Turgay Şeren Sezonu, bitime bir hafta kala şampiyonuna kavuştu… Kara Kartal, Süper Lig Şampiyonluğu’nu kazandı.
Kara Kartal, onbeşinci Türkiye Şampiyonluğu’nu kazandı. Siyah Beyazlı taraftarlar şampiyonluk maçından sonra coşkuya boğuldu. Avustralya’dan Avrupa’ya, Azerbaycan’dan Amerika’ya Kara Kartal’ın görkemli kanatları altında bütün Beşiktaşlılar tek yürek oldular, zafer şarkıları haykırarak şampiyonluğu kutladılar. Koca bir sezonun yorgunluğunu attılar, yaşama sarıldılar. Futbolun ruhunda esen güçlü heyecan milyonlarca Beşiktaşlı’yı alabildiğine mutlu etti.
Şüphesiz ki bu zaferin mimarı teknik direktör Şenol Güneş’tir.
Şenol Güneş, Beşiktaş’taki ikinci sezonunu da şampiyonluk ile noktalamayı başardı. Felsefi yaklaşımlarıyla futbolseverleri düşünmeye yönelten, öğretici ve disiplinli yaklaşımıyla dikkat çeken değerli hoca, zor anlarda sakin davranışlarıyla kontrolü elinde tutarak Beşiktaşlı futbolcuların sürekli hedefe kilitli kalmasını sağladı.
Futbolda bazı değişiklikler takımın gücünü artırırken, bazı değişiklikler takımın gücünü zayıflatır. Beşiktaş’ın 2015-16 sezonunda Süper Lig Şampiyonluğu kazanan kadrosu birçok değişikliğe uğradı.
Beşiktaş, sezon başında kaleye Fabri’yi transfer ederek kale sahasını güçlendirdi. Sağbek ve solbek mevkilerini Gökhan, Caner ve Adriano ile sağlamlaştırıp savunma hattının kanatlarına etkinlik kazandırdı. Öte yandan, geçtiğimiz sezon savunmanın göbeğinde yaşanan sorunlar bu sezon da Beşiktaş’ın kanayan yarası oldu. Marcelo’nun yanına kaliteli bir stoper bulunamadığı için siyah beyazlılar sürekli zorlandı. Caner’in sakatlığı ise büyük bir talihsizlikti; takımın savunma ve hücum gücünde gözle görülür bir düşüşe neden oldu.
Orta sahanın savunmaya dönük hattı emekçi yıldız Atiba Hutchinson ve Gökhan İnler ile dolduruldu. Savunmanın önünde oyun kurucu olarak görev yapan Oğuzhan ve Tolgay’ın önüne Brezilyalı Talisca yerleştirildi. Caner’in sakatlığı sonrasında orta sahanın solu Babel ile doldurulurken, sağ kanat büyük sihirbaz Q7’ye verildi. Orta sahada seçenek sayısının yüksek tutulması dinlendirme ve sakatlık gibi zorunluluklarda orta sahadaki kalitenin sürekliliğini sağladı.
Sezon başında Mario Gomez gibi büyük bir son vuruş ustasını yitiren forvet hattı Aboubakar ve Cenk’e emanet edildi. Gol yollarında sezonun ilk yarısında Cenk, ikinci yarısında ise Aboubakar parlak göründü. Forvet hattı Boğazın Kara Boğası Aboubakar ile ciddi bir fiziksel güç kazansa da kritik maçlarda Gomez’in son vuruş becerisine özlem duyulmadığını söylemek yalan olur. Buna karşın, Cenk ve Aboubakar’ın uyumunu da takdire değer bulmamak mümkün değil.
Beşiktaş bu sezon orta sahada geçen sezon yaptığı gözalıcı paslaşmalara yer vermedi; Q7 ve Talisca ile sonuca gitti.
Aboubakar’ın her golden sonra tribünlere sergilediği geleneksel dans figürleri yeşil çimenlerden sunulan en güzel görüntüler arasındaydı. Zaman zaman Katalonya’dan tiki taka esintileri sunan Adriano ise savunmada oynamasına karşın bu sezonun unutulmazları arasında hak ettiği yeri aldı.
Orta sahada geçen sezondaki gibi kısa ve seri paslaşmaları bu sezon görememiş olsak da orta sahada Jose Sosa’nın ayrılması nedeniyle zayıflayan kolektif beceriyi Talisca’nın bireysel yeteneğiyle kapattı. Sambacı’nın raketi anımsatan sol ayağı zor anlarda kilidi açan anahtar gibiydi, en kritik maçlarda skoru belirleyen katkılarda bulundu.
Quaresma, bu sezon Kara Kartal’ın kanatları altındaki rüzgardı sanki… Futbolu güzelleştiren bir sanatçı edasıyla yeşil çimenler üzerinde yürüyüşü, çalımları ve milimetrik pasları gözalıcıydı. Portekizli yıldız, üstün bireysel yeteneklerini kendini öne çıkarmak yerine takım oyununu güçlendirmek için kullanarak takımın kazanma gücünü ciddi ölçüde arttırdı.
Kara Kartal, Vodafone Arena’nın keyfine vardı
Yeşil çimenlerin üzerinde tatlı tatlı süzülen Kara Kartal bu sezon Vodafone Arena’nın keyfini doya doya sürdü, kupa koleksiyonunu şenlendirirken formasına üçüncü yıldızı da ekledi. 41903 seyirci coşkulu şarkılarıyla futbol dünyasını şenlendirdi, gol çığlıklarıyla Boğaz’ı inletti. Şampiyonluk, Beşiktaş camiasına kutlu olsun.