Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti ve kabinede köklü değişikliğe gidecek

AK Parti’li bir üst düzey yetkiliye göre; Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti Genel Başkanı olduktan hemen sonra partide ve kabinede köklü değişiklikler yapacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 21 Mayıs'ta AK Parti Genel Başkanı olduktan hemen sonra partide ve kabinede köklü değişiklikler yapacak.

Anayasa değişikliğinin ardından 21 Mayıs’ta yapılacak olağanüstü kongrede AK Parti genel başkanlığını da üstlenecek Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, ilk iş olarak parti yönetimi ve kabinede önemli değişikliğe gitmesi beklenirken, Fethullah Gülen cemaatiyle mücadelede de daha somut adımlar atacağı belirtildi.

Reuters’in haberine göre AK Parti’li üst düzey bir yetkili, bu ayın 21’inde yapılacak olağanüstü kongrede AK Parti genel başkan olacağına kesin gözüyle bakılan Erdoğan’ın görevi alır almaz bazı somut adımlar atacağını belirterek şöyle konuştu:


“Erdoğan önce partide kökten değişiklik yapacak. Revizyonun birinci nedeni de parti içerisinde oligarşik bir yapı oluşması. Cumhurbaşkanı, bürokraside liyakat sorunu olduğunu da düşünüyor. Revizyonun kabine ve bürokrasiye de yansıyacağını düşünüyorum.”

Erdoğan AK Parti’ye resmen üye olduğu salı günü, “İcraatlarımız herkes için… Liyakate önem vereceğiz” demişti.

AK Parti’ye yakın bir yetkili de, Erdoğan’ın parti yönetimi ve kabinede kesinlikle “gözle görülür” bir değişiklik yapacağını belirterek şöyle dedi:

“Partinin il ve ilçe teşkilatlarında ‘FETÖ’yle mücadele konusunda ağır davrananlar var. Cumhurbaşkanı bu zaaftan kurtulmak istiyor olabilir.”

Erdoğan salı günü, “FETÖ operasyonlarında haklı ya da haksızların karıştığını söyleyenler var. (FETÖ’ye) acırsak acınacak hale geliriz” diye konuşmuştu.

Erdoğan’a yakın kaynak da aynı görüşte

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakın bir kaynak da, parti ve kabinede geniş çaplı revizyon beklentisini doğrularken, “Erdoğan genel başkanlığı aldıktan sonra partide kesinlikle yeni bir disiplin başlayacaktır ve büyük bir değişim beklemek hiç haksızlık olmaz” diye konuştu.

AK Parti’nin olağanüstü kongresinde genel başkan seçiminin yanında, partinin kongreden sonraki en büyük karar organı 50 kişilik Merkez Karar ve Yönetim Kurulu da (MKYK) yeniden belirlenecek. Erdoğan’ın onay verdiği MKYK listesinin seçilmesine kesin gözüyle bakılıyor.

Erdoğan salı akşamı Başbakan Binali Yıldırım’la 5.5 saatlik bir görüşme gerçekleştirmiş, dün de, “Hükümetin gündeminde bir kabine değişikliği yok. Başbakan bu konuda bir teklifle gelmedi” demişti.

AK Parti’li bir yetkili, Erdoğan’ın söz konusu ifadelerini, “Bu açıklama kabine revizyonunun olmayacağı anlamına gelmiyor. Belki 21 Mayıs kongresinden sonra olabilir” diye değerlendirdi.

Erdoğan nasıl AK Parti Genel Başkanı olacak?

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi için yapılan 18 maddelik Anayasa değişikliği oylaması yüzde 51.4 ile kabul edildi. Kabul edilen düzenlemeler içerisinde 3 madde hemen yürürlüğe girdi. Bunlardan biri de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın parti üyeliği.


Anayasa’nın 101. maddesi değiştirildi. O maddede yer alan “Cumhurbaşkanı seçilenin varsa partisi ile ilişiği kesilir” ifadesi kaldırıldı. Böylece yeni düzenleme ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kurucusu olduğu AK Parti‘ye dönüşünün önü açılmış oldu.

“Erdoğan, Ak Parti’yi yeniden formatlayacak”

Avukat Hüseyin Kaya, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesiyle birlikte AK Parti’nin bir durağanlık yaşadığı, canlılığını kaybettiği, yorgunluğun baş gösterdiğini belirterek, ‘Tahminim önümüzdeki dönem Sayın Erdoğan’ın aynı siyasi düşünce ve tecrübe üzerinden yeni ölçüleriyle bir AK Parti oluşturacağı yönündedir.’ yazdı.

Avukat Hüseyin Kaya’nın Aktüel’deki 3 Şubat 2017 tarihli yazısı şöyle:

“AK Parti ölçüsü, dikimi, kumaşı bir bütün özellikleriyle Sayın Erdoğan imalatı bir siyasi hareketin adıdır. Siyaset sosyolojisinin gerçeklerine uygun gelişmiş, somut nice tecrübenin hayat bulduğu Türk siyasi tarihinin en güçlü siyasi organizasyonu AK Parti.

Her siyasi hareketin ve kurumlarının bir ömrü var elbette. Sayın Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesiyle birlikte AK Parti’nin bir durağanlık yaşadığı, canlılığını kaybettiği, yorgunluğun baş gösterdiğini gözlemledik.

Bir şekilde 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde Erdoğan müdahalesi olmasaydı AK Parti’nin sonuna ilişkin ciddi sıkıntılar yaşanacaktı. Evet, AK Parti ilkeleri ve kurumsal kimliğiyle çok büyük bir siyasi organizasyondur ama buna rağmen Sayın Erdoğan’sız çok anlam ifade etmiyor, etmediğini gördük.

Sayın Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmasıyla birlikte AK Parti’nin bir Anavatan bir Doğru Yol Partisi’nin akıbetini yaşayacağını söyleyenler oldu. İşin doğası gereği aynı sonucun olması tehlikesi vardı. 7 Haziran seçimleri bu söylemi neredeyse haklı çıkaracak bir sonuçtu.
Seçimlerin yenilenmesi kararı ile bu tehlike bertaraf edildi belki ama AK Parti’deki etki azalması devam etmektedir. AK Parti yetkililerinin Sayın Erdoğan’a “hızır” gözüyle bakmaları bundandır.

“Peki her şey aynı mı kalmıştır?” cevaplandırılması gereken bir sorudur. “Kanaatim ne AK Parti aynı kalmıştır ne de Sayın Erdoğan”

Uzatmadan söylemek lazım.

AK Parti her şeyiyle azalmış diğer yandan Sayın Erdoğan çoğalmıştır. Özellikle 15 Temmuz ihaneti ve sonrasındaki küresel kuşatma terörü bu sonucu açıkça ortaya çıkarmıştır.
Sayın Erdoğan AK Parti’nin seçmen kitlesinin dışındaki birçok siyasi kitlenin de saygınlığını kazanmış Türkiye lideri olmuştur. Ülkücülerin bir kısım sosyal demokratların tasvibini almıştır.
Diğer yandan AK Parti bunun aksine daralma az da olsa kendi seçmen tabanından da eleştiriler getirilen bir durumdadır.

Bu süreçte Erdoğan’ın temas ve hukuk geliştirdiği sosyal ve siyasi çevreler artmıştır gerçeği artarak devam ettirilmelidir.


AK Parti gönüllülerinin de Erdoğan gelsin de kim giderse gitsin anlayışında olduklarına itirazı olan var mı? Hatta gitmesi gerekenlerin bile somutlaştırıldığı bir hali gözlemliyoruz.
Tahminim önümüzdeki dönem Sayın Erdoğan’ın aynı siyasi düşünce ve tecrübe üzerinden yeni ölçüleriyle bir AK Parti oluşturacağı yönündedir.”

2019 seçimlerinde Erdoğan’ı bekleyen korkunç senaryo


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.