öldürmek
- Çalmak
- İftira atmak
- Zina etmek
Bu dört şey de insan haklarıyla ilgilidir. Öldürmek yaşam hakkıyla ilgilidir. Çalmak emeğin hakkını korumakla ilgilidir. İftira atmak kişinin şeref ve onurunu korumakla ilgilidir. Zina etmek de eş hakkıyla ilgilidir. Bunların hepsi de insan haklarıyla ilgili.
Din özellikle de İslam denince doğruluk, dürüstlük, ahlak, adalet, yalan söylememek, adam öldürmemek, emeği çalmamak, kul hakkı yememek, alın teriyle geçinmek akla gelmeli. Niye din deyince bunlar akla gelmiyor da, hemen namaz, oruç, hac akla geliyor? Ben bunların hiçbiri Kuran’da yok demiyorum. Vardır. Ama şu anki dindarların abarttığı kadar birinci sırada değildir. Birinci sırada olması gereken diğerleri olmalıdır.
Dinin yapılması gereken ilk 15 tane emri derseniz, ilk 9 sırada o Musa’ya verilen ayetler gelir. İslam’ın 5 şartı falan diye bir şey yok. Kolaylık olsun diye alimler tarafından sıralanmış. Beş şart, otuz iki farz var, elli iki farz var falan… Doğru olmak, dürüst olmak, haksızlığa itiraz etmek, kul hakkı yememek, yalan söylememek, faiz yememek, zina işlememek… İşte bunlar da İslam’ın şartı. İslam şartı denildiği zaman bunları da sıralayabilirsiniz.
“Namaz kılmamanın, oruç tutmamanın cezası yoktur”
Bu getirdiğimiz tanım çerçevesinde anlaşılması lazım. Kuran’da din ve ibadet, şu anda piyasada yaygın olan şekliyle kullanılmıyor. Din yaşam biçimi olarak kullanılıyor. İbadet de hayatın içinde yaptığımız iyi işler anlamında kullanılıyor. Bunlara bir de ek olarak nüsuk ya da menasik diye bir kavram var. Biz ibadet ile nüsuku birbirinden ayırıyoruz. Bu ayrım ne dini çevrelerce, ne ilahiyatça ne de diyanetçe hiçbir yerde yapılmıyor. İkisi birbirine karıştırılarak anlatılıyor. Nüsuk tekrar edilen hareketler demek. Batı dillerinde buna aşağı yukarı ritüel deniliyor. Klasik fıkıhta hacta yapılan işlere genellikle menasik deniliyor. Fakat İslam’daki ritüellerin tamamı hacda zaten yerine getiriliyor.
Dolayısıyla Kuran’da kullanıldığı yerleri de araştırdım. Sekiz yerde nüsuk kelimesi kullanılıyor. 278 yerde de ibadet kelimesi kullanılıyor. Nüsuk kelimesinin kullanıldığı yerlerde Namaz, oruç, hac, kurban gibi ifadeler geçiyor. Ama ibadet kelimesinin kullanıldığı 278 yerde namaz, oruç, hac, kurban geçmiyor. Mesela hahamlar ve rahiplere ibadet etmek, Peygamberlere ibadet etmek, şeytana ibadet etmek, tağuta ibadet etmek gibi kavramlarda kullanılıyor. Kullanılan yerler oldukça farklıdır. Din, ibadet ve nüsuk ayrımından yola çıkarak, Kuran’da geçen namaz, oruç, hac, başörtüsü gibi hükümler ibadet olmuyor bu tanıma göre. Bunlar nüsuk oluyor.
İhsan Eliaçık: “Başörtüsü takmayana ceza yoktur”
Yani Müslümanların yerine getirmesi gereken bir takım ritüeller oluyor. Evet hepsi teferruattır. Dinin aslı o 9 kuralda ortaya çıkıyor. Onların hepsi de insan hakları ve insanların birbirlerine karşı davranışlarıyla ilgili konular. Diğerleri ise kişinin Allah ile arasındaki bir şeydir. Nüsukların hiçbirinin cezası yoktur. Kuran baştan sonra Allah’ın emridir. Evet bunlar da Allah’ın emridir ama İslam’ın şiarı değildir. Namaz kılmayana ceza yoktur. Oruç tutmayana ceza yoktur. Hacca gitmeyene ceza yoktur. Başörtüsü takmayana ceza yoktur. Bunların cezası da yoktur, kazası da yoktur. Şahsidir, özeldir ve gönüllüdür.”