ÖTV Kanunu’nun (IV) Sayılı Liste’sinde yer alan ve ağırlıklı beyaz eşya ürünleri için sıfır ÖTV uygulanması kararlaştırıldı.
KPMG Türkiye Vergi Bölümü Şirket Ortağı Emrah Akın, 3 Şubat-30 Nisan 2017 arasında uygulanması kararlaştırılan beyaz eşyada ÖTV ve mobilyada KDV indiriminin sonuçlarını değerlendirdi.
İndirimin iç piyasada canlanma yarattığını belirten Akın, süre uzatımının önemli mali ve makroekonomik sonuçları olabileceğini kaydetti, “Ancak üzerinden ÖTV alınan (IV) sayılı listenin de tartışmaya açılması gerekiyor” dedi.
Emrah Akın, 30 Nisan’dan itibaren Eylül sonuna kadar uzatılması kararlaştırılan ÖTV ve KDV indiriminin iki aylık sonuçlarını değerlendirdi. İndirimin henüz bütçeye tam yansımadığını vurgulayan Emrah Akın, süre uzatımı sayesinde yıl bazında etkili sonuçların görülebileceğini söyledi. Akın’ın dikkat çektiği başlıklar şöyle:
30 Nisan’a kadar uygulanmak üzere büro, mutfak, yatak odası vb. mobilyaların tesliminde KDV oranı yüzde 8’e düşürüldü.
Vergi gelirlerinin dörtte biri ÖTV’den
2016’da en çok vergi geliri 120,4 milyar TL ile ÖTV’den geldi. Yani 2016’da vergi gelirlerinin yüzde 26’dan fazlası tek başına ÖTV’den… Beyaz eşyaların da içinde yer aldığı ÖTV (IV) Sayılı Liste’den 2016’da tahsil edilen ÖTV ise 4,7 milyar TL. 2017 bütçesinde bu kalemden yüzde 13 civarında artışla 5,3 milyar TL ÖTV vergi geliri bekleniyor.
Amaç beyaz eşyada talebi öne çekmek
ÖTV oranındaki düşüşte beyaz eşya talebini ‘öne çekme’ amacının ağır bastığı görülüyor. Yani, ÖTV indirimiyle talebin bir miktar artacağını öngörsek bile bu eşyaların 2017 veya 2018’de olası toplam talebinde dramatik bir artış beklememek gerek.
Kısaca vergi indirimi yönünde atılan adımlar ve sonraki yıllara ilişkin talebin bir miktar 2017’ye yönelmesiyle birlikte, bu yıl bu indirimler nedeniyle bütçede kayda değer bir sıkıntı görme ihtimalimiz oldukça zayıf denilebilir.
Uygulamanın sonuçları açısından bakarsak, bir süredir iç talepte bir durgunluğun göze çarptığı söylenebilir. Bu adımlar da iç talepteki bu durgunluğu hedef alıyor. Sektör örgütlerinin açıklamalarından, ÖTV indiriminin beyaz eşya piyasasında ciddi hareketlenmeye yol açtığını görüyoruz.
Bu noktada, 2016 sonunda ciddi bir ÖTV rejimi değişikliği ile karşı karşıya kalan “otomotiv sektörünün” de önümüzdeki aylarda sıkıntıya girebileceğini ve hatta sektörde talebi canlandıracak “hurda teşviki” gibi önlemlerin de artık tartışılması gerektiğini de belirtmek gerekir. Bu noktada hurda teşviki, beyaz eşya ve mobilyada atılan adımlara benzer bir etkiyi otomotiv için yaratabilir.
İndirim sürecek
Beyaz eşya ve mobilyada ÖTV ve KDV indiriminin, iç talebin, kısa ve orta vadeli olarak arttırılması bağlamında etkili olduğunu söyleyebiliriz. Ancak toplam talepte artış yaratamadığınız sürece alınan önlemlerin etkisinin uzun vadeli olması da zorlaşıyor.
Nisan sonuna kadar uygulanması öngörülen vergi indirimlerinin, sürelerinin uzatılması bu yıl için çok değerli mali ve makroekonomik katkılar yaratacaktır; ancak bu noktada ÖTV’deki IV Sayılı Liste’yi de tartışmaya açmak gerek.
Listeyi tartışmak gerek
Dayanıklı Tüketim ve Diğer Mallar başlığı altındaki IV Sayılı Liste’yi birbirinden çok farklı ürünlerin yer aldığı bir “torba liste” olarak tanımlayabiliriz. Havyar, hayvan derisi, manikür/pedikür aleti, cep telefonu, tabanca, avize, kıymetli taşlardan yapılmış takı ve beyaz eşyalar gibi çok çeşitli ürün bu listeye göre vergileniyor.
ÖTV’nin temelde bir “tüketim kontrolü” vergisi olduğu düşünülürse bu ürünler aslında “lüks” tanımına girdikleri için vergilendirilmiş oluyorlar.
Buzdolabı, çamaşır yıkama/kurutma makinesi, fırın, bulaşık makinesi, su ısıtıcı, ütü, klima gibi toplumun kalkınma ölçüsünü belirleyen ürünlerden ÖTV almak, ÖTV’nin genel felsefesi ile çelişiyor.
Hızlı tüketim ürünleri konusunda durum daha da dramatik hale geliyor. Mevcut durumda, deodorantlar, tıraş köpükleri, tıraş öncesi ve sonrası ürünleri ile güneş kremleri gibi ürünler için ÖTV ödüyoruz.
Eylül sonuna kadar uzatılan ÖTV ve KDV indirimleri elbette iç ekonomik dinamizm için çok değerli; ancak hangi ürünlerden artık ÖTV alınmamalı konusunu da masaya yatırmanın zamanı gelmiş görünüyor.
2016’da toplam 120,4 milyar TL ÖTV tahsilatının sadece 4,7 milyar TL’lik kısmı IV Sayılı Liste’den geldi. Yani, yukarıda sayılan tüm ürünlerin listeden çıkarılması bile bütçe üzerinde kayda değer ciddi bir etki yapacakmış gibi görünmüyor.