Fotoğraf sanatının ilk örnekleri gün yüzüne çıkıyor

Vehbi Koç Vakfı Sadberk Hanım Müzesi, geçmişe ışık tutan bir önemli sergiye daha ev sahipliği yapıyor.

Fotoğraf sergisi: Fotoğraf sanatının ilk örnekleri gün yüzüne çıkıyor!

Fotoğrafın 1839 yılındaki icadının ardından, dünyanın önde gelen fotoğraf sanatçıları tarafından Osmanlı coğrafyası ile dönemin Doğu Akdeniz metropollerinde çekilmiş ve fotoğraf sanatının ilk örnekleri olarak gösterilen nadide eserler “Gümüşten Suretler, Ömer M. Koç Koleksiyonundan Erken Dönem Fotoğraflar 1843-1860” sergisinde ziyaretçilerle buluşuyor.

Minyatür tarzda yapılmış 8 adet portre, 46 adet fotoğraf ve 11 adet albüm yanında fotoğraf tarihi ile ilgili 19. yüzyıla ait kitaplar, teknik malzemeler ve Rahmi M. Koç Müzesi koleksiyonuna ait 2 adet fotoğraf makinası da sergide ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor. Fotoğraf tarihinin en önemli evresi olarak kabul edilen 1843-1860 dönemine ait eserlerin ilk kez bir arada gösterildiği sergi 10 Ekim 2017 tarihine kadar ziyaret edilebilecek.


sergi

14 Ekim 1980 tarihinde Türkiye’nin ilk özel müzesi olarak ziyarete açılan Vehbi Koç Vakfı Sadberk Hanım Müzesi, fotoğraf sanatının ilk örneklerini gün yüzüne çıkarıyor. Küratörlüğünü Bahattin Öztuncay’ın yaptığı “Gümüşten Suretler, Ömer M. Koç Koleksiyonundan Erken Dönem Fotoğraflar 1843-1860” sergisi 25 Mayıs itibarıyla kapılarını açtı.

Fotoğrafın 1839 yılındaki icadının ardından, fotoğraf sanatının ‘taş devri’ olarak nitelendirilen 1843-1860 yılları arasında, bu sanatın cazibe merkezi olarak kabul edilen Osmanlı coğrafyası ve Doğu Akdeniz metropollerinde seyahat fotoğrafçılığının önde gelen isimlerinden Girault de Prangey, Maxime Du Camp, Francis Frith, Roger Fenton ve yerleşik düzende faaliyet gösteren Carlo Naya, James Robertson ve Ernest de Caranza tarafından çekilmiş 46 adet fotoğraf ve 11 adet albüm sergide ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor.

İstanbul’un yanı sıra, Atina’dan İskenderiye’ye, Kahire’den Luksor Harabeleri’ne, Kudüs’ten Şam’a kadar, bu yörelerdeki mimari yapıları, arkeolojik eserleri ve günlük yaşamı belgeleyen çekimler, fotoğraf sanatının geçmişine de ışık tutuyor.

Ayrıca minyatür tarzda yapılmış 8 adet portre ile fotoğraf tarihiyle ilgili 19. yüzyıla ait kitaplar, teknik malzemeler ve Rahmi M. Koç Müzesi koleksiyonuna ait 2 adet fotoğraf makinası da sergide görülecek eserler arasında yer alıyor.

Fransız sanatçı Girault de Prangey’in çekimiyle Zeus Tapınağı…

Zeus Tapınağı

Büyük bir buluş olarak kabul edilen ve fotoğraf tekniğinin pratikte kullanılabilen ilk yöntemi olan ‘dagereotip’ tekniğinde elde edilmiş görüntüler serginin ana temasını oluşturuyor.


Fransız sanatçı Joseph-Philibert Girault de Prangey’in İstanbul ve Batı Anadolu’daki seyahatlerine ait birbirinden etkileyici dagereotiplerden günümüze ulaşmış çok az sayıdaki örnek sergide önemli bir yer tutuyor.

Milas yakınlarındaki Euromos Antik Kenti’nde bulunan Zeus Tapınağı ile Afrodisias’da iki katlı bir ahşap konağın gümüş ve buz mavisi renk tonları arasında gidip gelen kaydı, söz konusu dönemden günümüze kalan en etkileyici örnekler olarak öne çıkıyor.

Aynı şekilde, 19. yüzyılın ortalarında İstanbul’da profesyonel anlamda faaliyet göstermiş en önemli dagereotip stüdyolarından birine sahip, İtalyan asıllı Carlo ve Giovanni Naya kardeşlerin eserleri de serginin dikkat çekenleri arasında yer alıyor.

Osman Hamdi Bey

Naya Kardeşler tarafından İstanbul’da çekildiği saptanan ve günümüze kadar kaydedilebilen sadece üç dagereotip portre bulunurken, bu eserlerden ikisi Sadberk Hanım Müzesi’nde sergileniyor. Söz konusu eserlerden biri, Osmanlı resim sanatının büyük ustası Osman Hamdi Bey’i, diğeri ise onun babası, dönemin Mabeyn-i Hümayun Feriki İbrahim Edhem Paşa’yı gösteriyor.

İbrahim Edhem Paşa

10 Ekim 2017 tarihine kadar ziyaret edilebilecek

Gümüşten Suretler

Sergide yer alan eserlerin ayrıntılı olarak tanıtıldığı katalog, aynı zamanda serginin küratörlüğünü de üstlenen Bahattin Öztuncay tarafından hazırlandı. “Gümüşten Suretler: Ömer M. Koç Koleksiyonundan Erken Dönem Fotoğraflar: 1843-60” sergisi 10 Ekim 2017 tarihine kadar Çarşamba günleri hariç her gün 10:00 – 17:00 saatleri arasında ziyaretçilerini ağırlayacak.

Vehbi Koç Vakfı Sadberk Hanım Müzesi hakkında

14 Ekim 1980 tarihinde Türkiye’nin ilk özel müzesi olarak ziyarete açılan Vehbi Koç Vakfı Sadberk Hanım Müzesi kuruluşunda yaklaşık 3 bin esere sahipken bugün 20 bini aşkın eser sayısı ile kültürel mirasın gelecek kuşaklara aktarılması ve toplumun bilimsel ve eğitsel gelişimine katkıda bulunması göreviyle çalışmalarını sürdürmektedir.


M.Ö. 6. bin yıllarından Bizans dönemi sonuna kadar Anadolu’da yaşayan uygarlıkların maddi kültür kalıntılarını yansıtan arkeolojik eserler Sevgi Gönül Binası’nda yer alan Arkeoloji bölümünde, Osmanlı ağırlıklı İslam eserleri, Osmanlılar için yapılmış Avrupa, Uzak ve Yakın Doğu eserleri ile Osmanlı dönemi dokumaları, kıyafetleri ve işlemeleri ise Azaryan Yalısı’nda sergilenmektedir.

Harold Feinstein: Efsane fotoğrafçı’nın eserleri O-Art’ta


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.